Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5117 E. 2023/1786 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasıyla birlikte görülen vasiyetnamenin iptali davasında, tereke temsilcisinin atanması ve davalıların yargılama giderlerinden sorumluluğunun kapsamı uyuşmazlık konusu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak, tereke temsilcisinin atanması ve davalıların yargılama giderlerinden sorumluluğunun kapsamı hususlarında hukuka uygun karar verdiği gözetilerek temyiz itirazları reddedilmiş ve yerel mahkeme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Asıl Davanın Kabulü Birleştirilen Davanın Reddi

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı asıl davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıların murisi ... ...'un 13.10.2011 tarihinde vefat ettiğini, geride davacı dört çocuğunun, eşinin ve dava dışı torunu ... ile davalı torunu ...'in kaldığını, murisin Kırıkkale ili, Merkez ilçesi, 267 ada 2 sayılı parselde bulunan taşınmazı kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile 11.05.1998 tarihinde bir müteahhitle anlaştığını, sözleşme karşılığı kendisine 5 ve 17 numaralı bağımsız bölümlerin verildiğini, murisin 5 numaralı bağımsız bölümü 40 yıldan fazla süre fiili birliktelik yaşadığı ... ...'e, 17 numaralı bağımsız bölümü torunu ...'a devrettiğini, davalıların bağımsız bölümleri alabilecek maddi yeterliliklerinin bulunmadığını, davalı ...'in devir tarihinde 17 yaşında öğrenci olduğunu, devirlerin mirastan mal kaçırmak amaçlı olduğunu ileri sürerek, Kırıkkale ili, Güzeltepe Mahallesi, 547 Sokak, 267 ada 2 parselde bulunan 5 ve 17 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına tapuya kayıt ve tesciline mümkün olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen davada dava dilekçesinde, davacıların murisi ... ...'un 13.10.2011 tarihinde vefat ettiğini, geride davacı dört çocuğunun, eşinin ve dava dışı torunu ... ile davalı torunu ...'in kaldığını, murisin 13.07.1993 tarihli vasiyetnamesinin Kırıkkale 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1265 Esas sayılı dosyası ile açıldığını, murisin vasiyetnamesi ile Kırıkkale ili, Merkez ilçesi, 267 ada 2 sayılı parseli, fiili birliktelik yaşadığı ... ...'e bıraktığı, 1998 yılında ise aynı parseli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhide devrettiğini, kendisine isabet eden iki bağımsız bölümden tekini torununa, diğerini davalı ... ...'e devrettiğini, murisin ayni ... etkileyecek nitelikte tasarrufta bulunduğunu ileri sürerek, 13.07.1993 tarihli vasiyetnamenin ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ...'ye karşı muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası açılabilmesi için murisin taşınmazı devrettiği kişinin kendi mirasçısı olması gerektiğini, müvekkili ...'nin murisin mirasçısı olmadığını, ayrıca dava konusu bağımsız bölümü muristen satın almadığını, müvekkili ...'in dava konusu bağımsız bölümün bedelini annesi ...'ın ödediğini, yine bu bağımsız bölümün de muristen değil üçüncü kişiden alındığını, muris adına kayıtlı taşınmazların bulunduğunu, murisin mal kaçırma durumunun söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

2. Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının vasiyetnameyi sonradan öğrendiğini, vasiyetnameye konu parselin kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhide devredildiğini, murise bu binada 2 bağımsız bölümün isabet ettiğini bu nedenle davacıların TMK. m. 544/2 uyarınca vasiyetnamenin iptalini isteyemeyeceklerini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

3. Asıl ve birleşen davada bir kısım dahili davalılar cevap dilekçesinde, dava konusu 5 numaralı bağımsız bölümün, murisleri ... ... tarafından birikimleri, arabasının satılması ve akrabalarından borç alması suretiyle satın alındığını, diğer yandan vasiyetnamenin iptali için sayılan sebeplerin TMK. m. 557'de sayıldığını, bu iptal nedenleri dışında vasiyetnamenin iptal edilemeyeceğini belirterek, hem asıl davanın hem de birleşen davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 20.05.2015 tarihli ve 2011/340 Esas, 2015/279 Karar sayılı kararıyla; muris muvazaasına dayalı açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, birleşen vasiyetnamenin iptali davasının reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, ... ... vekili, davacılar vekili, dahili davalı ..., asıl davada davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 26.09.2018 tarih ve 2015/16051 Esas, 2018/12848 Karar sayılı ilamında; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, elbirliği mülkiyetinde ortakların birlikte hareket etme zorunluluğu bulunduğu, davacı ...'nin ölümü ile terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, mirasçılarından ...'nin davaya onay vermediği anlaşıldığından, davacı ...'nin miras şirketine temsilci atanarak taraf teşkilinin sağlanması;

3. Kabule göre de; davada haksız çıkan ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davalıların adlarına kayıtlı taşınmazlar bakımından davacıların miras paylarına isabet eden dava değeri üzerinden, harç, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerekirken, mecburi dava arkadaşlığı olmadığı halde birlikte sorumlu tutulmaları doğru olmadığı; davacı ...’nin miras payı yönünden infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması ve davaya muvafakat vermeyen mirasçı ...’nin gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterilerek karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçeleriyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davanın davalısı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl davanın davalısı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; tereke temsilcisinin davacılar vekiline vekalet vermesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı ... ...'e açılan dava yönünden, davalı ...'in de muris ...'in mirasçısı olması nedeniyle davacı konumunda olduğunu bu nedenle davalı ... yönünden iptaline karar verilen bağımsız bölüm yönünden davalı ...'in payının, davalı ... mirasçıları üzerinde bırakılmasının hatalı olduğunu, dava dışı ... yönünden de aynı hatanın geçerli olduğunu, tereke temsilcisi atandığından tüm mirasçıların hakkını koruyacak şekilde karar verilmesi gerektiğini, davalı ... üzerinde bırakılan pay üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, davanın esası yönünden muris muvazaasını kabul etmediklerini, davalının dava konusu bağımsız bölümü annesinin katkılarıyla satın aldığını ileri sürerek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dava ise vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

2.Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, ... ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK uygulanacağı davalar yönünden HUMK'nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 2.612,86 TL bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi