"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/67 E., 2022/169 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı bozmaya uyularak yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı; ... Köyü’nde kain kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün imar-ihya, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davanın reddini savunmuştur.
III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI
1-Gaziantep 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18.11.2015 tarih, 2012/203 Esas, 2015/934 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.144,83 m2 taşınmaz bölümünün davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2- Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 21.10.2019 tarih, 2019/2679 Esas, 2019/6533 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın sınırında bulunan komşu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının dosyaya getirilmediği, taşınmazın imar planı kapsamında olup olmadığı hususunun araştırılmadığı, güney sınırında 362 parsel sayılı mera vasıflı taşınmazın mevcut olduğu ancak mera araştırması yapılmadığı, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmadığı, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmadığı, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamayacağı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3- Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında köy boşluğu olarak bırakıldığı, mera parselinde bulunmadığı, davacının ev yaparak ve taşınmazın duvarla çevirerek kullandığı, zaman zaman bir kısmına sebze ektiği, Yargıtay kararında belirtildiği üzere taşınmazın yalnızca sınırlarının çevrilerek üzerine ev yapmak şeklinde sürdürülen zilyetliğin ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılamayacağı, tarla olarak kullanılmadığı, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 30 yılı aşkın süredir davacı tarafından kullanıldığını, taşlarının temizlendiğini, hava fotoğraflarının eksik olduğunu, davacı tarafından gereken şartların sağlandığını, taşınmaza ağaç dikildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü 17 inci maddesi, 4721 sayılı TMK'nın 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
22.01.2024 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
...
- KARŞI OY -
Dava kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil davasıdır. İlk Derece Mahkemesince (İDM) davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin bozma kararı sonrasında İDM'ce davacının dava konusu taşınmazı etrafını duvarla çevirerek içerisine ev yapmak suretiyle kullandığı, bahçesini de zaman zaman sebze ektiği, taşınmazın yalnızca sınırlarının çevrilerek üzerine ev yapmak şeklindeki zilyetliğin ekonomik amaca uygun zilyetlik olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Sayın Çoğunlukça da karar onanmıştır. Aşağıda belirtilen nedenlerle anılan karara iştirak etmek mümkün olmamıştır.
Meskun mahalde olmayan ve tarla vasfıyla kullanılan bir taşınmazın herhangi bir tarımsal faaliyet yapılmaksızın üzerinde zilyetlik iddiasında bulunulması Kanun'un aradığı anlamda zilyetlik olarak kabul edilmeyebilir. Ancak, meskun mahalde, bu bağlamda köy içindeki bir taşınmazın ev olarak kullanılması ve bu evin etrafının çitle çevrilmesi durumunda bunun Kanun'un aradığı anlamda malik sıfatıyla zilyetlik olarak kabul edilmemesinin makul bir nedeni görünmemektedir. Nitekim, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinin birinci fıkrasında taşınmazın kazanım şartı olarak malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurma şartı öngörülmüş, söz konusu zilyetlik sadece ekip biçme biçiminde bir tarımsal faaliyet olarak tanımlanmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, İDM'ce dava konusu köy içindeki taşınmaza ev yapma ve etrafını duvarla çevirerek bahçesine sebze ekme biçimindeki zilyetliğin Kanun'un aradığı anlamda zilyetlik sayılmayacağı biçimindeki gerekçeye dayalı ret kararının bozulması gerekirken aksi düşünceyle kararın onanması yönündeki Sayın Çoğunluğun kararma iştirak edemiyorum.