Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5509 E. 2023/1859 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca Hazine adına kayıtlı taşınmazın vakfa devrinin, taşınmaz üzerindeki kültür varlığının mevcut olmaması nedeniyle iptal edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vakıf yoluyla meydana geldiğinin 1956 yılına ait tesis kadastrosu tespit tutanağındaki kayıtlardan anlaşıldığı ve kültür varlığının günümüzde mevcut olmamasının 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi ve Vakıflar Yönetmeliği'nin 178. maddesi kapsamında vakfa devir işlemine engel teşkil etmediği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, dava konusu 2419 ada 29 parsel sayılı taşınmaz Hazine adına kayıtlı iken 10/10/2018 tarih ve 21199 yevmiye numarası ile 5737sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca tapuda resen ... Evvel Vakfı adına tescil edildiğini, taşınmazın Vakfı adına tesciline neden olan ve kültür varlığı olarak değerlendirilen bahçeli evin şu anda mevcut olmadığını, dolayısıyla 5737 sayılı yasanın 30. maddesi ve yönetmeliğin 178. maddesinde aranan koşulların davalı yararına gerçekleşmediğini ileri sürerek, davalı adına olan kaydın iptali ile Hazine adına tescile karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu taşınmazın üzerinde evin şu anda bulunmamasının taşınmazın öncesinde vakıf malı olduğu gerçeğini değiştirmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.01.2021 tarihli, 2019/130 Esas, 2021/30 Karar sayılı kararı ile; 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi koşullarının oluştuğu, davalı adına yapılan tescil işleminin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 5737 sayılı Kanunu'nun 30.maddesi gereğince 10.10.2018 tarih ve 21199 yevmiye nolu işlemle ... Evvel Vakfı adına tescil edildiğini, ancak 5737 sayılı Kanunu'nun 30.maddesi ve Vakıflar Yönetmeliğinin 178.maddesi şartlarının gerçekleşmediğini, bu nedenle yapılan tescil işleminin hatalı olduğunu, taşınmaz üzerinde kültür varlığı kabul edilen bahçeli ahşap evin günümüzde mevcut olmadığını, ayrıca davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 16.06.2022 tarihli, 2021/502 Esas, 2022/969 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro neticesinde dava dışı kişiler adına kayıtlı iken gaip olduklarının anlaşılması nedeniyle 2014 yılında İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24/06/2015 tarihinde kesinleşen kararına binaen Hazine adına tescil edildiği, ardından ...'nün Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca Abdulhamit Evvel Vakfı adına tescil istemli yazısı gereğince, taşınmazın 10/10/2018 tarihinde anılan vakfı adına tescil edildiği, mahkemece yapılann keşifte taşınmazın halen boş arsa niteliğinde olduğunun anlaşıldığı, Vakıf yoluyla meydana gelip de her ne suretle olursa olsun Hazine veya başka kamu kurumlarının mülkiyetine geçmiş olan vakıf kültür varlıklarının mazbut vakfına devrolunacağı, (5737 SY mad.30, Vakıflar Yönetmeliği mad.178) ,yine yönetmeliğe göre, kültür varlığının vakıf yoluyla meydana geldiğinin tespiti vakfiyeler, tapu kütüğündeki kayıtlar, kadastro tespit evrakı, fermanlar, beraatlar, atik senetler vb. belgeler ile ispatlanabileceği,kültür varlığı olarak kabul edilen binanın hali hazırda bulunmamasının önemsiz olduğu, esas olanın taşınmazın vakıf yoluyla meydana gelmiş olması ve bunun sayılan belgelerden birisiyle ispatlanması olduğu,1956 yılına ait tesis kadastrosu tespit tutanağında taşınmazın vasfının "bahçeli ahşap ev" olarak belirlendiği ve Abdulhamit Evvel Vakfı'na ait olduğu hususunun şerh düşüldüğü, bu haliyle vakfa iade işleminde yasaya aykırılık bulunmadığı, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı,dava konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açık olduğundan ilk derece mahkemesince dava konusu taşınmazın dava tarihi itibari ile keşfen tespit edilen değeri üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde de isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 5737 sayılı Yasa'nın 30. maddesi ile “Vakıf yoluyla meydana gelip de, her ne suretle olursa olsun Hazine, belediye, özel idarelerin veya köy tüzel kişiliğinin mülkiyetine geçmiş, vakıf kültür varlıkları mazbut vakfına devrolunur.” hükmüne, Yönetmeliğin 178. maddesinde ise “(1) Vakıf yoluyla meydana gelip de her ne suretle olursa olsun Hazine, belediye, özel idarelerin veya köy tüzel kişiliğinin mülkiyetine geçmiş vakıf kültür varlıkları tapu sicil müdürlüğünce mazbut vakıfları adına tescil edilir. (2) Vakıf yolu ile meydana gelen kültür varlıklarının tespiti; vakfiyeler, vakıf veya tapu kütüklerindeki kayıtlar, kadastro tespit evrakı, fermanlar, beratlar, atik senetler, yoklama kayıtları, kitabeler, tarihi kayıtlar, müze kayıtları, tescil kayıtları ile mülkname, temessük, tefviz, hazine-i hassa, mütevelli, mültezim, sipahi senetleri gibi belgelerden biri veya birkaçı ile yapılır. (3) Eserin vakıf yoluyla meydana gelmiş vakıf kültür varlığı olduğunun ikinci fıkrada belirtilen belgelerle tespiti halinde bölge müdürlüğünün talebi üzerine mazbut vakıfları adına tescili yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi