Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5597 E. 2023/7375 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili talebinin reddine ilişkin yargılama.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın imar planının yapıldığı tarihten itibaren yasal zilyetlik süresini doldurmadığı, taşınmazın tarım alanına dönüştürülebilir nitelikte olduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18. maddesi şartlarının gerçekleştiği değerlendirilerek mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/495 E., 2022/176 K.

HÜKÜM : Ret-Kabul

Taraflar arasındaki kadastro çalışmalarında tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.11.2019 tarihli 2016/17594 Esas, 2019/7349 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın irsen intikal, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davacı adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili, cevap dilekçesinde ve yargılama sırasında davanın reddini savunmuş, aynı zamanda dava konusu tespit harici bırakılan kısmın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

2. Davalı Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu bölüm hakkında İlçe Belediyesinin sorumlu bulunduğunu, Büyükşehir Belediyesinin sorumluluk alanında olmadığını belirterek açılan davanın pasif husumetten ve esastan reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.05.2016 tarih ve 2015/1647 Esas, 2016/555 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.11.2019 tarihli 2016/17594 E- 2019/7349 K. sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazda imar-ihyanın başladığı 1986 yılından imar planı kapsamına alınma tarihine kadar davacı tarafın yasada aranan zilyetlik süresinin yetmediği, taşınmazın tarım alanına dönüştürülmesi ve ekonomik yarar sağlanması mümkün bir yer olduğunun anlaşıldığı, 3402 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davacının davasının reddine, Hazinenin tescil talebinin kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile belirtilen yerin ev ve bahçe vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

E.Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu alanda 1994 yılında ilk imar planın yapıldığı belirtilmekle birlikte herhangi bir imar ve parselasyon işleminin yapılmadığının bildirildiğini, imar uygulamasının yapılmaması karşısında uygulamaya esas olmak üzere oluşturulan imar planlarının da dikkate alınmaması gerektiğini, yine ... Belediyesi cevabının ekinde imar planına dair bir kroki sunulmuş ise de bu krokinin gerçekten 1994 yılına ait olup olmadığı ve davaya konu edilen taşınmazın bu sınırlar içerisinde kalıp kalmadığı, kalıyor ise nerede kaldığının krokide gösterilmediğini, bu husus aydınlatılmadan karar verilmesinin yerinde olmadığını, davaya konu edilen taşınmazın 1994 yılında yapılan imar planı içerisinde yer almadığını, 2010 yılında yapılan revizyon imar planı ile imar planı içerisine dahil edildiğini, bu sebeple zilyetlik süresinin hesabında 1994 yılı değil 2010 yılının baz alınması gerektiğini belirtilerek ve re'sen görülecek eksiklikler nedeniyle ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro çalışmaları sonucu tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ,17 ve 18 inci maddeleri, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6 ve 713/1- 6 ıncı maddeleri,

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 inci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

12.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.