Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5570 E. 2022/7803 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle devrettiği taşınmazın, muris muvazaası nedeniyle mirasçının saklı payını ihlal edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla hareket ettiğine ve davacının saklı payının ihlal edildiğine dair Yargıtay'ın bozma ilamındaki gerekçeye uygun karar vermesine rağmen, tapu kaydının tamamının iptaline değil, mirasçının miras payı oranında iptaline karar vermesi gerektiği gözetilerek, hüküm düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 29/11/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... Kar vekili Avukat .... geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... Kar vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği görüşüldü:

I. DAVA

Davacı, ortak mirasbırakan anneleri ...’un 25 ada 22 parsel sayılı taşınmazını davalıya ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, saklı payının ihlal edildiğini ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescile, mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, bakım borcunu yerine getirdiğini, muvazaanın bulunmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesince, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı ve ölünceye kadar bakma akdinin ivazlı olması nedeniyle tenkise tabi olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince; iddianın usulünce kanıtlanamadığı, akit geçerli ve ivazlı olduğundan tenkise de tabi olamayacağı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1. bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairece; "Somut olayda, mirasbırakanın davacı ile arasının iyi olmadığı, başkaca taşınmazının bulunmadığı, dava konusu kıymetli taşınmazının bir kısmını verebilecekken tamamını temlik etmiş olmasındaki amacın kendisine baktırmak olmayıp diğer mirasçılardan mal kaçırmak olduğu anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.’’ gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur

3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesince; bozma kararındaki gerekçeler benimsenmek suretiyle davanın tapu iptal ve tescil istemi yönünden kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının, mirasbırakan ile senelerdir görüşmediğini, bayramlarda ve özel günlerde arayıp sormadığını, mirasbırakan ile arasında evlat-ebeveyn ilişkisi bulunmadığını, davalının yaklaşık 10 yıllık bir bakım süreci içerisinde olduğunu ve mirasbırakan ile bakım sözleşmesi yaptığını, davacının iddiasını kanıtlayamadığını, buna rağmen davanın kabul edildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

6.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Hükmüne uyulan (V/2) no.lu paragrafta belirtilen bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (V/3) no.lu paragrafında yer verilen şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.

6.3.2. Davalının diğer temyiz itirazına gelince;

Mahkemece doğru sicil oluşturma ilkesi uyarınca davacının miras payı oranında iptal ve tescile, kalan payın ise davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, davalı yönünden de tapu iptal ve tescil hükmü kurularak, dava konusu olmadığı halde davalı uhdesinde kalan payın tescil nedeninin değiştirilmesi doğru değildir.

Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ

1. Davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.

2. İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/05/2022 tarihli, 2022/213 E., 2022/437 K. sayılı kararında hükmün 1. bendi hükümden tamamen çıkarılarak yerine 1. bent olarak "1-Davanın KABULÜ ile dava konusu; İstanbul ili, .... ilçesi, ..... Mahallesi 25 ada 22 parsel sayılı davalı ... adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının Eyüp..... Noterliğinin 19/09/2012 tarihli .... yevmiye numaralı mirasçılık belgesinde belirtilen davacının miras payı oranında İPTALİ ile aynı oranda davacı adına tapuya KAYIT VE TESCİLİNE, kalan payın davalı ... uhdesinde bırakılmasına’’ cümlesinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/09/2022 tarihinde yürürlüğe giren A.A.Ü.T. uyarınca gelen temyiz eden davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine; 29/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.