Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5354 E. 2024/269 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazların davacılar adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazların niteliği, zilyetliğin başlangıç tarihi ve dava tarihindeki değeri gibi konularda yeterli araştırma ve inceleme yapmaması, hava fotoğraflarını incelememesi ve tüm kanıtları birlikte değerlendirmemesi gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/167 E., 2021/338 K.

DAVACILAR : ... (... oğlu), ... (... oğlu), ... (... oğlu) vekilleri Avukat ...

DAVALILAR : ... vekilleri Avukat ..., Avukat ..., Avukat ..., Hazine vekili Avukat ...

DAHİLİ DAVALI : ... Köyü Tüzel Kişiliği

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapusuz taşınmazın tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... köyünde yan yana bulunan 145 ada 27, 74 ve 75 parsel sayılı taşınmazların davacı ... oğlu ..., aynı ada 72 ve 76 parsel sayılı taşınmazların davacı ... oğlu ... , aynı ada 73 parsel sayılı taşınmazın davacı... oğlu ... adına kayıtlı olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında bu taşınmazlardan geçen Dereli - Şebinkarahisar yolunun 20 metre ölçüldüğünü, bu nedenle taşınmazların bir kısmının yol içinde kaldığını, Karayolları Genel Müdürlüğünce yapılan bir kamulaştırma işlemi de bulunmadığını ileri sürerek yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazların davacılar adına kayıtlı parsellerle birleştirilerek davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, yanlış hasıma karşı açıldığını, davacıların kadastro çalışmaları sırasında da yola ilişkin sınıra itiraz ettiğini ve bu itirazlarının reddedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların kamulaştırma sınırı dışında kaldığını, davalı idare tarafından dava konusu alana herhangi bir müdahalenin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 15.01.2015 tarihli ve 2012/120 Esas, 2015/5 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların öncesinde davacıların mirasbırakanlarına ait olduğu, bu taşınmazların ... tarafından herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmaksızın işgal edildiği gerekçesiyle 145 ada 72 ve 76 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin ilk raporunda (E) ve (B) harfleri ile gösterilen 163,86 ve 1.297,57 metrekarelik yerlerinin ayrı bir ada parsel numarası verilmeksizin davacı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline; 145 ada 73 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin ilk raporunda (C) harfi ile gösterilen 930,92 metrekarelik yerinin ayrı bir ada parsel numarası verilmeksizin davacı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline; 145 ada 27, 74 ve 75 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin ilk raporunda (A), (F) ve (D) harfleri ile gösterilen 174.59, 281,28 ve 86,03 metrekarelik yerlerinin ayrı bir ada parsel numarası verilmeksizin davacı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı KGM vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 15.03.2019 tarihli ve 2016/1418 Esas, 2019/1811 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların bulunduğu ... Köyü Tüzel Kişiliğinin davaya dahil edilmesi ve Türk Medeni Kanunu'nun 713/4 ve 5 inci fıkralarında düzenlenen ilanların yapılması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazların öncesinde davacıların mirasbırakanlarına ait olduğu, bu taşınmazların ... tarafından herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmaksızın işgal edildiği gerekçesiyle 145 ada 72 ve 76 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin ilk raporunda (E) ve (B) harfleri ile gösterilen 163,86 ve 1.297,57 metrekarelik yerlerinin ayrı bir ada parsel numarası verilmeksizin davacı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline; 145 ada 73 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin ilk raporunda (C) harfi ile gösterilen 930,92 metrekarelik yerinin ayrı bir ada parsel numarası verilmeksizin davacı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline; 145 ada 27, 74 ve 75 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin ilk raporunda (A), (F) ve (D) harfleri ile gösterilen 174.59, 281,28 ve 86,03 metrekarelik yerlerinin ayrı bir ada parsel numarası verilmeksizin davacı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... davalı KGM vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde olduğunu, kamu malı olmasından dolayı özel mülkiyete konu olamayacağını belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı KGM vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın açılmasında davalı idarenin herhangi bir kusuru bulunmadığı, dava konusu taşınmazların kamulaştırma koridoru dışında kaldığının en baştan beri savunulduğunu, davalı İdare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddesi,

TMK'nın 713 üncü maddesi,

3. Değerlendirme

1.Davacılar vekili, ... köyünde bulunan davacıların maliki olduğu 145 ada 27, 72, 73, 74, 75 ve 76 parsel sayılı taşınmazların yan yana olduğunu, 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında bu parsellerden geçen yolun 20 metre genişliğinde ölçüldüğünü ve davacılara ait taşınmazların yolda bırakıldığını ileri sürerek yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazların davacılar adına tescilini talep etmiştir.

2. Mahkemece davanın kabulüne ilişkin kararın davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince sair hususlar incelenmeksizin taraf teşkilinin sağlanması ve yasal ilanların yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bahsi geçen eksiklikler giderildikten sonra davanın kabulüne karar verilmiştir.

3. Ne var ki; Mahkemece, hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki, kadastro çalışmaları sonucunda bir kısmının yol olması nedeniyle eksik tespit edildiği belirtilen davacıların maliki olduğu 145 ada 27, 72, 73, 74, 75 ve 76 parsel sayılı taşınmazlar fen bilirkişi

raporunda Şebinkarahisar - Dereli karayolunun güneyinde, bu yolla bitişik olarak görüldüğü halde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu uygulaması üzerinden yapılan kontrolde parsel sınırlarının yolu ortaladığı, bazı hallerde de aştığı tespit edilmiş, fen bilirkişinin ek ve kök raporundaki yüz ölçümler farklı olmasına rağmen bu çelişki giderilmemiş, bir taşınmazın niteliğinin ve taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıç tarihinin ve sürdürülüş biçiminin kesin olarak belirlenmesinde en önemli unsur hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde hava fotoğraflarından yararlanılmamış, mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanından dava konusu edilen yolun ilk olarak 1956 yılında yapıldığı, asfalt yolun ise 1976 yılında yapıldığı ifade edilmesine ve davanın niteliği gereği dava tarihinden önceki 20 yıllık zilyetlik süresinin araştırılmasına rağmen bu beyanlar göz ardı edilmiş, ziraat bilirkişiden her parsel için ayrı taşınmazların zirai niteliğini belirten somut verilere dayalı rapor alınmamış, dava konusu edilen taşınmazların dava tarihindeki değeri belirlenmediği gibi harç kamu düzeni ile ilgili olup Mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği halde davanın kabulüne karar verilmesine rağmen maktu harç alınmakla yetinilmiştir.

4. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmelidir.

5. Daha sonra mahallinde fen (teknik), jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Fen bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, taşınmaza komşu parselleri de göstermek sureti ile hazırlanmış, önceki fen raporlarındaki yüz ölçüme ilişkin çelişkiyi gideren ayrıntılı kroki ve rapor alınmalı; ziraat bilirkişiden dava konusu taşınmazların toprak yapısı, eğimi, bitki deseni, üzerinde sürdürülen ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazların ayrı ayrı dava tarihindeki değerini tespit eden, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalıdır.

6. Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilmek suretiyle ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

7. Kabule göre de, tespit harici bırakılan taşınmaza yönelik TMK'nın 713/1 inci maddesi uyarınca açılan tescil davalarında davanın kabulü halinde dava konusu taşınmazın dava tarihindeki zemin değeri üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Davalılar ... ve Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

15.01.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.