Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5726 E. 2023/7040 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan ve sonradan Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma ilamına uymasına rağmen, taşınmazın davacıya intikal şekli, imar planı durumu ve toplulaştırma çalışmaları hususlarında yeterli araştırma ve inceleme yapmaması, ayrıca vekalet ücreti tayininde ve taşınmazın vasfını belirtmede hata yapması bozma ilamındaki hususların tam olarak yerine getirilmediği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/169 E., 2022/327 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine temsilcisi, dahili davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.09.2020 tarihli, 2016/16850 Esas, 2020/3053 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; kararın davacılar vekili ile davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ... ve ... vekili hudutları dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz bölümünün kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, oysa taşınmazın 20 yılı aşkın süredir müvekkilleri tarafından müştereken kullanıldığını ileri sürerek nizalı taşınmaz bölümünün müştereken müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine temsilcisi tarafından davaya cevap verilmemiş; davalı temsilcisi duruşmalardaki beyanında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Dahili davalı ... vekili tarafından davaya cevap verilmemiş; dahili davalı vekili duruşmalardaki beyanında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın, taşınmazın imar planı kapsamına alındığı tarihten geriye doğru 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.07.2016 tarihli, 2013/383 Esas, 2016/450 Karar sayılı kararıyla; davacıların nizalı taşınmaz bölümünün bulunduğu çalışma alanında belgesiz zilyetlik yoluyla edindiği taşınmaz bulunmadığı, bu durumda kuru toprakta ayrı ayrı 100 dönüm taşınmaz edinebilecekleri, dosya kapsamına göre nizalı taşınmaz bölümünde davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişi Haydar Fırathan ile Harita Mühendisi Ferhat Altın tarafından hazırlanan krokili raporda 34, 35, 37, 38, 39 ve 42 numaralı koordinatlar ile çevrelenmiş kısım hariç tutulmak suretiyle, (A) harfi ile gösterilen 116.086,85 metrekare yüzölçümlü taşınmaz bölümünün davacılar adına eşit paylarla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. İlk Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi, dahili davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.09.2020 tarihli, 2016/16850 Esas, 2020/3053 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya suretiyle elde edilip edilmediği, bu şekilde elde edilmiş ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıl süre ile ekonomik amaca uygun kullanım olup olmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmadığı, bir arazinin niteliğini ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmadığı, bu konuda ehil olmayan bilirkişi tarafından yapılan, gerekçesiz ve denetimden uzak hava fotoğrafı incelemesi ile yetinildiği, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın öncesinin ne olduğunu, taşınmazda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığını, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmadığı, taşınmaza komşu tüm taşınmazlara ait onaylı kadastro tutanakları ile varsa dayanağı kayıtlar getirtilmek suretiyle dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduklarının araştırılmadığı belirtilerek açıklanan hususlarda araştırma ve inceleme yapılarak toplanan deliller uyarınca karar verilmesi gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin 02.06.2022 tarihli, 2021/169 Esas, 2022/327 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan araştırma ve inceleme sonunda, dosya kapsamına göre nizalı taşınmaz bölümünün 30 yılı aşkın süredir davacı ... tarafından nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatıyla zilyet edildiği, davacı ...'nin taşınmazda ayrıca tasarruf ettiği bir yer olmadığı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ile ziraat mühendisi bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan raporların da kullanım olgusunu desteklediği gerekçesiyle, belgesizden zilyetlik yoluyla kazanılabilecek 40/100 dönüm norm sınırı da göz önünde bulundurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, davacı ...’ın davasının reddine, davalı ..., dahili davalı ... ve dahili davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, dava konusu 720 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi ...ile Harita Mühendisi bilirkişi ... tarafından tanzim edilen 15.04.2022 tarihli ek rapora ekli krokide (A-2) harfi ile gösterilen 100.000,00 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili ile davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda müvekkili Hedile yönüyle verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili Hedile’nin diğer müvekkili İmam’ın eşi olduğunu, müvekkilleri tarafından müşterek emek ve sermayeyle nizalı taşınmazın imar-ihya edildiğini, bu nedenle Mahkemece davanın 116 dönümlük taşınmaz bölümü yönüyle kabul edilmesi gerekirken kısmen kabul edilmesinin isabetsiz olduğunu, öte yandan davanın mahiyeti gereği Hazine ve belediyeler lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de isabetsiz olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın eksik araştırma ve incelemeye dayalı olduğunu, re’sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılıp yargılama sırasında idari yoldan Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17 inci maddeleri; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 nci maddesi

3. Değerlendirme

1. 1975 yılında Şanlıurfa ili, Bozova ilçesi, Sızan köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda, nizalı taşınmaz bölümü 766 sayılı Yasa’nın 2 nci maddesi gereğince tescil harici bırakılmış, yargılama sırasında taşınmaz idari yoldan 720 parsel numarasıyla ve 1.047.335,67 metrekare yüzölçümüyle Hazine adına hali arazi vasfıyla tescil edilmiştir.

2. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı gibi Mahkemeye de bozma ilamı doğrultusunda işlem yapma ve bozma ilamında işaret edilen hususları eksiksiz olarak yerine getirme yükümlülüğü doğar. Hükmüne uyulan bozma ilamında, nizalı taşınmazın davacı ... ile eşi Hedile’ye ne şekilde intikal ettiğinin belirlenmesi gereğine değinildiği halde Mahkemece bu hususta yeterli araştırma ve inceleme yapılmamış, nizalı taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmamış, taşınmazın bulunduğu yerde toplulaştırma çalışması yapıldığı halde bu çalışmaya ilişkin evrak ve krokiler getirtilip dosya arasına alınmamıştır.

Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle Mahkemece, hükme esas alınan 15.04.2022 tarihli ek teknik bilirkişi raporunun örneği yazılacak müzekkereye eklenmek suretiyle nizalı taşınmazın hangi toplulaştırma taşınmazı ya da taşınmazları içerisinde kaldığı belirlenmeli, toplulaştırma çalışmasına ilişkin evrak ve krokiler ile nizalı taşınmazın içerisinde bulunduğu toplulaştırma sonucu oluşan taşınmaz/taşınmazlara ait tedavüllü tapu kayıtları getirtilip dosya arasına alınmalı, yine nizalı taşınmaz bölümünün imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, kalıyorsa ilk defa hangi tarihte ve hangi imar planı kapsamına alındığı ve imar planının onaylanma tarihinin ne olduğu ayrı ayrı ... ile ...’ndan sorularak alınacak cevap ile tüm plan ve haritalar dosya arasına alınmalı, nizalı taşınmazın bulunduğu yere ilişkin olarak dava tarihinden, taşınmazın dava tarihinden önce onaylanıp kesinleşen imar planı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde ise imar planının onay tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

Yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan nizalı taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazdaki imar-ihya faaliyetinin ne şekilde yapıldığı, ne zaman başlayıp ne zaman bitirildiği, özellikle nizalı taşınmazın davacı ... ile eşi Hedile’ye ne şekilde intikal ettiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, nizalı taşınmazın sınırlarında bulunan komşu taşınmazların varsa dayanağı kayıtlarının nizalı taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden nizalı taşınmazın hangi toplulaştırma parseli/parselleri içerisinde kaldığını belirten, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan nizalı taşınmazların önceki ve mevcut niteliğini, zirai durumunu, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve komşu parseller ile nasıl ayrıldığını bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir, önceki bilirkişi raporlarını irdeler ve çelişkileri giderir mahiyette ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemeleri istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında bulunan stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmazın hava fotoğrafları üzerinde gösterilmesi istenilmeli, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 nci maddesinde ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek avukatlık ücretine hükmolunacağı belirtilmiş olup eldeki davada ret sebebi aynı olan ve kendisini vekille temsil ettiren dahili davalı belediyeler lehine tek vekalet ücreti tayin ve takdiri gerekirken, her bir davalı yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi ve taşınmazın hangi vasıfla davacı adına tesciline karar verildiğinin hüküm yerinde belirtilmemiş olması da isabetsiz olup hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekili ile davalı Hazine temsilcisinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacılara iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.