"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : YUSUFELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.01.2019 tarihli ve 2018/226 Esas, 2019/34 Karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 03.03.2022 tarihli ve 2019/2521 Esas, 2022/406 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı temsilcisi, dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın, ham toprak vasfında olmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak davalılar adına tespit edildiğini belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili, cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 100 yılı aşkın süredir davalılar ve murislerinin zilyetliğinde bulunduğunu, taşınmazın tarımsal amaçlı kullanıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, HMK'nun 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının usule, hukuka ve hakkaniyete dayanmadığından bozulması gerektiğini, duruşmaya mazeretlerinden dolayı katılamayacağının belirtildiğini, buna rağmen Yerel Mahkemenin davalı tarafın mazeretlerini kabul etmediği gerekçesiyle davayı müracaata bıraktığını ve davanın açılmamış sayılmasına karar verdiğini, davayı açtıktan kısa bir süre sonra hak düşürücü sürenin dolmuş olduğunu, bu yönden de bir hak kaybına uğrandığını ve avukatlık vekalet ücreti yönünden kararın hatalı olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 03.03.2022 tarihli ve 2019/2521 Esas, 2022/406 Karar sayılı kararıyla; 23.10.2018 tarihli duruşmada sunulan davacı Hazine vekilinin belgelendirilmemiş mazeret dilekçesinin reddine, dosyanın işlemden kaldırılmasına ve dosyanın işlemden kaldırılma tarihinden itibaren 3 aylık yasal sürede taraflarca yenileme talebinde bulunulmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davacı temsilcisinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosyanın işlemden kaldırılması aşamasında kendilerine tebligat yapılmadığını, dosyaya mazaret dilekçesi sunmuş olmaları nedeniyle davanın ertelendiğini düşündüklerini, dava konusu taşınmazla ilgili hak düşürücü süre düşünüldüğünde Hazinenin hak kaybı olacağını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal-tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 150. maddesi şöyledir:
“(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. (3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. (4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. (5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. (7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.”
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Somut olayda davacı temsilcisi ilk celsede dosyaya mazeret sunmuş, mazereti kabul edilmiş, davacı temsilcisinin 23.10.2018 tarihinde sunduğu mazereti Mahkemece yerinde görülmeyerek reddedilerek dosya işlemden kaldırılmış, 24.01.2019 tarihinde ise süresi içerisinde yenilenmeyen davanın HMK 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
3.3.2. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre (IV/3.) no.lu paragrafta yer verilen gerekçeyle Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 17/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.