Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5474 E. 2022/7802 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını davalıya devretmesinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasındaki fark, satışın aleni yapılmaması, mirasbırakanın başka taşınmazlarının da bulunması, taraflar arasındaki ilişki ve mirasbırakanın mal kaçırma amacı güttüğüne dair tanık beyanları gibi olgular birlikte değerlendirilerek temlikin muvazaalı olduğu sonucuna varılarak, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : RİZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Trabzon Bölge Adliye Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davalı ... vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 29/11/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacılar ... v.d. vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakanı ...'nın ... ada 10 parsel sayılı taşınmazını ileride oğlu ...'ya devredilmesi için mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalı ...'ye devrettiğini, davalıların yakın arkadaş olduklarını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile terekeye döndürülmesine ve mirasçılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada tereke temsilcisi davaya dahil edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı ..., inşaat mühendisi olup taşınmazın bulunduğu yerde daha önce dere ıslahı ve yol düzeltmesi işini yaparken dava konusu taşınmazı açık depo alanı olarak kullanmak amacı ile mirasbırakandan satın almak istediğini, 25.000,00 TL üzerinde anlaştıklarını ve satış bedelini ödediğini, daha sonra taşınmazın bulunduğu yerden yol ve tünel geçme durumu söz konusu olduğundan taşınmazda hiçbir düzenleme yapamadığını; davalı ..., mirasbırakanın taşınmazı devrettikten sonra satış bedelinin bir kısmıyla kredi borcunu kapattığını, bir kısmını ise davacının eşi ve kızına verdiğini, bir kısmını da torunu olan kendi kızına verdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesince, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu, davalı ...’ya ise husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden kabulüne diğer davalı yönünden husumetten reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince; davalı ...'nin istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairece; "...dinlenen tanık beyanlarına göre, dava konusu taşınmazın satılığa çıkarıldığının aile çevresi ve yerel halk tarafından duyulmadığı, davalı ... ile davacı ... arasında mirasbırakana ait taşınmazların paylaşımı hususunda sorun olduğu ve mirasbırakanın bu nedenle davacı ile arasında tartışma çıktığı, nitekim davalı tanığı olarak dinlenen tarafların annesi ...'in de bu hususta mirasbırakanı uyardığını ifade ettiği, mirasbırakanın terekesinde paydaşı olduğu 4 adet çay evi ve bahçe vasıflı taşınmazı daha olduğu, davalı ...'in satış bedeli ile kredi borcunun ödendiğine dair savunması ile davalı ...'nin temlikten sonra iptal olduğunu belirttiği inşaat projesi için dava konusu taşınmazı depo olarak kullanacağı yönündeki iddiasının soyut beyandan öteye geçmediği, davalı ...'nin dava konusu taşınmazı 25.000 TL bedelle satın aldığını ileri sürdüğü, ancak taşınmazın satış tarihindeki değerinin 258.989,50 TL olarak tespit edildiği, mirasbırakanın tamamında malik olduğu, terekesindeki tek taşınmazını davalı ...'ye satmasını gerektirir bir durum bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır.

Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.’’ gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesince; bozma ilamındaki gerekçeler benimsenmek suretiyle temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu, davalı ...’ya ise husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden kabulüne diğer davalı yönünden husumetten reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma kararında belirtildiği şekilde dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde iddia edildiği gibi iptal olan herhangi bir inşaat projesi olmadığını, davalının taşınmazın bulunduğu çevrede daha önce yapmış olduğu bir taahhüt işi olduğunu ve bu süre zarfında mirasbırakandan açık depo alanı olarak kullanmak için taşınmazı satmasını teklif ettiğini ve mirasbırakanın da ailevi sebepler ile taşınmazı 25.000 TL bedelle satmayı kabul ettiğini, 10.000 TL’nin banka kanalı ile kalanın elden mirasırakana ödendiğini, Rize Belediyesinin Gelirler Birimi resmi yazısına göre taşınmazın emsal rayiç bedelinin 3.318,93 TL, 27.02.2018 tarihi itibari ile ise 5.967,50 TL olduğunu, bu bilgiler dikkate alınmaksızın karar verildiğini, taşınmazın davacı tarafından açık depo olarak kullanılmak istendiğini, fakat taşınmazın bulunduğu yerden Karayolları tarafından yol ve tünel inşaat projelerine başlandığını, davalının taşınmazda planladığı hiçbir düzenlemeyi yapamadığını ve taşınmazı istediği gibi kullanma imkanının ertelendiğini, mirasbırakanın terekesinde başka taşınmazlarının da olduğunu, kızının ve eşinin tanık olarak verdikleri beyanlarından temlikin muvazaalı olmadığının açıkça anlaşıldığını, bilirkişi raporuna yapılan itirazın değerlendirilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı terekeye iade talepli tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

6.3. Değerlendirme

Hükmüne uyulan (V/2) no.lu paragrafta belirtilen bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (V/3) no.lu paragrafta yer verilen şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 16.936,03 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 29/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.