"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
.....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda, Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/03/2021 tarihli ve 2020/18 Esas - 2021/125 Karar sayılı kararıyla davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 15/12/2021 tarihli ve 2021/1327 Esas - 2021/1621 Karar sayılı kararıyla, istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan babası ...’nın 117 ada 8 parsel sayılı taşınmazını aynı evde yaşadıkları damadı davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, taşınmazın bedeli karşılığında satın alındığını, taşınmaz üzerindeki üç katlı binanın 2.ve 3. katlarını kendisinin yaptırdığını, mirasbırakan kayınpederi ve kayınvalidesi ile ömür boyu birlikte yaşadıklarından ailecek onlara baktıklarını, alım gücünün olduğunu, mirasbırakanın dava dışı ... apartmanının bulunduğu parseli satıp satış parasını kendi eşi dışında kalan kızlarına dağıttığını, mirasbırakana ait başka taşınmazların olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/03/2021 tarihli ve 2020/18 Esas - 2021/125 Karar sayılı kararıyla, satışa konu edilen bir malın devrinin belirli bir bedel karşılığında olacağı ancak malın bedelinin mutlaka para olmasının şart olmadığı, bir hizmet ya da emek de olabileceği, mirasbırakanın ve eşinin tüm ihtiyaçları ile davalı ve davalının ailesinin ilgilendiği, mirasbırakanın tapusuz olan taşınmazını satıp satış bedelini kızlarına dağıttığı, geride 3101 parsel sayılı taşınmazının kaldığı, dava konusu taşınmazın temlik tarihi itibari ile mirasbırakanın tüm mamelekine oranı dikkate alındığında temlikin makul karşılanabilecek sınırda kaldığı, mirasbırakanın davacıdan mal kaçırmasını gerektirecek bir sebebin ortaya konulamadığı, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm dosya kapsamından, dinlenen tanıklar, yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi ile mirasbırakanın taşınmazlarını satma amacı ile hareket etmediğinin, hali hazırda satılmasına da ihtiyacı olmadığının açıkça ortaya çıktığını, davalı tanığı olan mirasbırakanın kızının da, mirasbırakanın herhangi bir ekonomik sıkıntısı olmadığını, hatta borçlanmaktan aşırı derecede korktuğunu beyan etmesine rağmen, mirasbırakanın davalı ile aynı evde 25 yıl birlikte yaşamasının dikkate alınmayarak hüküm tesis edildiğini, dinlenen tüm tanıklar, davalının tüm ihtiyaçlarını mirasbırakanın emekli maaşından karşıladığını belirtmiş iken, davalının mirasbırakanın yaptırdığı ve 25 yıl birlikte oturduğu evi satın aldığı savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
3. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 15/12/2021 tarihli ve 2021/1327 Esas - 2021/1621 Karar sayılı kararıyla, mirasbırakanın sosyal ekonomik durumu itibariyle taşınmaz satmaya ihtiyacının olmadığı, çekişme konusu taşınmazın mirasbırakanın malvarlığının tamamına yakın kısmını oluşturduğu, temlikin mal kaçırma amacıyla muvazaalı şekilde yapıldığı, mirasbırakanın asıl irade ve amacının yaklaşık otuz yıldır yanlarında kaldığı ve oğlu olarak gördüğü damadı/davalı ve de dava dışı kızı ...’yı koruyup gözetmek olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereği yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüyle davacının miras payı oranında iptal tescile karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili, davacı tarafından istinaf dilekçesinde ileri sürülmeyen hususların da Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirildiğini, kararın gerekçesiz olduğunu, somut olgulara dayanılmadığını, davacının iddiasını ispatlayamadığını, mirasbırakanın iradesinin mal kaçırmaya yönelik olmadığının davacının tanıkları da dahil olmak üzere tüm tanık beyanları ile sabit olduğunu, mirasbırakanın çocuklarıyla arasında bir sorun olmadığı gibi dava dışı taşınmazını satıp parasını da diğer kızlarına paylaştırdığını, ayrıca taşınmaz üzerindeki ahır ve bir üstteki katın evvelce yaptırıldığını ancak son iki kat ve teras katın davalı ... tarafından yaptırıldığının ve davalıya ait olduğunun dosya kapsamı ile ispatlandığını, ancak bu hususun mahkemece dikkate alınmadığını, semenin mutlaka para olması gerekmediğini, davacının muvazaa iddiasının asla varit olmamasına rağmen satış yapan kişi yönüyle tasarruf nisabı ve tenkis konusunda da hiçbir araştırma ve değerlendirme yapılmadığını belirtip kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) no.lu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 19.622,19 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 07/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.