Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5208 E. 2023/1553 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakana ait taşınmazın vekaletname ile satışı nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davaya tüm mirasçıların dahil edilmemesi sebebiyle davanın görülebilirlik koşulunun oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Terekeye karşı açılan davalarda tüm mirasçıların davaya dahil edilmesi veya tereke temsilcisi atanması gerektiği, ancak dosyada davaya dahil olmayan mirasçının muvafakatinin bulunmadığı ve tereke temsilcisi atanmadığı gözetilerek, davanın görülebilirlik koşulunun oluşmaması nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil - bedel davasından dolayı Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile tapu iptali ve tescile karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan babaanneleri ... adına kayıtlı 2 parsel sayılı taşınmazdaki 6590/28544 payın 1999 tarihli vekaletname ile vekil olan davalı ... tarafından diğer davalı ...’a satış suretiyle temlik edildiğini, ... ve ...’ın baba-oğul olduklarını, temlik işleminin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın işlemden haberdar olmayabileceği gibi akli melekelerinin de yerinde olmadığını ileri sürerek, davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tesciline, olmadığı takdirde bedelin terekeye iadesine, olmadığı takdirde zararlarının miras payı oranında tazminine karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ..., dava konusu taşınmazın mirasbırakanı ...'e miras yoluyla intikal ettiğini ve ifrazen oluştuğunu, taşınmazın 1125/1784 payının ...'a, 659/1784 payının da onun kardeşi ... ...'e ait olduğunu, temlik edilen payı ...'ın mirasçılarından bedelini ödeyerek satın aldığını, o tarihlerde taşınmazı kendi adına tescil ettirme imkanı olmadığından annesi ... adına tescil ettirdiğini, bu sebeple annesi ...'dan taşınmazın satış yetkisi olan 25.06.1999 tarihli vekaletnameyi aldığını, vekaletnameyi de sadece satın aldığı kısım için kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, satıştan mirasbırakan haberdar olmadığı için muvazaa iddiası dinlenemeyeceğinden tapu iptali ve tescil talebinin reddine, davalı ... bakımından tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 23.09.2019 tarihli ve 2016/11947 Esas, 2019/4783 Karar sayılı kararıyla, "Daha önce dinlenen tanıkların yukarıdaki ilkeler doğrultusunda yeniden dinlenmesi ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine göre değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle karar bozulmuş, bozma kararına karşı davalı ... vekilinin karar düzeltme istemi Dairemizin 20/01/2020 tarihli ve 2019/4926 Esas, 2020/257 Karar sayılı kararıyla reddedilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tanık beyanları ve dosya kapsamı ile, vekil eden mirasbırakanın taşınmazdaki payını satmayı gerektirecek bir durumun olmadığı, alıcı olan davalı ...'ın taşınmazın satış bedelini ödediğinin ispatlanamadığı, vekil olan davalı ...'ın özenli hareket etme ve vekil edene hesap verme yükümlülüğü bulunmasına karşın, kendisine verilen çok eski tarihli vekaletnameyi kullanarak vekil edenin ölümüne yakın bir tarihte taşınmazdaki payını kendi oğlu olan diğer davalı ...'a devretmesinde vekalet görevinin kötüye kullanıldığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tapu kaydının iptali ile mirasçılık belgesindeki miras payları oranında mirasbırakan ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili, mirasbırakanın vekalet sözleşmesini düzenlemesindaki amacının davalının bedelini ödemek suretiyle satın aldığı ve mirasbırakan adına kaydettirdiği payın davalı tarafından istenildiği şekilde tasarruf edilebilmesini sağlamak olduğunu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve davalı ...'ın kötüniyetli olduğu iddialarının ispatlanamadığını, davacının taşınmazın tamamına ilişkin talebinin ve Mahkemece bu talebin kabulünün hukuka aykırı olduğunu, harç tamamlanmadan karar verildiğini, hatalı hesaplama ile davalılardan fazla harç alındığını, hükmedilen avukatlık ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, mirasbırakana teban açılan vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ile tüm mirasçılar adına tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Bilindiği üzere mirasbırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması, hata-hile-gabin vs. gibi hukuki nedenlere dayalı olarak terekeye göre 3. kişi konumunda olan kişilere karşı açılan davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları; ayrıca mirasçılardan birinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların muvafakatlerinin alınması yada davanın tereke temsilcisi aracılığıyla yürütülmesi gerekeceği ( 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 640 md.) tartışmasızdır.

3. Değerlendirme

Davacıların, mirasbırakanları ... adına vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayanarak terekeye iade istekli talepte bulundukları, mirasbırakan ...'ın ölümüyle geride mirasçıları olarak davacılar ve davalı ... ile dava dışı ...'un kaldığı, kayıt maliki olan davalı ...'ın 3. kişi konumunda bulunduğu anlaşılmaktadır.

Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca tereke adına açılıp takip edilen davaları ya tüm mirasçıların birlikte açmaları ya da tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanması veya terekeye mümessil tayin edilerek davanın sürdürülmesi zorunludur.

Dosya içerisinde, dava dışı mirasçı ...'un davaya muvafakat ettiğine veya terekeye mümessil tayinine ilişkin, herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.

Mahkemece, davada yer almayan mirasçı ...'un davaya muvafakatinin sağlanması aksi durumda TMK'nın 640. maddesi gereğince mirasbırakan ...'ın terekesine temsilci atanması için dava açmak üzere davacılara süre verilmesi ve atanacak tereke temsilcisi huzuruyla davaya devam edilmesi gerekirken davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekilinin temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına

Peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

15.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.