"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.01.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan babaları ...′ın kendilerinden mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazını intifa hakkını süresiz üzerinde bırakarak yakın dostunun oğlu olan davalıya muvazaalı biçimde temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, satışın gerçek olup taşınmazı 70.000,00 Euro karşılığında satın aldığını, muvazaanın bulunmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.10.2018 tarihli ve 2017/60 Esas, 2018/577 Karar sayılı kararıyla; davacı çocuklarıyla iyi ilişkileri bulunmayan mirasbırakanın davaya konu taşınmazını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalıya temlik ettiği, kaldı ki, taşınmazın intifa hakkıyla yükümlü olarak temlik edilmesinin de muvazaa olgusunu desteklediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 29.12.2020 tarihli ve 2019/1510 Esas, 2020/1031 Karar sayılı kararıyla; davalının satın aldığı taşınmaz ev niteliğinde olup, satış tarihinde intifa hakkının mirasbırakana ait bulunduğu, bir kimsenin ev nitelikli taşınmazı intifa ... ile yükümlü olarak almasının onu kullanmayacağı anlamına geleceği, bu durumun da hayatın olağan akışına ters düşeceği yönündeki İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi benimsenerek davanın kabulü doğru bulunmuş; ancak eksik harca hükmedildiği, harcın kamu düzenine ilişkin olup re'sen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1.b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı, karar ve ilam harcı bakımından düzeltilerek yeniden hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 25.01.2022 tarihli ve 2021/952 Esas, 2022/686 Karar sayılı kararıyla; “Taşınmazın kendilerinden mal kaçırmak amacıyla davalıya temlik edildiğini ileri süren davacıların bu iddialarını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi çerçevesinde inandırıcı delillerle kanıtlayamadıkları; bunun yanında, mirasbırakanın hastalığının aşaması da dikkate alındığında, taşınmazın intifa hakkının mirasbırakan üzerinde kalacak şekilde davalı tarafından satın alınmasının temlikin muvazaalı biçimde yapıldığının kanıtı olarak kabul edilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabul edilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.05.2022 tarihli ve 2022/1273 Esas, 2022/1426 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili duruşma istekli temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, davalının taşınmazın bedelini ödediğine dair belge sunmadığını, taşınmaz bedelinin ödenmediğini, muvazaa iddialarının sabit olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
2. Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. "Usuli kazanılmış hak" olarak tanımlayacağımız bu müessese, mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir. (09.05.1960 tarihli 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı).
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 79,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.