Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5288 E. 2023/7264 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/131 E., 2020/50 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince karar bozulmuştur.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, kadastro çalışmaları sırasında 123 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 28.235,26 m² taşlık vasfı ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu yerin 30 yılı aşkın süreden beri zilyet ve tasarrufunda olduğunu, yapılan tespit işleminin hatalı bulunduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, aşamadaki beyanında davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Digor Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.12.2014 tarihli ve 2014/28E., 2014/121 K. sayılı kararıyla; davacı lehine zilyetlikle kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 30.05.2016 tarihli ve 2015/6698E., 2016/5983 K. sayılı kararıyla; “...Taşınmazın niteliği ile ilgili olarak 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, ziraat bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde mera bitkileri olduğu ve taşınmazın tarla vasfında olduğu belirtildiği halde bu çelişki giderilmemiş, Mahkemenin taşınmaza ilişkin gözlemi ile ziraat raporu çelişkili olup ziraat bilirkişisinden ek rapor da alındığı halde çelişki giderilmemiş, taşınmazın niteliği ve zilyetlik hususunda yapılan araştırmada hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Digor Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.12.2020 tarihli ve 2016/131E., 2020/50K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın malik sıfatı ile 20 yılı aşkın süreden beri davacının zilyetliğinde olduğu, çekişme konusu yerin zilyetlik ile iktisabı mümkün olan yerlerden olduğu, hali hazırda tarımsal faaliyette bulunulmak suretiyle zilyet ve tasarrufunun devam ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu yerin zilyetlikle iktisabı mümkün olan yerlerden olmadığını, Kadastro Kanunu'nun 14 ve 16 ncı maddeleri uyarınca mülk edinme koşullarının yeterince araştırılmadığını, bilirkişi raporunun dava konusu taşınmazı tüm yönleriyle gösterecek net, denetlenebilir olmadığını, hava fotoğraflarının yeterince incelenmeden rapor tanzim edildiğini, davalı Hazine harçtan muaf olmasına rağmen Mahkemece yargılama harç ve giderlerinin Hazineden alınarak davacıya ödenmesine şeklinde karar verilmiş olmasının da hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kars ili, Digor ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 123 ada 17 parsel sayılı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olmayan yerlerden olduğundan bahisle taşlık vasfı ile Hazine adına 16.07.2009 kesinleştirme işlemi ile tescil edilmiştir.

2. Mahkemece, işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

3.Somut olayda; Mahkemece imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığının net olarak belirlenmediği, üç ziraat mühendisi ve jeodezi-fotogrametri ya da harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetinden rapor aldırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.

4.Diğer taraftan, 6100 sayılı HMK'nın 240 ıncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca daha önce tanık bildirmiş olan taraflarca ikinci tanık listesi verilmesi halinde bu listede yer alan tanıklar dinlenemez. İkinci tanık listesinin verilemeyeceğine ilişkin bu kesin kural, kamu düzeninden olup, hâkim tarafından re'sen nazara alınır, şeklindeki hükmü gözardı edilip davacı tarafından bozma ilamından sonra 28.02.2017 tarihinde verilen ikinci listede isimleri yer alan tanıkların dinlenilmesi de doğru olmamıştır.

5.Hal böyle olunca; Mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle jeodezi ve fotogrametri mühendisinden dosya içerisinde mevcut stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor istenmeli, sunulan raporda çekişmeli taşınmazın uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli, Fen bilirkişisine keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli, böylelikle davacı yararına, zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak belirlenerek ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.