Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5156 E. 2023/2802 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile yapılan taşınmaz devri nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, tazminattan Hazinenin kusursuz sorumluluğu nedeniyle sorumlu olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı adına düzenlenen sahte kimlik ve vekaletname ile taşınmaz devrinin yapılması sebebiyle oluşan zarar ile tapu müdürlüğünün işlemleri arasında uygun illiyet bağı bulunduğu, davacının zararı ile tapuda yapılan işlem arasında illiyet bağının kopmadığı gözetilerek yerel mahkemenin Hazinenin kusursuz sorumluluğuna hükmeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... ve ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, maliki olduğu 8043 ada 7 parsel sayılı (310,90 m2’lik arsa) taşınmazının, adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı kullanılmak suretiyle alınan ... 4. Noterliğinin 30.09.2005 tarihli vekaletnamesiyle faili meçhul kişi ya da kişilerce davalı ...’e 06.10.2005 tarihinde devredildiğini, ...’ın da taşınmazı 18.10.2005 tarihinde diğer davalı ...’a sattığını, kısa aralıklı devir ve akitte gösterilen değer gözetildiğinde davalı ...’ın sahteciliği bildiğini, davalı Hazinenin de 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi gereğince kusursuz sorumlu olduğunu ileri sürerek, öncelikle tapu kaydının iptali ile adına tescilini, mümkün olmazsa rayiç değerin yasal faiziyle davalılar ... ve Hazineden tahsilini istemiş, yargılama sırasında dava konusu taşınmazın el değiştirmesi üzerine, yeni malike karşı davasını yöneltmeyeceğini beyan etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ..., sahtecilik ile bir ilgisinin olmadığını, usulünce düzenlenmiş vekaletnameyle kendisine başvuran şahıslardan dava konusu taşınmazı 65.000,00 TL’ye satın aldığını, emlakçı olması nedeniyle de kısa süre sonra 70.000,00 TL’ye diğer davalıya sattığını, sahtecilik suçunun mağduru olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ..., tapu kaydına güvenen iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, bedel karşılığında taşınmazı aldığını, olaylarla bir ilgisi bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

3.Davalı Hazine, somut olayda kusursuz sorumluluğun uygulanmayacağını, üçüncü kişilerin sahte işlemleri ile taşınmazın devredildiğini, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı bir zararın söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.06.2017 tarihli ve 2013/31 E., 2017/239 K. sayılı kararıyla; sahte nüfus cüzdanı ve vekaletname ile dava konusu taşınmazın davalı ...’a devredildiğinin ceza dosyası ile sabit olduğu, ancak davalılar ... ve ...’ın kötüniyetli edinen olduklarının kanıtlanamadığı, davalı Hazinenin ise kusursuz sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil isteminin reddine, 108.815,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı Hazineden tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

... ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili hükmedilen bedele, davalı ... vekalet ücretine ve davalı ... Hazine kabule yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 07.05.2019 tarihli ve 2017/1586 E., 2019/737 K. sayılı kararıyla; tapu iptal-tescil isteminin reddine ve ... yararına vekalet ücreti verilmemesinin doğru olduğu, ancak ilk el konumundaki davalı ...’ın iyi veya kötüniyetli olmasının bir önemi bulunmadığı, ... adına oluşan kaydın sahtecilik nedeniyle geçersiz olduğu, bu nedenle tazminattan Hazine yerine öncelikle ...’ın sorumlu tutulması gerektiğinden bahisle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince hükmün ortadan kaldırılmasına, davanın davalılar ... ve Hazine yönünden reddine, tazminat isteğinin kabulü ile 108.805,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’ten tahsiline karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 05.10.2021 tarihli ve 2019/4291 E.,2021/5104 K. sayılı kararıyla “...Hemen belirtilmelidir ki, davacı adına düzenlenen sahte vekaletname kullanılmak suretiyle dava konusu taşınmazın devredildiği dosya kapsamı ve ceza yargılamasıyla sabit olduğundan davanın tazminat istemi yönünden kabulüne karar verilmesi doğrudur. Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık ise, hükmedilecek tazminattan kimin sorumlu olacağı noktasında düğümlenmektedir. Davalı ... yönünden; dava konusu taşınmazın davalı ... adına tescilinin dayanağı olan 06.10.2005 tarihli satış işlemi, kullanılan vekaletnamenin sahteliği nedeniyle geçersizdir. Davalı ... adına oluşan sicil kaydı ... Medeni Kanunu’nun 1025. maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğindedir. Öte yandan, ilk el konumunda bulunan davalı ...’ın iyiniyet savunmasının dinlenmeyeceği kuşkusuzdur. O halde, çekişmeli taşınmazı elinden çıkaran davalı ... tazminattan sorumlu tutulacaktır. Açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Davalı Hazine yönünden;...Somut olaya gelince; davacı ... adına oluşturulan sahte nüfus cüzdanı kullanılarak, ... 4. Noterliği’nin 30.09.2005 tarihli ve 39297 yevmiye no’lu vekaletnamesi ile ...’ın vekil tayin edildiği, gerçekte vekil olarak gözüken ...’ın davacının oğlu olduğu, ancak ... adına da düzenlenen sahte nüfus cüzdanı ile faili meçhul bir kişinin onun yerine geçtiği, davacıya ait nüfus cüzdanı bilgileri ile vekaletname düzenlenirken kullanılan nüfus cüzdanı bilgilerinin farklı olduğu, netice olarak olayın oluş şekli ve içeriğinden davacının zararı ile tapuda yapılan işlem arasında uygun illiyet bağı bulunduğundan kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince davalı Hazinenin de tazminattan sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, hükmedilecek tazminattan davalılar ... ve Hazinenin birlikte sorumlu tutulmaları gerekirken yanılgılı değerlendirme ile tazminatın sadece davalı ...’dan tahsiline karar verilmesi doğru değildir...”gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı ...’ın iyiniyetliği olduğu, davalı ...’ın ilk el konumunda olduğu, davalı Hazinenin ise kusursuz sorumluluğunun şartları oluştuğu gerekçesiyle, davalı ... yönünden davanın reddine, davalı Hazine ve ... yönünden davanın kabulü ile, 108.805,00TL tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve Maliye Hazinesinden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini, sicilin tutulmasına ilişkin bir kusurun olmadığını, nüfus cüzdanının iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının araştırılması, sonra illiyet bağının tespiti gerektiğini, Adli Tıpdan rapor alınması gerektiğini, illiyet bağınının üçüncü kişilerin eylemi ile kesildiğini, tazminat bedelinin fahiş olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; iyiniyetli olduğunu, dava tazminat davasına dönüştüğünden bunun araştırılması gerektiğini, alış-satış fiyatı arasındaki fark kadar zenginleştiğini, Hazinenin ağır kusuru bulunduğunu, kimlik bilgilerinin karşılaştırılması halinde sahteliğin hemen ortaya çıkacağını, kimlik değişikliği olduğu varsayımı ile seri numaralarının değiştiği kabul edilse dahi aile sıra numarasının değişmesinin mümkün olmadığını, davacının taşınmazı 06.06.2005 tarihinde iktisap ettiğini, kimlik fotokopisinde 21.03.2003 veriliş tarihi olduğunu, sahte vekaletname ekinde sunulu sahte kimlik belgesinde ise kimlik veriliş tarihinin 23.03.2005 olduğunu, bu durumda 06.06.2005 tarihindeki satım esnasında bu yeni kimliğini ibraz etmediğinin çok basit bir inceleme ile anlaşılabileceğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

2. TMK’nın 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/1. maddesinde; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.”, 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024/3. maddesinde; “Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

3.... Medeni Kanunu 1007. maddesinde ise “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” hükmüne yer verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekili ve davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 5.574,35TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’ten alınmasına,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.