Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5142 E. 2022/6134 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı mirasçıların temyiz incelemesi aşamasında davayı kabul etmesi ve diğer davalı mirasçıların temyiz itirazlarının, dosya kapsamına, delillerin takdirine ve bozma kararına uyularak verilmiş hükmün isabetli olmasına göre reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN DAVALARDA

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN DAVALARDA

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; mirasbırakan; ...’ın kayden maliki olduğu 5380, 3524, 5381, 5627, 231/5 parsel sayılı taşınmazların mirastan mal kaçırmak amacıyla davalılar Erol ve İbrahim’e bedelsiz olarak devredildiğini, davalıların mirasbırakanın yaşlılık ve hastalığından faydalandığını, bu hususun mirasbırakanın ölümünden sonra öğrenildiğini ileri sürerek, birleştirilen davada ise mirasbırakana ait 1470 parsel sayılı taşınmazın da davalılara aynı şekilde devredildiğini ileri sürerek davalılar adına kayıtlı tapuların iptali ile payları oranında mirasçılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili cevap dilekçelerinde; davalıların 1982 yılından beri tarım ve hayvancılıkla uğraştığını, ekonomik durumlarının çok iyi olduğunu, mirasbırakanın 1985 yıllarından itibaren rahatsızlıklarının bulunduğunu, tedavisi ve her iki ebeveynin bakımıyla davalıların ilgilendiğini, davacının ise mirasbırakanla ilgilenmediği gibi kısıtlamaya çalıştığını ve annesini dövdüğünü, buna rağmen mirasbırakanın davacıya 13 yaşındayken 22 dekar büyüklüğünde bir taşınmazın verildiğini, davacının bu taşınmazı satarak bahçe ve araba aldığını, davalıların ayrıca davacı ve 2 kız kardeşlerinin düğün masraflarını ödediğini, bir kısım taşınmazların bu nedenle ölünceye kadar bakma akdi ile davalılara verildiğini, 231 ada 5 parsel sayılı taşınmazın satış bedelinin halen annelerinin banka hesabında bulunduğunu, işlemlerin tamamının gerçek oluğunu, nitekim davalıların almış oldukları taşınmazlar üzerinde hemen tasarruf etmeye başladıklarını, ancak halen mirasbırakan uhdesinde bulunan taşınmazların da olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12/06/2009 tarihli ve 2006/660 E. 2009/111 K. sayılı kararıyla; davalıların ölünceye kadar mirasbırakan ile ilgilendiği, 4-5 kere ameliyat ettirdikleri, ilaçlarını aldıkları, mirasbırakanın davacılar ile bir probleminin bulunmadığı, bu nedenle ölünceye kadar bakma akdi ile devredilen taşınmazlar hakkındaki davanın reddinin gerektiği, 1470 parsel ve 231 ada 5 parsel sayılı taşınmazların davalılara satılması için mirasbırakanın haklı ve makul bir nedeninin bulunmadığı, taşınmazların mirastan mal kaçırmak amacıyla devredildiği, davalıların taşınmaz alımı için bedel ödemediği gerekçesiyle asıl davada 231 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilen davada 1470 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 03/03/2010 tarih ve 2010/988 E. 2010/2328 K. sayılı kararıyla; “…Tüm mirasçıların davada yer almaları sağlanmadığı gibi ehliyetsizlik iddiası üzerinde de durulmamıştır…. Hal böyle olunca, öncelikle davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması ya da miras şirketine M.K.nın 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesi; ondan sonra, kamu düzeniyle ilgisi nedeniyle ehliyetsizliğin saptanması halinde öteki nedenlerin incelenmesi gereği ortadan kalkacağından ehliyetsizlik iddiasının yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde araştırılması, mirasbırakanın ehliyetli bulunduğunun saptanması halinde muris muvazaası yönünden değerlendirme yapılması gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan ve ehliyetsizlik iddiası üzerinde durulmadan hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 08/02/2018 tarihli ve 2012/324 E. 2018/42 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın akit tarihlerinde ehliyetli olduğu gerekçesiyle ve önceki tarihli kararın gerekçesi tekrarlanarak asıl davada 231 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilen davada 1470 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline, asıl davaya konu 3524, 5380, 5381 ve 5627 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazların satış tarihinde bedelleri ödenmek suretiyle edinildiğini, bedelin Honaz Ziraat Bankasına yatırıldığını ancak 10 yıl önceki kayıtlara ulaşılamadığını, bu hususta tanık beyanının bulunduğunu, taşınmazların satın alınmalarından bu yana davalılar tarafından kullanıldığını, bu durumun da satışın gerçek olduğunu gösterdiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiş, davalı ... bilahare temyizden vazgeçtiğini ve davayı kabul ettiğini beyan eden dilekçe sunmuştur.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

6.2.2. Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.

6.2.3. 6100 sayılı HMK’nın 310.maddesi uyarınca feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Feragat veya kabul, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda ek karar verilir. Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren Mahkemeye gönderir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Davalı ...’ın, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra temyiz talebinden vazgeçerek davayı kabul ettiğine dair dilekçe sunduğu anlaşıldığından, HMK’nın 310.maddesinin 3.fıkrası uyarınca temyiz incelemesi aşamasında ortaya çıkan feragat hususunda Mahkemece ek karar verilmesi gerekir.

6.3.2. Davalı ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve (IV/6.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına ve hükmüne uyulan (IV/2) no.lu paragraftaki bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmış olmasına göre (IV/3.) no.lu paragrafta gösterilen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.494,98- TL bakiye onama harcının davalı ...'dan alınmasına, davalı ... yönünden temyiz incelemesi aşamasında ortaya çıkan kabul hususunda Mahkemece ek karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 26/09/2022 tarihinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.