"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptal- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, maliki olduğu dava konusu 4195 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ½ payının 300.000 TL bedelle satışı hususunda davalı ...’la anlaşmaya vardıklarını ve taşınmazdaki payını davalıya devrettiğini, bu hususta davalının elinde bulunan bir sözleşme de imzaladıklarını, davalının satış bedeli olarak yalnızca 75.000 TL kapora ödediğini, kalan satış bedelinin ise ödenmediğini, davalı ve dava dışı eşi ... tarafından kandırıldığını, hile ile taşınmazının elinden alındığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama sırasında İlk Derece Mahkemesince, dava yalnızca tapu maliki davalı ...'a karşı açılmışsa da davacı tarafından dava dışı ...'un da hileli hareketlerde bulunduğunun ileri sürüldüğü, temlikin vekaleten ... tarafından gerçekleştirildiği gerekçesiyle ... davaya dahil edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., iddiaların doğru olmadığını, taşınmazın bedeli karşılığında satın alındığını, bu hususta davacının satış parasını aldığına dair davacının da imzasının bulunduğu 11.07.2013 tarihli sözleşme düzenlendiğini, hilenin söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı ..., hilenin söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece satış bedelinin davacıya ödendiği, bedelin ödenmemesi hususunda hilenin söz konusu olmadığı, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili; davalıların kendisini oyalayarak satış bedelini ödemediklerini, her ne kadar Yerel Mahkeme kararında davalı tarafça sunulan sözleşmeyi esas almışsa da ilgili sözleşmede imzası bulunduğu iddia edilen ...’ın açıkça imzanın kendisine ait olmadığını belirttiğini, Mahkemenin bu hususta araştırma yapmayarak, sunulan sözleşmenin doğruluğunu araştırmaksızın hüküm kurduğunu, bilirkişinin belirlediği bedelin emsal bir bedel olup her kişi malını istediği fiyattan serbestçe gabin hükümleri hariç satabileceğini, dava konusu hisse için 300.000,00 TL belirlenmiş olup davalı tarafça anlaştıklarını, aynı zamanda Yerel Mahkeme sunulan sözleşmeyi davacının inkar etmediğinden bahsetmiş olsa da Hukuk Mahkemeleri Kanunu'na göre susmanın ikrar anlamına gelmediğini belirterek, kararının kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 09/11/2021 tarihli ve 2021/964 E., 2021/906 K. sayılı kararıyla; davalı tarafından dosyaya sunulan ve imza inkarı yapılmayan 11.07.2013 tarihli sözleşmede bedelin tamamen alındığının yazılı olduğu, davaya konu satışın 300.000,00 TL üzerinden yapılmış olmasına rağmen sadece 75.000,00 TL'nin ödendiği ve kalan miktar ödenmeyerek hile ile taşınmazın devrinin sağlandığı iddiasının davacı tarafından ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili; eksik inceleme sonucunda karar verildiğini, dava konusu taşınmazın ½ payının 300.000 TL bedelle davalıya satılmasına karar verildiğini ancak davalıların kendisini oyalayarak satış bedelini ödemediklerini, Yerel ve Bölge Adliye Mahkemesi davalı tarafından sunulan 11.07.2013 tarihli sözleşmeyi esas almışsa da sözleşmede tanık olarak imzası bulunan ...'ın sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olmadığını açıkça beyan ettiğini, Mahkemece bu hususta imza incelemesi yapılmaksızın karar verilmesinin doğru olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesince davacının sözleşme altındaki imzayı inkar etmediğinden bahsedilmiş ise de, susmanın ikrar anlamına gelmeyeceğini, hileye uğradığını belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır.
3.2.2. 6098 sayılı TBK'nın 36/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
3.2.3. 6098 sayılı TBK’nın 39. maddesinde “Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.” düzenlemeleri yer almaktadır.
3.2.4. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru ise de; hile hukuki nedenine dayalı eldeki davada, hileyi birlikte gerçekleştirenler arasında mecburi dava arkadaşlığının bulunmadığı, ihtiyari dava arkadaşlığında ise davacının dilerse faillerin tamamını, dilerse birini ya da birkaçını davalı olarak gösterebileceği, davacı tarafından vekil ... hakkında usulünce açılmış bir dava bulunmadığı halde, İlk Derece Mahkemesince re'sen davalı sıfatıyla davaya dahil edilerek karar başlığında davalı olarak gösterilmesi doğru değil ise de bu husus davacı tarafından temyize getirilmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.