Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5728 E. 2023/1792 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmaz devirlerinin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararına uygun olarak, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün miras bırakanın asıl iradesine uygun olduğu, davacıların mal kaçırma kastını ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararının, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Ret

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların muris ...'ın ilk eşinden çocukları olduğunu, muris ...'ın davacılardan mal kaçırma kastıyla Malatya ili, Hekimhan ilçesi, Boyalık mevkiinde bulunan 193 ada 4 ve 12 parsel sayılı taşınmazını ikinci eşi ... ...'a devrettiğini, ...'in ölümünden sonra ...'nin dava konusu yerleri taşınmazların bakımını da yapan ... ...'a devrettiğini, ...'in 04.05.2012 tarihinde dava konusu taşınmazları ... ... isimli kişiye devrettiğini, ...'in de 20.12.2012 tarihinde dava konusu taşınmazları ...'in eşi ...'a satış suretiyle devrettiğini, tüm devirlerin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı olduğunu, devirlerin çok düşük bedelle yapıldığını ileri sürerek, davalı adına tapu kaydının iptali ile davacıların miras payı oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı asil cevap dilekçesinde; davacıların babasını, annesini tanımadığını, dava konusu taşınmazı önce eşinin satın aldığını, paraya ihtiyacı olması nedeniyle ...'e sattığını, kendi biriktirdiği paralarla...'ten burayı satın aldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.02.2016 tarihli ve 2014/16 Esas, 2016/56 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 15.10.2020 tarihli ve 2020/2705 Esas, 2020/5163 Karar sayılı ilamında; somut olayda, dinlenen davacı tanıkları mirasbırakanın taşınmazları satmak istediğini ve sonradan taşınmazların ...’a satıldığını duyduklarını, ... tarafından taşınmaz temlik alındıktan sonra kaysı ağaçları dikilip, sondaj kuyusu ve havuz yapıldığını bildirmişler, tanık ... ... mirasbırakanın kendisine taşınmazı satmayı teklif ettiğini beyan ettiği, ara malik ...’in kayıt maliki ve taraflarla tanışıklığı ya da akrabalığının olduğu ispat edilemediğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

B. Karar Düzeltme

Davacılar vekilinin karar düzeltme talebi Yargıtay 1. Hukuk Dairesince 27.10.2021 tarihinde reddedilmiştir.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma kararı öncesi verilen kabul kararının hukuka uygun olduğunu, bu kararda kök muristen sonraki beş devire de ayrıntılı yer verildiğini, murisin ilk satış yaptığı ikinci eşinin mali ve sosyal durumunun ve dava konusu taşınmazları nasıl ödediğini araştırılmadığını, aynı şekilde ara maliklerden ...'in taşınmazları nasıl aldığının, neden yarısının alındığının, ne şekilde tasarruf edildiğinin araştırılmadığını, sonraki malik ...'in taşınmazı nasıl aldığının, ödemeleri ne şekilde yaptığının, ... ve ... ile akrabalık ilişkisinin bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, yapılan devirlerde satış bedelinin çok düşük olduğunu, ölümünden hemen önce muris ...'in eşi ...'ye satmaya ihtiyacı yokken dava konusu taşınmazları satış suretiyle devretmesinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

2.Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, ... ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK uygulanacağı davalar yönünden HUMK'nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.