Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5499 E. 2022/8159 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla yaptığı temlik nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, yerel mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına rağmen direnme kararı vermesi üzerine uyuşmazlık Hukuk Genel Kurulu'na taşınmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararında belirtilen hususları tam olarak araştırmadan ve özellikle mirasbırakanın gerçek iradesini ortaya koyacak delilleri toplamadan direnme kararı vermesi usule aykırı görülerek, temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/12/2021 tarihli ve 2020/327 E. 2021/291 K. sayılı kararıyla direnme ve davanın kabulüne dair verilen karar bir kısım davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 13/12/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... vd. vekili Avukat.... ile temyiz edilen davacılar ....vd. vekili Avukat ... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen temyiz eden davalılar ... vd. vekili ile davalılar ... vd. vekili ve diğer davalı asiller gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenerek gereği görüşüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan ...’nun maliki olduğu 349 ada 37 parsel sayılı taşınmazı mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalılara devrettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında davacılardan ...’nun ölümü ile mirasçıları davaya devam etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEMENİN İLK KARARI

Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı yasal süre içerisinde bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 08/03/2018 tarihli ve 2015/4393 E., 2018/3147 K. sayılı kararıyla; “...Somut olayda, Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Hâl böyle olunca, yukarıda belirtilen ilke ve olgular doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, mirasbırakanın kızlarına taşınmaz mal veya bir hak temlik edip etmediğinin, muris adına kayıtlı başkaca aktif-pasif tapu kaydı bulunup bulunmadığının taraflardan da sorulmak suretiyle araştırılması, varsa tapu kayıtlarının istenilmesi, davalı şirket kayıtlarının getirtilerek ortak ve yöneticilerinin kimler olduğunun belirlenmesi, temlik karşılığı mirasbırakana dükkan verildiği savunmasının davalılardan sorulmak suretiyle araştırılması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilerek murisin iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Kabule göre de mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istekli davalar kural olarak iptali istenen kayıt malikine karşı açılır. Kayıt maliki davalı şirket ile muvazaalı olduğu iddia olunan işlemin tarafı davalı ... haricindeki diğer davalılar bakımından husumet (sıfat) yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmemesi de isabetsizdir...” gerekçesiyle bozulmuş, davacılar vekilinin karar düzeltme istemi Dairenin 28/10/2020 tarih ve 2018/4123 E., 2020/5526 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

3. Mahkemesince Bozma Kararı Sonrası Verilen Karar

İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/12/2021 tarihli ve 2020/327 E., 2021/291 K. sayılı kararıyla; Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Anadolu 17.AHM) 2010/536 Esas 2012/238 Karar sayılı dosyasında davacılar ..., ...., ..., ..., ... tarafından, davalı ....’ye karşı muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil istemli dava açıldığı, Mahkemece davanın reddine karar verildiği, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2012/9884 Esas, 2013/4300 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazların davalıya devrinin bedelsiz olarak yapıldığı,davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulduğu, yine Mahkemenin 2010/551 Esas, 2013/491 Karar sayılı dosyasında davacılar ..., ..., ... ve ... tarafından davalı ... ’na karşı muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil istemli dava açıldığı, davanın kabulüne karar verildiği, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2014/6162 Esas, 2015/6778 Karar sayılı kararı ile hükmün onandığı ve karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilerek 09.12.2015 tarihinde kararın kesinleştiği, İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/524 Esas, 2013/492 Karar sayılı dosyasında davacılar ..., , ..., ..., ... tarafından davalı ...’na karşı muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil istemli dava açıldığı, davanın kabulüne karar verildiği, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2015/8813 Esas, 2015/14090 Karar sayılı kararı ile hükmün onandığı ve karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilerek 19.04.2016 tarihinde kararın kesinleştiği, davalı ...’nun Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde yürütülen yargılamada mirasbırakanın, taşınmazı erkek çocuklarının erkek torunlarına verdiğine, kızlara verse kızların taşınmazı satacağına dair ikrarda bulunduğu, dolayısıyla, miras bırakanın yapmış olduğu temliklerle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin mirasçılar arasında mallarını paylaştırma olmayıp, mirasçılardan mal kaçırmak olduğu ve bu amaçla temliklerin gerçekleştirildiğinin mirasbırakanın erkek çocuklarının kız çocuklarına karşı açtıkları davalar sonucu verilen yargı kararları ile kesin olarak tespit edildiği, mirasbırakanın davalı erkek çocuklarının vefatı ile taşınmazların mirasbırakanın torunlarına intikal etmiş/edecek olması nedeniyle kayıt maliki davalı şirket ile muvazaalı olduğu yargı kararları ile de kesinleşen işlemin tarafı davalı ... haricindeki diğer davalılara muvazaalı işlemin tarafı olmasalar da mirasçı olmaları nedeniyle husumet yöneltileceği, adil yargılanma ve hakkaniyet ilkelerinin göz önüne alınması gerektiği gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Direnme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı yasal süre içerisinde bir kısım davalılar vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

5.1. Davalı ... Ağaç ve Yapı San. A.Ş. ve diğerleri vekili duruşma istekli temyiz dilekçesinde özetle; eksik araştırma ile hükmün tesis edildiğini, Mahkemece, mirasbırakanın kızlarına devretmiş olduğu taşınmazlara ilişkin açılan dava dosyalarının celbedilmediğini, mirasbırakanın kız evlatlarına ikişer daire verdiğinin sabit olduğunu, dava konusu parselin davalılara ait diğer parsellerle tevhidi sonucu 73 parsel sayılı taşınmazın oluştuğunu, bu taşınmaz üzerine de bina inşa edildiğini, taşınmazın daha kıymetli hale geldiğini, bu hali ile 37 parseldeki mülkiyet haklarının 73 sayılı parsel içindeki oranının veya hissesinin belirlenmesinin hukuken imkansız hale geldiğini, bu durumda davacıların sadece tazminat talep edebileceklerini, davanın tazminat davası olarak görülebileceğini, Mahkemece iptal-tescile karar verilmesinin doğru olmadığını, dava konusu 73 parsel sayılı taşınmazın davalı şirkete ayni sermaye olarak konulduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

5.2. Davalı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından oğullarına satıldığının sabit olduğunu, devredilen taşınmazın 15, 16, 17, 32 ve 36 parsel sayılı taşınmazlarla tevhidi sonucu 73 parsel sayılı taşınmazın oluştuğunu,anılan parsel üzerine de Boyner Çarşı adı altında alışveriş merkezinin bulunduğu binanın yapıldığını ve taşınmazın davalı ....... Ağaç ve Yapı San. A.Ş. adına kayıtlı olduğunu, dava konusu taşınmazın erkek çocuklarının çalışma ve emekleri ile elde edilen birikimlerle satın alındığını, mirasbırakanın hak sahibi olan kişilere haklarını iade ettiğini, Mahkemece eksik araştırma ile hüküm kurulduğunu, Daire bozmasındaki eksiklikler giderilmeden, hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek , kararın bozulmasına istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

6.2.2. Öte yandan; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.

6.3. Değerlendirme

(IV/2.) numaralı paragrafta yer verilen Dairenin 08.03.2018 tarihli ve 2015/4393 Esas, 2018/3147 Karar sayılı bozma kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olup, Mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; bozma kararının düzeltilmesine gerek görülmediğinden, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanun'un 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca görevli YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 13.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.