"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil - bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...'ın maliki olduğu 25236 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 1268/14857 payını satış göstermek suretiyle davalı kızına temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, işlem yapılırken murisin yaşının 76 olduğunu, muristen sağlık raporu alınmadığını, taşınmazın satışından kaynaklanan herhangi bir paranın terekesinde çıkmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde bedelin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, vefat etmeden 1 yıl öncesinde annesinin, davacı ...'in eşi tarafından kendisine getirildiğini, "biz bakamıyoruz sen bak" dediklerini, kendisinin annesine ölünceye kadar baktığını, annesinin bu yüzden taşınmazdaki hissesini kendisine verdiğini, annesinin yaşlılıktan başka bir rahatsızlığının olmadığını, akli melekelerinin yerinde olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.05.2021 tarihli ve 2020/47 E., 2021/129 K. sayılı kararıyla; dava konusu hissenin devir bedeliyle satış tarihindeki gerçek bedeli arasında kat be kat fark bulunduğu; davalının gerçek bir satış bedeli ödemediği; ayrıca taşınmazı alım gücünün de olmadığı; mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeni bulunmadığı; ayrıca terekesinde başka bir malvarlığı da bulunmadığı; murisin, vefatından önce birkaç yılını davalının evinde geçirdiği ve davalı ...'nın muris annesine baktığı; devir esnasında yaşlı annesine herhangi bir sağlık raporu alınmadığı; tarafların murisinin dört çocuğundan sadece birine, kendisine ölmeden önce bir kaç yıl baktığı için tek taşınmazını, değerinin 40- 50 kat düşük bir değerde devrettiği hususları bir arada değerlendirildiğinde, taşınmaz hisse devrinin muvazaalı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; murisin uzun yıllar boyunca eşinden fiilen ayrı yaşadığı ve yaşamının son yıllarında bakıma muhtaç olduğunu, müvekkilinin annesi ...'a karşı evlat olarak tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, yıllarca annesi ile ilgilendiğini ve ona baktığını, müvekkilinin ilk zamanlarda murisin erkek kardeşinin evinde olduğu zamanlarda bile bizzat muris annesi ile yıllarca ilgilendiğini ve ona baktığını, murisin bir noktada minnet borcunu ödemek amacı ile kızına kamuya terk edilmiş olan bu taşınmazını devrettiğini, ayrıca murisin bu devir ile mirasçıları arasında denkleştirme yaptığını, davacı tanığı ...'ın ifadesinde; başka taşınmazlarının bulunduğunu ve denkleştirme yapıldığını açık bir şekilde beyan ettiğini, taşınmazın tapuda gösterilen bedelinin fazla harç ödememek amacı ile düşük gösterildiğini, dava dosyasında dinlenmiş olan davacı ve davalı tanıklarının murise müvekkilinin baktığını kabul ettiklerini, murisin bu taşınmazı paraya ihtiyacı olduğu için ve minnet borcunu ödemek amacı ile ve de denkleştirme yapmak adına davalı kızına devrettiğini, fakat Mahkemece bu konularda araştırma yapılmadan usul ve yasaya aykırı olarak karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 12.04.2022 tarihli ve 2021/1263 E., 2022/579 K. sayılı kararı ile temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla gerçekleştirildiği sonucuna varılmakla aynı yöndeki İlk Derece Mahkemesi kararı sonuç itibarıyla doğru bulunsa da; HMK'nın 355. maddesi uyarınca res'en yapılan incelemede, davacılardan mirasçı ... ... yargılama sırasında vefat ettiği halde, hükümde tarafların kök mirasbırakanı Atike'nin mirasçılık belgesi gereği karar verilmesinin, infazda duraksamaya neden olduğu ve res'en gözetilmesi gereken İİK'nın 28. maddesi hükmü kararda yer almadığından sadece bu hususların düzeltilmesi suretiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 28.356,27 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.