"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/730 E., 2022/999 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Oltu Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/1435 E., 2018/773 K.
Taraflar arasındaki sınırlandırmanın iptali ile tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacılar dava dilekçesinde, ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu kendilerine ait yaklaşık olarak 30 dönüm miktarındaki çayır vasfındaki taşınmazın hatalı olarak 115 ada 47 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaz içerisinde Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın babaları ve dedelerinden taksim neticesinde intikal ettiğini, mera vasfını taşımadığını, yıllardır kendileri ve miras bırakanları tarafından kullanıldığını ileri sürerek mera olarak yapılan sınırlandırmanın iptali ile kullandıkları kısmın eşit hisseli olacak şekilde adlarına tapuya tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili ve ... vekili yargılama sırasında davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet yokluğundan usul yönünden reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişmeli 115 ada, 47 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve 13.07.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 19.225,70 m2'lik taşınmazın ifrazı ile yeni bir parsel numarası verilerek davacılar adına çayır vasfı ile 1/2 hisseli olacak şekilde tapuya kayıt ve tescline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kendileri açısından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın iyi niyet ve dürüstlük ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, tanık beyanlarının objektif olmadığını, ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme neticesinde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporlarının davanın kabulü için yeterli olmadığını, davacının davasını ispatlayamadığını, taşınmazın niteliği itibariyle zilyetliğe konu edilemeyeceğini ileri sürerek hükmün kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmına nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla ekonomik amaca uygun olarak zilyet olduğu, dava konusu yerde kadim mera bulunmadığı, taşınmazın mera parseli ile bütünlük göstermediği, aksine çevresindeki tapulu olarak kullanılan taşınmazlar ile bütünlük gösterdiği, 3402 sayılı Kanun'un 14 ve 17 nci maddelerindeki şartların sağlandığı, davacıların senetsizden kayıt yapılan taşınmazlarda sulu arazide 40 kuru arazide 100 dönüm sınırını aşmadığı İlk Derece Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı ... vekili ve davalı Hazine vekilinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerinde ki taleplerini tekrar ile kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı mera sınırlandırılmasının iptali ile çayır vasfı ile tapuya tescili isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü 16 ıncı ve 17 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ıncı ve 713 üncü maddesi
3. Değerlendirme
... köyünde 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli 115 ada 47 parsel sayılı 111.731,18 metrekare yüz ölçümlü taşınmaz kadim kullanıma dayalı olarak mera vasfı tespit edildikten sonra 2009 yılında mera tahsis kararı alınarak taşınmaz kamu orta malı olarak özel siciline kaydedilmiştir.
Mahkemece yazılı şekilde davacı taraf yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli değildir. Mahkemece davacıların mirasbırakanları yönünden belgesiz araştırılması yapıldığı halde davacılar yönünden belgesiz araştırılması yapılmamıştır. Çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesinde mera vasfında olup olmadığı, meradan açılıp açılmadığı, zilyetlikle iktisabı mümkün yerlerden olup olmadığı kesin olarak saptanmamış, mera parseli ile çekişmeli bölüm arasında herhangi bir doğal ya da yapıcı sınır olup olmadığı mera bütünlüğünün bozulup bozulmadığı belirlenmemiş, zilyetliğin süresi hususunda en etkili yöntem olan hava fotoğraflarından yöntemince istifade edilmemiş, taşınmaz bölümünün niteliği ve zilyetliğin şekline dair son derece soyut ve yetersiz ziraat mühendisi bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile hava fotoğraflarına göre davacıların taşınmazı çayır vasfında kullandıkları hatta davacıların dava dilekçesindeki iddialarına göre tescilini talep ettikleri kısmın çayır vasfında olduğunu iddia etmiş olmalarına rağmen 3 kişilik ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli bölümün toprak işlemeli tarımda kullanıldığı ancak son yıllarda doğal çayır vasfını kazandığı belirtilerek çelişki oluşturulmasına rağmen Mahkemece bu çelişki giderilmeden karar verilmiştir.
Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak varsa bu şekilde tespit edilen taşınmazların kesinleşme durumlarını da gösterir biçimde tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, kesinleşmiş olanların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları, hükmen kesinleşenler bulunmakta ise tescil ilamları getirtilerek dosya içine konulmalı, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava konusu taşınmaza ilişkin tespit edilen tüm hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmelidir.
Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köye komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenen taraf tanıkları, teknik bilirkişi, daha önce keşfe götürülmemiş farklı jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişisinden oluşturulacak kurulun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşif sırasında taşınmazın öncesinin zilyetlik yolu ile iktisaba elverişli yerlerden olup olmadığının tespitine çalışılmalı ve bu kapsamda bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, öncesinin mera, yayla, sıvat yeri gibi özel mülkiyete konu olamayacak umuma tahsis edilmiş yerlerden olup olmadığı, meradan açılıp açılmadığı hususları maddi olaylara dayalı olarak sorulup açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanakları olan belgelerle denetlenmeli, bilirkişi ve tanıkların beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalıdır.
Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazları değişik yönlerden gösteren fotoğraflar da eklenmek suretiyle taşınmazın niteliğini, toprak yapısını, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğini şeklini ve süresini, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, taşınmazın istifadesi umuma ait olan mera, yaylak gibi yerlerden olup-olmadığı ve taşınmazın mera parselinden doğal yahut yapay ayırıcı sınırlarla ayrılıp-ayrılmadığı, tasarruf sınırlarının belirgin olup-olmadığı, meradan sökülerek elde edilip edilmediği, mera bütünlüğünün bozulup bozulmadığı, genişleme imkanının bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden taşınmazın kadastro paftasında ki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği ile sınırlarını gösteren, taşınmazın üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde, imar ihya edilip edilmediği, imar ihya edilmiş ise ne zaman başlanıp hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmelidir.
Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor hazırlattırılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.,