"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/607 E., 2022/541 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 17.02.2020 tarihli 2016/14799 Esas 2020/456 Karar sayılı kararı ile esastan bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 139 ada 12 parsel sayılı taşınmazın hatalı olarak davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini oysa bu taşınmaza davacının zilyet olunduğunu ileri sürerek irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; kadastro tespitinin doğru olduğunu, zilyetlik koşullarının davacı taraf lehine gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerine dava açılmadan önce 2011 yılında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'un 7 inci maddesine göre kamulaştırma şerhi konulduğunu, kamulaştırma işlemlerinin devam ettiğini, tahsis işleminin henüz yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Bingöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.12.2015 tarih ve 2011/325 Esas 2015/1179 Karar sayılı kararıyla, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 17.02.2020 tarih ve 2016/14799 Esas 2020/456 Karar sayılı ilamı ile " dava konusu taşınmazın tapu kaydında "2942 sayılı Kanun'un 7 nci maddesine göre belirtme şerhi bulunduğundan dava konusu taşınmazın kamulaştırma kapsamında kalıp kalmadığı, kamulaştırma kroki ve haritaları getirtilip yöntemince uygulanması, taşınmazın kamulaştırma kapsamı dışında kalan yönleri bakımından uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, yeniden keşif yapılarak kamulaştırma haritasının bulunması halinde kadastro paftası ve kamulaştırma haritasının ölçekleri eşitlenerek yöntemince çakıştırılmak suretiyle fen bilirkişi tarafından uygulanması, çekişmeli taşınmazın tamamı ya da bir bölümünün kamulaştırıldığı ve bu bölüm üzerinde zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun tespiti halinde mülkiyetin tespitine yönelik karar verilmesi gereğine değinilerek " karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının bu taşınmazı dava tarihi esas alındığında 25-30 yılı aşkın bir süredir malik sıfatı ile kullandığı ve tarımsal faaliyette bulunduğu hususunun mahalli bilirkişi beyanları ile ziraat mühendisi bilirkişilerce ve jeodezi mühendisi bilirkişice düzenlenen raporlar kapsamında sübuta erdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
E. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, kabul kararının usul ve yasaya aykırı, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğunu belirterek ve resen görülecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ile tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ve 713/1 maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 inci maddeleri
3. Değerlendirme
... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 139 ada 12 parsel sayılı 3.793,24 m2 yüz ölçümlü taşınmaz kadastro tutanağında 1992 yılına kadar Hazine tarafından ...’a icara verildiği ondan sonra da mirasçıları tarafında kullanılmaya devam edildiği belirtilerek tarla vasfı ile vergi kaydı nedeniyle Hazine adına tespit edilmiş, daha sonra Hazine ile Orman idaresi arasında görülen dava sonucu hükmen Hazine adına tescil edilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Oysa, bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşacağından, bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı lehine iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; Karayolları Bölge Müdürlüğünün 29.12.2010 tarih 362 sayılı kamu yararı kararına göre mevcut kamulaştırma planı ve eklerinin fen bilirkişi tarafında uygulanması sonucu raporda (A) harfi ile gösterilen 2.310,18 m2 lik kısmın kamulaştırmaya tabi tutulduğu belirtilmiş olmasına ve keşifte dinlenen mahalli bilirkişi beyanlarına göre kara yolunun zamanla genişletildiğinin belirtilmiş olmasına rağmen ayrıca tapu ve kadastro müdürlüğünün internet sayfasından yapılan sorgulamada eylemli olarak taşınmazın bir kısmının Bingöl-Karlıova yolunda kaldığının anlaşılmasına rağmen Mahkemece bu kısım yönünden mülkiyetin tespitine karar verilmesi gerekirken tapu iptali tescil kararı verilmesi isabetsiz olmuştur.
Hal böyle olunca fen bilirkişisinden kamulaştırma haritası zemine uygulanıp kamulaştırılan taşınmazlar mahkeme ve Yargıtay denetimine açık şekilde belirlenerek krokide işaretlenmek suretiyle keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; davaya konu taşınmazın kamulaştırma alanının içerinde kalıp kalmadığı üzerinde durulmalı, çekişmeli taşınmazın tamamı ya da bir bölümünün kamulaştırılan alan içinde kaldığının tespiti halinde tapu iptal ve tescil kararı yerine mülkiyetin tespitine yönelik karar verilmesi gerektiği dikkate alınmalıdır.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün, (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.