"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, Almanya'da yaşadığını, davalı oğlu ...’nın 18 parsel sayılı taşınmazla ilgili destekleme parasının alınması ve resmi işlemlerinin takibi için vekaletname vermesi gerektiğini söylemesi üzerine oğlunun yönlendirmesi ile dava dışı ...’u vekil tayin ettiğini, vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak dava konusu taşınmazı davalı oğlu ...’ya, ...’nın da oğlu olan davalı ...’e devrettiğini, sık sık hafıza kaybı yaşadığını, işlem tarihinde 65 yaşında olup, söylenenleri anlayamayacak durumda iken oğluna güvenerek vekaletname verdiğini, satış nedeniyle kendisine herhangi bir bedel ödenmediğini, devirlerin gerçek satış olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... ,iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, davacı dedesinin dava konusu taşınmazın babası ... adına satışının yapılabilmesi için ...’u vekil tayin ettiğini, devrin hileli yollarla değil kanunen tanınan haklar çerçevesinde yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.05.2019 tarihli, 2017/493 Esas, 2019/516 Karar sayılı kararı ile tanık beyanlarına itibar edilerek dava konusu taşınmaz satışında hilenin söz konusu olmadığı, davacının taşınmazı iradesiyle devrettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 07.06.2021 tarihli ve 2019/1137 E. 2021/626 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davalı ...'a satışına ilişkin resmi senedin getirtilmesi, taşınmazın satış tarihleri olan 2006 ve 2009 yıllarına ilişkin değeri konusunda ziraat ve gayrimenkul değerleme uzmanından ek rapor alınması, davalı ... aleyhine açılan davanın kayıt maliki olmadığından pasif husumetten reddi, davalı ...'e karşı açılan dava yönünden ise, davacının ...'a vekaletname verdiği ve dava konusu taşınmazın oğlu ...'ya satıldığı tarihler itibariyle hukuki ehliyeti konusunda değerlendirme yapılması, yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının belirlenmesi, süresinde açılmışsa tarafların bildirdiği tüm deliller toplanarak ve tanıkları dinlenilerek temlikin hileli olup olmadığının saptanması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf itirazlarının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-a maddesi uyarınca kabulü ile, Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.12.2021 tarihli 2021/735 Esas, 2021/1579 Karar sayılı kararı ile; davacının yurt dışında yaşadığı,ara ara Türkiye’ye geldiği, bu hali ile dava tarihi ile devir işleminin öğrenildiği,davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalı ...’nın kayıt maliki olmadığı,davacının ehliyetsiz olduğunun ispatlanamadığı, vekaletnamenin dava konusu taşınmazın davalı ...’ya devri için verildiği, davacının sağlığında diğer çocuklarına da yer verdiği, vekaletin hile ile alındığının ispat edilemediği, satışların bedel karşılığında yapılmadığı iddianın ispat edilemediği gerekçeleriyle davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir.
D. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,davacının temlik tarihinde 65 yaşında olup, sıklıkla hafıza kaybı yaşayan ve konuşulanları dahi anlamayacak durumda iken davalı oğlu ...’nın adına kayıtlı taşınmazlarla ilgili işlemler ve destekleme ödemelerinin alınması için kendisine veya üçüncü bir kişiye vekaletname vermesi yönündeki baskı ve hilesi ile, ...’ya güvenerek vekalet verdiğini, davacı vekalet verirken sağlık kurul raporu istenmediğini, ...’nın vekaletnameyi kendi adına değil, tanıdıkları ... adına alarak, taşınmazın önce kendi adına tescilini sağladığını, daha sonra da oğlu olan diğer davalıya devrettiğini, tüm bu işlemlerde herhangi bir bedel ödenmediğini, davacının temlik tarihlerinde Almanya’da olup, yapılan işlemlerden habersiz olduğunu, davacının oğlu ...’nın, davacının ölümü halinde diğer mirasçıların dava konusu taşınmazdan hak almamaları için bu işlemleri yaptığını,tüm bu işlemlerin de davacının iradesi sakatlanarak yapıldığını, davacının ayırtım gücü bulunmadığını, satış işleminin gerçek olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
F. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 10.06.2022 tarihli ve 2022/860 E. 2022/817 K. sayılı kararıyla; dava konusu 18 parsel sayılı tarla vasfındaki 44.440,00 m2'lik taşınmazın davacı adına kayıtlı iken 18.08.2006 tarih 10667 yevmiye nolu işlem ile davacının oğlu ...'a satıldığı, ...'ın da bu taşınmazı 28.04.2019 tarih 5062 yevmiye nolu işlemle oğlu olan diğer davalı ...'a satış suretiyle devrettiği, bilirkişi raporuna göre dava tarihi itibariyle taşınmazın 625.738,90-TL değerinde olduğunun tespit edildiği, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve özellikle, mahkemece Dairenin kaldırma karar gerekleri yerine getirilip davacı tarafça ehliyetsizlik ve hile iddiasının ispatlanamadığı dikkate alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olmasının doğru olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçesindeki taleplerinin tekrarı ile kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
2. Hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusunun hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği olarak nitelendirildiği gözetilerek ,iddianın ispat edilemediğine göre, davanın reddi usul ve kanuna uygun olup davacı temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.