"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECEMAHKEMESİ : NEVŞEHİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Nevşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.11.2021 tarihli 2021/178 Esas 2021/555 Karar sayılı kararı ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 20.05.2022 tarihli 2022/551 Esas 2022/634 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, dava dilekçesinde, dava konusu Acıgöl ilçesi, Karacaören köyü, Köyiçi mevkiinde bulunan 138 ada 32 parsel sayılı taşınmazda 04.02.2000 tarihli ziynet senedi ile hak sahibi olduğunu belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının dayanağı olan ziynet senedini ve imzaları kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davada hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın dava şarstı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava konusu taşınmazın ziynet senedi ile davacıya verilmesine rağmen, kadastro sırasında davalı adına tespit edildiğini, 10 yıllık hak düşürücü sürenin somut uyuşmazlıkta uygulanamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 20.05.2022 tarihli, 2022/551 Esas 2022/634 Karar sayılı kararıyla; davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 28.02.2002 tarihinde kesinleştiği, açılan davanın 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 . maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı gerekçeleri ile davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde davada hak düşürücü sürenin uygulanamayacağını, davalının kötü niyetli olduğunu, eksik araştırma ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal-tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi
3.3. Değerlendirme
3.3.1. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Söz konusu Yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.
3.3.2. Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 28.02.2002 tarihi ile davanın açıldığı 29.04.2021 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur.
3.3.3. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre kararın (IV/3.) no.lu bendinde yer verilen gerekçeyle Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 29/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.