"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/269 E., 2022/196 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde; Sivas ili, Ulaş ilçesi, ... köyünde bulunan ve adlarına tespit ve tescil edilen 163 ada 59 parsel sayılı taşınmazın 51.092,08 metrekare olarak tespit edildiğini, taşınmazın aslının 56.000 metrekare olduğunu, 5 dönümlük yerlerinin noksan yazılıp Hazine adına tescil edildiğini, adlarına kayıtlı olan 163 ada 43 parsel sayılı taşınmazın ise aslında 73.500 metrekare olduğunu ancak 13.555 metrekare olarak tespit edildiğini, eksik kısmın 22 dönümünün ... adına, 38 dönümünün de Hazine adına tescil edildiğini, taşınmazlara ilişkin eski tapu kayıtları olduğunu belirterek dava konusu taşınmazların Hazine ve ... adına olan tapularının iptali ile eski tapularındaki yüzölçümlerine göre hisseleri oranında tapuya tescilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 02.10.2013 tarihli ve 2012/695 Esas, 2013/362 Karar sayılı kararı ile; davacıların mirasbırakanları ...'dan intikalen gelen ve halen kendileri tarafından kullanılmaya devam edilen taşınmazların eksik tespit edildiğini belirterek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile hisseleri oranında adlarına tapuya tescilini talep ettiği, kök mirasbırakan ...'ın davacılar dışında mirasçısının bulunduğu, onların payları yönünden iptal talep edilmediği, tereke el birliği mülkiyeti hükümlerine tabii olduğuna göre davacıların böyle bir davayı tek başlarına açmalarının mümkün olmadığı, mirasçılardan birinin mirasbırakandan kalan taşınmazın kendi adlarına tescili için açtığı davanın dinlenme olanağı olmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10.06.2020 tarihli ve 2016/15784 Esas, 2020/1686 Karar sayılı kararıyla hüküm onanmış; davacıların karar düzeltme istemi neticesinde yapılan inceleme sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.03.2021 tarihli ve 2021/980 Esas, 2021/2430 Karar sayılı kararıyla; davacıların dava dilekçelerinde adlarına tespit ve tescil edilen 163 ada 43 ve 59 parsel sayılı taşınmaların yüzölçümlerinin eksik olduğunu ve eksikliğin dava konusu taşınmazlarda bırakıldığını öne sürerek hisseleri oranında adlarına tescili talebinde bulunduğu, bu haliyle talebin tüm mirasçılar adına mı olduğunun yoksa davacıların kendi miras hisseleri oranında mı tescil istediklerinin yeterince açık olmadığı; davacılar tarafından sunulan 18.03.2009 tarihli beyan dilekçesinde ise, dava ilk etapta kendileri tarafından açılmışsa da diğer hak sahiplerinin de müdahil davacı olarak katılmalarını talep ettikleri, 23.08.2010 tarihli keşifte de taşınmazların mirasbırakan babalarından geldiğini belirterek kendileri ile diğer mirasçılara kaldığını söyledikleri, yargılama sırasında davacıların mirasbırakanı ...’ın, davacılar ... ve ... dışındaki diğer mirasçılarının 12.05.2010 ve 29.04.2009 tarihli duruşmalara katılarak davaya muvafakat ettikleri, bu haliyle davanın tereke adına açıldığının kabulünün gerektiği belirtilerek aktif dava ehliyeti tamamlandığına göre Mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyada bulunan fen bilirkişisi raporunda 163 ada 43 parsele tecavüzlü bir alanın bulunmadığı, 163 ada 15 parselin 163 ada 42 parsele tecavüzlü olduğunun, 163 ada 59 parsele 163 ada 15 parselin yalnızca rapor eki krokide (B) ve (C) harfleri ile gösterilen alanların tecavüzlü olduğunun belirtildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 163 ada 15 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (B) ve (C) harfleri ile yeşil renkli olarak taralı toplam 9.569,88 metrekarelik kısmının bu taşınmazdan ifrazı ile ifraz edilen taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile ifraz edilen taşınmazın 163 ada 59 parsele eklenmesine ve bu parselin mevcut malik durumunun aynen devamına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; ret kararının hukuka aykırı olduğunu, davalıların davacıların haklılığını gösterir ikrarlarının bulunduğunu, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının da bu yönde olduğunu, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünü belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece yapılan araştırmanın hüküm vermeye elverişli olmadığını, karara ek kabul edilen raporda toplam alanın 9569,88 değil 9567,87 metrekare olduğunu, Hazine harçtan muaf olmasına rağmen aleyhine karar ve ilam harcına hükmedildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 17 nci ve 20 nci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda, Sivas ili, Ulaş ilçesi, ... köyünde bulunan 163 ada 15 parsel sayılı taşınmaz ham toprak vasfı ile Hazine, 163 ada 42 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Mahkemece, yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamıştır. Davacı yan, Nisan 1970 tarih 81 ve 82 numaralı tescil ilamıyla oluşan tapu kayıtlarına dayanmışsa da mahallinde yapılan keşifte tapu kayıtlarına ilişkin uygulama ve araştırma yeterli olmadığı gibi Mahkemece taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetlik araştırması da eksiktir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
3. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacıların dayanağı tapu kayıtlarının oluşumuna esas tescil davasına ilişkin dosya ve dayanak tapu kaydı tüm intikalleri ile getirtilerek dosya arasına alınmalı, çekişme konusu taşınmaz bölümüne ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğünün web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek çekişmeli taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosyaya eklenmek suretiyle buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilip dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.
4. Taşınmazların başında yapılacak keşif sırasında, davacı yanın dayandığı tapu kayıtları ve yapılacak araştırmaya göre varsa tapu kayıtlarının haritası/krokisi uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20 nci maddesi uyarınca belirlenmelidir. 3402 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kayıtları ile mahkeme ilamları yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle ayrı ayrı yerine uygulanmalı, uygulamada dayanak kayıtların revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar varsa özellikle gözönünde tutulmalı, tapu kayıtlarında ve mahkeme ilamlarında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara ayrıca tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kayıtları ile dayanak kesinleşen mahkeme hükümlerinde tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, dayanak tapu kayıtları ile kesinleşen mahkeme ilamlarının haritaları varsa 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20 nci maddesi hükmü uyarınca kapsamları haritasına göre belirlenmeli, uygulamada geniş kapsamlı kadastro paftasının ölçeği ile dayanak tapu kayıtları ve tutunulan mahkeme ilamlarının ölçekleri eşitlenerek ve çakıştırılarak uygulama yapılmalı bu uygulama yapılırken haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal yada yapay sınır yerlerinden varsa değişmez nitelikte sınır yeri sayılabilecek kişi taşınmazlarından da yararlanılmalı, uygulamaya ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözleri, dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve varsa dayanakları kayıtlarla sağlıklı biçimde denetlenmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmeli, bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Dava konusu taşınmazların davacının dayandığı tapu kayıtlarının kapsamında kalmadığının
belirlenmesi halinde kapsam dışında kalan taşınmaz bölümleri yönünden yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından dava konusu taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanıkların, kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.
5. Davacı tarafın dayanağı tapu kayıtlarının Hazinenin taraf olduğu tescil davası ile oluştuğu ve taşınmazların bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanun’un 22 nci maddesi uyarınca kadastro işlemleri yapıldığı dikkate alınmalıdır. Teknik bilirkişiden uygulanan kayıtların hudutları ile kapsamını belirtir, keşfi takibe imkan verir gerekçeli kroki ve rapor alınmalıdır. Ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazların tarımsal niteliğini bildiren rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmazların kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmazların niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazların ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
Belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Alınan peşin harcın temyiz eden davacılara geri verilmesine,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.