"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde, mirasbırakan ... tarafından alınan 1201 ada 16 parsel sayılı taşınmazdaki 6 numaralı bağımsız bölümün davalı ... adına, 2806 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki 7 numaralı bağımsız bölümün davalı ... adına tescil ettirildiğini, kendilerinden habersiz ve mal kaçırma amacıyla yapılan işlemin iptali gerektiğini, öncelikle mal rejiminin tasfiyesi hükümlerine göre taşınmazların ½ payının ... adına tesciline, kalan ½ payların ise miras hisseleri oranında adlarına tesciline karar verilmesi gerektiğini, murisin hiçbir geliri olmadığını, kendisinin kazandıkları ile muris adına taşınmazlar alındığını, tüm malın ...’in emeği olduğunu, davalıların murisin hastalığının son günlerinde ona psikolojik baskı kurarak, zorla taşınmazları kendilerine aldırdıklarını, davalıların taşınmazları kendilerinin almasının mümkün olmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, cevaba cevap dilekçesinde ise; davanın mal rejiminin tasfiyesi ile alakası olmadığını, murisin ölümünden kısa süre önce ...’den habersiz ve onun kazandığı para ile davalılar adına oluşan tapu kayıtlarının iptalinden ibaret olduğunu, muris muvazaası ya da bağış kastı ile işlem yapıldığı iddiasında olmadıklarını, davanın dayanağının dava konusu işlemin murisin rızası ile değil zorla yaptırılması olduğunu bildirmişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, mal tasfiyesine ilişin davada aile mahkemelerinin görevli olduğunu, aile mahkemesinde de bu konuda dava açıldığını ve derdest olduğunu, davacıların dayandığı hukuki sebebin belli olmadığını, kişisel hak için tapu iptali ve tescili davasının açılmasının mümkün olmadığını, muris muvazaası iddiası yönünden muristen intikal eden bir taşınmaz olmadığını, murisin başkaca taşınmazları ve bankada da parası olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; murisin mal kaçırma amacı ile hareket etmediği, davalılar tarafından murise baskı yapıldığı hususunun da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar istinaf dilekçelerinde özetle, kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, murisin dava konusu işlemi kendi rızasıyla yapmadığını, işlemin murise zorla yaptırıldığını, davalıların murisin kısa bir süre sonra öleceğini düşünerek ona psikolojik baskı kurduklarını, mirastan daha fazla pay elde etmeyi amaçladıklarını, dava konusu taşınmazları murisin ölümünden kısa bir süre önce adlarına tescil ettirdiklerini, davalıların dava konusu taşınmazları kendi çalışmaları ile almalarının mümkün olmadığını, mahkeme gerekçesinin kabul edilemez olduğunu, tanık beyanlarının murisin çalışmadığını ve adına kayıtlı herhangi bir malı bulunmadığını ortaya koyduğunu, murisin edindiği tüm malların ... ile evlendikten sonra edinildiğini, taraflarınca kabul edilen herhangi bir beyan olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafın taşınmazın murislerinden zorlama ile alındığını ve devrin muvazaalı olduğunu iddia ettiği ancak bu hususların ispatlanmadığı, muris muvazaası olabilmesi için murisin satış yapan taraf olması gerektiği, muris tarafından davalılara tapuda yapılan bir satış bulunmadığı, davacıların tenkis isteminin de bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar temyiz dilekçesinde özetle, Bölge Adliye Mahkemesi yeni bir gerekçe oluşturmadığı için istinaf itirazlarını tekrar ettiklerini, iddiayı ileri sürmek taraflara hukuki nitelendirmenin ... ait olduğunu, aile mahkemesindeki davanın beklenerek taşınmazların tenkise konu olup olmadığının değerlendirileceğini, murise işlemin zorla yaptırıldığını sürekli beyan ettiklerini, murisin kardeşi ile yaptığı konuşmanın zorlamayı gösterdiğini, tanık beyanlarının doğru değerlendirilmediğini, murisin başkaca taşınmazları olsa da onun emanetçi olduğunu, ev hanımı olan murisin kazanımları olmadığını, sosyal inceleme raporunun hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706 ncı, ... Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki; tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar, taşınır mal niteliğindedir ve zilyetlikten ibaret olan hakkın devri suretiyle yapılan elden bağışlama sözleşmeleri hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir. Bu nedenle de, gizlenerek yapılan bağışlama niteliğindeki tasarruf geçerlidir. Mirasbırakan tarafından tapusuz taşınmazların zilyetliğinin devri suretiyle gerçekleştirirken geçerli işlemlere karşı 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri yoktur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 140 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasında “Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.” hükmü düzenlenilmiştir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili olarak nitelendirildiği, tarafların duruşmada hazır bulundukları ve tutanağı imzaladıkları gözetilerek HMK’nın 140 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince uyuşmazlığın bu hukuki sebep esas alınmak suretiyle çözümlenmesi gerekeceği kuşkusuzdur.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.