Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5318 E. 2023/7365 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı mirasçıları adına tescil edilen taşınmazın, davacı tarafından miras yoluyla kendisine kaldığının iddia edilmesiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının miras payı oranında mı yoksa taşınmazın tamamı için mi tapu iptali ve tescili kararı verilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazın tamamının kendisine miras yoluyla kaldığını ispatlayamaması, ancak mirasçı olması sebebiyle miras payı oranında hak sahibi olduğunun kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesince verilen kısmi kabul kararının, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/564 E., 2022/559 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul - Karar Kaldırılarak Dava Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gürün Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/422 E., 2022/16 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ile bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Sivas ili, Gürün ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 158 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kardeşi ... adına tespit ve tescil edildiğini, ...’ın ölümü ile de davalı mirasçılarına intikal ettğini, oysa bu taşınmazın mirasbırakan babalarına ait iken babalarının ölümü üzerine kardeşler arasında yapılan taksim sonucu kendisine düştüğünü ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ....; davanın haksız ve yersiz olduğunu, kök mirasbırakan ... mirasçıları arasında usulüne uygun yapılan bir miras taksim sözleşmesi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

2. Davalı ... davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Gürün Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.01.2022 tarihli ve 2016/422 Esas, 2022/16 Karar sayılı kararı ile; çekişme konusu taşınmazın kök mirasbırakan ...’nün mirasının taksimi sonucu davacıya düştüğünün ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğünü, dinlenen mahalli bilirkişilerin tamamının dava konusu taşınmazın evveliyatının davalıların ve kendisinin ortak mirasbırakanı ...'ye ait olduğunu, mirasbırakan öldükten sonra taşınmazı ... ve kendisinin kullandığını, taşınmazda bütün mirasçıların haklarının olduğunu, taşınmazdaki tamiratın kendi tarafından yapıldığını ve şu anda taşınmazın kendisi tarafından kullanıldığını beyan ettiklerini, dinlenen tanıklardan ...'nün hem kendi annesi hem de davalıların babası ...'nün annesi olduğunu, yani ...'nün eşi ve olayı en iyi bilen kişi olduğunu, Darende Kadastro Mahkemesinin 2013/32 Esas, 2015/13 Karar sayılı kararında dava konusu 158 ada 2 parselin davalıların mirasbırakanı ...'nün zilyetliğinde bulunduğuna dair karar verilse de anılan davanın kendisiyle bir ilgisinin bulunmadığını, annesi dahil bütün tanıklar ve mahalli bilirkişilerin taşınmazın babasına ait olduğu, mirasçılarına intikal ettiği ve taşınmazda bütün mirasçıların hakkı olduğunu belirttiklerini, mirasbırakandan intikal eden taşınmazda miras hakkı devam ettiği halde davanın tamamen reddedilmesi yerine miras hakkından dolayı davanın kısmen kabul edilmesi gerektiğini, Mahkemece miras hissesinin dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 11.05.2022 tarihli ve 2022/564 Esas, 2022/559 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın tarafların ortak mirasbırakanı ...’den kaldığı, mirasbırakanın terekesinin tamamen taksim edilmediği, özellikle dava konusu taşınmazın taksime konu edilmediği, davacının taşınmazın taksimen kendisine kaldığına yönelik iddiasını ispat edemediği, ancak davacının miras yoluyla gelen hakka dayandığı ve tarafların mirasbırakan ... mirasçıları olduğu göz önüne alınarak davacının miras payı oranında iptal - tescile karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın kısmen kabulü ile davacının miras payı oranında iptal - tescile karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ile bir kısım davalılar (..., ..., ..., ..., ..., ...) vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen doğru olmadığını, mahalli bilirkişilerin tamamının taşınmazda tamiratın davacı tarafından yapıldığını ve taşınmazın halen davacı tarafından kullanıldığını, tanık ...’nün taşınmazın mirasbırakan eşi tarafından davacıya verildiğini beyan ettiğini, Mahkemece ... Kürükçü’nün bu beyanlarına itibar edilmemesinin hatalı olduğunu, taşınmazın tamamının kendisine ait olduğunu, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince miras payı oranında iptal - tescil kararı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının taşınmazın tamamına yönelik talebi bulunduğunu, bu nedenle talep aşılarak davacının miras payı oranında kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu, davacı tarafça iddianın ispat edilemediğini, miras taksim sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması durumunda geçerli olacağını, dava konusu taşınmazın mirasbırakanları ...’ın zilyetliğinde olması nedeniyle ... adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın çatı, tuvalet, garaj duvarının mirasbırakanları tarafından yapıldığını, davacı tarafın taşınmazda zilyetliğinin bulunmadığını, ayrıca Darende Kadastro Mahkemesinin 2013/32 Esas, 2015/13 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın mirasbırakanları ... adına tesciline karar verildiğini, kararın derecattan geçerek kesinleştiğini, davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 702 inci ve 713/1 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda, Sivas ili, Gürün ilçesi, ... köyündeki 158 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kargir ev ve arsası vasfıyla 390,18 m² olarak senetsizden 20 yılı aşkın zilyetlik nedeniyle davalılar mirasbırakanı ... adına 2008 yılında tespit gördüğü, süresinde kadastro mahkemesinde dava açılması üzerine, Darende Kadastro Mahkemesinin 22.05.2015 tarihli ve 2013/32 Esas, 2015/13 Karar sayılı ilamı ile tespit gibi tescile karar verildiği, kararın Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.02.2018 tarihli ve 2015/16050 Esas, 2018/962 Karar sayılı ilamı ile onanması üzerine, taşınmazın ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan, 564,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden bir kısım davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.