"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/1 E., 2021/124 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; mirasbırakanı ... oğlu ...'ya 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu gereğince Tunceli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 18.01.1952 tarihli, 101 sıra no.lu tapuda kayıtlı 2 ada 3 parsel sayılı taşınmazın verildiğini ancak bölgede yapılan kadastro çalışmaları sırasında tapu kaydının 202 ada 43, 47, 8 ve 2 no.lu parsellere ve ekli krokide (A) harfi ile gösterilen dereye uygulanması gerekirken eksik olarak 202 ada 8 parsel sayılı taşınmaza uygulandığını ileri sürerek tapu kayıtlarının gerçek yerine uygulanarak davalılar adına kayıtlı bulunan 202 ada 43, 47, 8 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar ile krokide (A) harfi ile gösterilen yerlerin tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında davacı ve iştirakçileri adına tescil edilmesini istemiş; yargılama sırasında 202 ada 8 parsel sayılı taşınmaz bakımından davadan feragat etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... , 1969 yılında buraları terk ettiğini, halen Gemlik'te yaşadığını, olayla ilgili elinde bir tapu kaydı olduğunu, olayı tam olarak bilmediğini belirtip davanın reddini istemiştir.
2.Davalı Hazine temsilcisi, açılan davanın haksız olduğunu, dosya arasına delillerini sunduklarını belirtip davanın reddini savunmuştur.
3.Davalı ... temsilcisi, davayı kabul etmediklerini belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece; davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (B), (C), (D), (E) ve (F) ile gösterilen toplam 39726,24 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında mirasbırakan ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili, davalı ... mirasçısı ... ve davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.09.2014 tarihli ve 2014/12694 Esas, 2014/10679 Karar sayılı kararıyla; davacı ...'nın tapu kaydı ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak çekişmeli taşınmazların mirasbırakanı ... mirasçıları adına tescili istemi ile davayı açtığı, veraset ilamına göre 1987 yılında ölen mirasbırakan ...'nın davacıdan başka mirasçılarının da bulunduğu, dava dışı mirasçıların davaya muvafakat verdiğine veya terekeye mümessil tayinine ilişkin başka herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, öte yandan çekişmeli 202 ada 2 parsel sayılı taşınmazın maliki ... ölü olduğu halde davada sadece mirasçılarından biri olan ...'in yer aldığı, başka mirasçıları da bulunmasına karşın bu kişilerin davaya dahil edilmediği, aynı ada 8 parsel sayılı taşınmaz kadastro sonucu davacının mirasbırakanı adına tescil edilip daha sonra pay temlikleri ile paylı olarak davacı ... ve davada yer almayan ancak mirasbırakan ... mirasçısı olduğu anlaşılan ... adına kayıtlı olduğu halde bu taşınmaza yönelik davanın sebebi netleştirilip bu parsel yönünden de taraf teşkili sağlanmadan hükümle tüm mirasçılara pay verildiği, tescile karar verilen ve fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün tescil harici alanda kaldığı ve bu bölüme yönelik davanın tescil davası niteliğinde olduğu ve davada yasal hasım olan ilgili köy tüzel kişiliğinin davada yer alması gerektiği belirtilerek değinilen hususlar bakımından karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemenin 19.07.2016 tarihli ve 2014/100 Esas, 2016/56 Karar sayılı kararı ile, çekişmeli taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.06.2020 tarihli ve 2016/17526 Esas, 2020/1610 Karar sayılı kararı ile, çekişmeli taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya elverişli bulunmadığı, taşınmazların evveliyatını, kullanım süresini ve niteliğini en iyi şekilde belirleme yönteminin hava fotoğraflarının incelemesi olduğu göz önünde bulundurulmaksızın, soyut nitelikteki mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulduğu, bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, verilen kesin süreye rağmen davacının dava dışı mirasçıların davaya muvafakat ettiklerine ilişkin herhangi bir belge ibraz etmediği gibi terekeye temsilci atanması için dava da açmadığı, taraf teşkilinin sağlanmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yoluğundan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, 202 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ... dışındaki paydaşlarının paylarını davacıya devrettiklerini, Nejla yönünden ise Pülümür Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/65 Esas sayılı dosyası ile nüfus kaydının iptaline karar verildiğini, Mahkemeden davacıya müşterekleri tarafından payların devredilip devredilmediğinin Tapu Müdürlüğünden sorulmasını talep etmelerine rağmen bu husus kayda alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 640 ıncı, 701 inci ve 702 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. TMK'nın 640 ıncı maddesi uyarınca tereke adına açılıp takip edilen davaları ya tüm mirasçıların birlikte açmaları ya da tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanması veya terekeye mümessil tayin edilerek davanın sürdürülmesi zorunludur.
3. Davacının, kadastro öncesi nedene dayalı olarak 3. kişilere karşı açtığı davada çekişmeli taşınmazların mirasbırakanı ... mirasçıları adına tescilini istediği, veraset ilamına göre mirasbırakan Mehmet'in dava dışı mirasçılarının da bulunduğu, bozmadan sonra Mahkemece verilen kesin süreye rağmen davacı tarafından dava dışı mirasçıların davaya muvafakati sağlanmadığı gibi terekeye temsilci atanması için dava da açılmadığı, davanın görülebilirlik koşulunun oluşmadığı anlaşılmaktadır.
4. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye 346,90 TL temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.