"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil - tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan ...'nun ilk evliliğinden oğlu olduğunu, mirasbırakanın 1120 ada 10 parsel sayılı taşınmazını ikinci evliliğinden çocukları olan davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, davalılarca taşınmaz üzerinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını ve kurulan kat irtifakı sonucu 5,6,7,8 ve 9 no.lu bağımsız bölümlerin davalılar adına tescil edildiğini, yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, tenkis talebi yönünden davacının satıştan haberdar olduğu tarihten itibaren yasal sürenin geçtiğini, taşınmazın mirasbırakan tarafından kendilerine satıldığını, satış tarihinde tarla olduğunu, davacının, kendilerinin emeği ile ortaya çıkardıkları yeni değerden rant elde etmeye çalıştığını, mirasbırakana yaşamı boyunca baktıklarını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.11.2019 tarihli ve 2016/281 Esas, 2019/541 Karar sayılı kararıyla; muris muvazaası olgusunun kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.04.2021 tarihli ve 2020/176 Esas, 2021/618 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın mal kaçırma amacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddeleri uyarınca kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin kaldırılması ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 25.11.2021 tarihli ve 2021/7205 Esas, 2021/7215 Karar sayılı kararıyla; " Murisin tek taşınmazını ikinci eşinden olma çocuklarına temlik ettiği, ilk eşinden olma davacı ve dava dışı kızına herhangi bir temlik yapmadığı, mirasbırakanın ekonomik durumunun iyi olduğu, paraya ihtiyacının olmadığı, taşınmazının tamamını ikinci eşinden olma çocuklarına satmasını gerektirecek bir olgunun da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının tanık deliline dayanmamış olması Hukuk Genel Kurulunun 01.07.2021 tarihli ve 2017/1-2654 Esas 2021/886 Karar sayılı içtihatı gözetildiğinde tek başına davanın reddi için yeterli değildir. Dosya kapsamından murisin iradesinin ilk eşinden olan çocuklarından mal kaçırma ve temlikin muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararındaki gerekçe benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili, ekonomik durumu zayıf, hasta ve bakıma muhtaç olan mirasbırakanın davaya konu değersiz taşınmazı (tarla) dışında başka taşınmazının bulunmadığını, sahibi olduğu tek taşınmazını hem ihtiyaç sebebi ile hem de kendisine bakılması sebebiyle minnet duygusu ile devrettiğini, bu hususların tanık beyanları dahil olmak üzere dosya kapsamında yer alan tüm deliller ile sabit olduğunu, davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
2.Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. "Usulü kazanılmış hak" olarak tanımlayacağımız bu müessese, mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir. (09/05/1960 tarihli 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı).
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 4.269,36 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.