Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5577 E. 2022/6431 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve terkin davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ..., davalı adına kayıtlı bulunan çekişme konusu 1110 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmının tapu kaydının iptaliyle tescil harici bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25/05/2015 tarihli ve 2014/390 E., 2015/419 K. sayılı kararıyla; dava konusu 1110 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

8. Hukuk Dairesinin 28/04/2016 tarihli ve 2016/6836 E., 2016/7803 K. sayılı kararıyla; ''... Somut olayda, jeolog, jeomorfolog, harita mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen 13.04.2015 tarihli raporda, İdare tarafından oluşturulan kıyı kenar çizgisine göre dava konusu parselin 511,54 m2'sinin kıyı kenar çizgisi içerisinde, 1.114,46 m2'sinin ise kıyı kenar çizgisi dışında kaldığı belirlendikten sonra bilirkişi heyetince oluşturulan kıyı kenar çizgisine göre anılan taşınmazın tamamının kıyı kenar çizgisi dışında (kara tarafında) kaldığı bildirilmiş; ancak, İdare tarafından oluşturulan kıyı kenar çizgisi ile bilirkişi heyeti tarafından belirlenen kıyı kenar çizgisi arasındaki çelişkinin nedeni üzerinde durulmamıştır. Bu nedenle, öncelikle dava konusu 1110 parsel sayılı taşınmazın ilk tesisinden itibaren tedavüllerine esas tüm belgeler getirtilip incelendikten sonra, İdarece oluşturulan kıyı kenar çizgisi ile 13.04.2015 tarihli rapor ve Mahkemece oluşturulan bilirkişi heyetince belirlenen kıyı kenar çizgisi arasındaki çelişkinin nedenleri hakkında anılan raporu sunan bilirkişiden bilimsel gerçeklere ve maddi bulgulara dayalı, denetime açık ek rapor alınması gerekir. Başka bir anlatımla eldeki uyuşmazlıkta idari saptamalardan takdiri delil olarak yararlanılması gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.06.2003 tarihli 97/110 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Yapılacak bu araştırmalarla, dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisinin hangi tarafında kaldığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra, oluşacak durum, dosya içeriği, iddia ve savunma doğrultusunda toplanan diğer tüm deliller birlikte tartışılıp değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

Anılan yön gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.'' şeklinde karar verilmiştir.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 15/12/2016 tarihli ve 2016/328 E., 2016/479 K. sayılı kararıyla; bozma kararı doğrultusunda bilirkişilere ek rapor tanzim ettirildiği, ek bilirkişi raporunun bilimsel yeterlilik taşıdığı ve Yargıtay bozma kararında belirtilen idare tarafından 19/12/2011 tarihinde oluşturulan kıyı kenar çizgisine neden itibar edilmemesi gerektiğine dair doyurucu ve denetime elverişli açıklama içerdiği, dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisinin dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, bozma ilamındaki eksiklikler giderilmeden, yetersiz incelemeye dayalı olarak, hükme esas alınamayacak bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğini, taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve terkin istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

Bilindiği üzere T.C. Anayasası'nın ''Kıyılardan Yararlanma'' başlıklı 43 üncü maddesinde ''Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir.'' denilmektedir. Öte yandan 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 5 inci maddesi ile de ''Kıyılar ile ilgili genel esaslar aşağıda belirtilmiştir: Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Kıyı kenar çizgisinin tespit edilmediği bölgelerde talep vukuunda, talep tarihini takip eden üç ay içinde kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Sahil şeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir. Yaklaşma mesafesi ve kıyı kenar çizgisi arasında kalan alanlar, ancak yaya yolu, gezinti, dinlenme, seyir ve rekreaktif amaçla kullanılmak üzere düzenlenebilir. Sahil şeritlerinin derinliği, 4 üncü maddede belirtilen mesafeden az olmamak üzere, sahil şeridindeki ve sahil şeridi gerisindeki kullanımlar ve doğal eşikler de dikkate alınarak belirlenir. Taşıt yolları, sahil şeridinin kara yönünde yapı yaklaşma sınırı gerisinde kalan alanda düzenlenebilir. Sahil şeridinde yapılacak yapıların kullanım amacına bağlı olarak yapım koşulları yönetmelikte belirlenir.'' şeklinde genel esaslar düzenlenmiştir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (IV./2.) no.lu paragrafta yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.