"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/580 E., 2022/537 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Kabul-Ek Karar Kaldırılarak Esastan Ret-Gönderme
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hınıs Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/15 E., 2017/304 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince istinaf başvurusunun süre yönünde reddine karar verilmiş, ek kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ek kararın kaldırılması suretiyle yapılan inceleme sonunda, 103 ada 63 parsel yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine, 122 ada 45 parsel yönünden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı ...; çekişmeli 103 ada 63 ve 122 ada 45 sayılı taşınmazlar hakkında irsen intikal, vergi kaydı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
II.CEVAP
Davalılar dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmamış, tahkikat aşamasında ise davanın reddini savunmuştur.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 103 ada 63 parsel yönünden davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, 122 ada 45 parsel yönünde ise taşınmaz hakkında derdest Kadastro Mahkemesi davası olduğu gerekçesiyle davanın derdestlik dava şartı nedeniyle reddine karar verilmiş, bilahare davacının 29.05.2018 tarihli istinaf istemi ise Mahkemece 01.06.2018 tarihli ek karar ile süre yönünden reddedilmiştir.
IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde; Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kendisine süresinden sonra tebliğ edildiğini, bu nedenle istinaf dilekçesini yazamadığını, keşif yapılmadan kadastro tutanağının içeriğine göre karar verildiğini ileri sürerek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda gerekçeli kararın davacıya TK'nın 21 inci maddesi uyarınca tebliğ edildiği, tebligat mazbatasında "adresin geçici olarak kapalı olduğu komşu beyanından anlaşılmakla mahalle muhtarının imzasına tebliğ edilip haber kağıdının kapısına yapıştırıldığı ve aynı komşusuna haber verildiği" hususunun belirtildiği, ne var ki muhatabın niçin adreste bulunmadığı, haber verilen komşunun adı soyadı, imzasının tebligatta bulunmadığı, bu haliyle tebligatın TK madde 21/1 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1 inci maddesine aykırı olduğu, gerekçeli kararın tebliğinin usulsüz olduğu anlaşılmakla davacının istinaf isteminin süresinde olduğu gerekçesiyle kabulü ile ek kararın kaldırılmasına;
1.103 ada 65 parsel yönünden, taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra davanın açıldığı, aynı zamanda davacının mirasbırakanı tarafından açılan tespite itiraz davasının davacı yönünden kesin hüküm oluşturduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2.122 ada 45 parsel yönünden ise, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle Kadastro Mahkemesinde davalı olduğu anlaşılmakla görevli merci Kadastro Mahkemesi olduğundan bu parsel yönünden verilen isabetsiz kararın kaldırılmasına, davanın 122 ada 45 parsel yönünden yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesi kararının yargılama aşamasında toplanan deliller gözetilmeden verildiğini, taşınmazların 100 yıldır irsen intikalen eklemeli biçimde üzerinde zilyetlik sürdürülen yerlerden olduğunu, taşınmazın aidiyetine ilişkin idari karar bulunduğunu; ancak bu kararın ve içeriğinin yargılama aşamasında gözetilmediğini, yine zilyetliğe delalet olarak taşınmazlara ait vergi kayıtlarının bulunduğunu, tüm bu kayıtların yargılama aşamasında hiçe sayıldığını, mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların zilyetliği doğruladıklarını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2.İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3'üncü, 25'inci ve 26'ıncı maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Somut olayda; Erzurum ili, Hınıs ilçesi, ... köyü kadastro çalışma alanında bulunan temyize konu 103 ada 65 parsel sayılı taşınmaz 1988 yılında yapılan kadastro çalışması sonrası eldeki dosya davalıları ... ve müşterekleri adına tespit edilmiş, davacının babası olan ... tarafından tespit maliklerine karşı Hınıs Kadastro Mahkemesinde tespite itiraz davası açılmış, Mahkemenin 09.10.1990 tarih 1989/61 Esas 1990/117 Karar sayılı kararı ile davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tecsiline karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.03.1992 tarih, 1991/10028 Esas, 1992/4316 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanması suretiyle kararın 14.05.1992 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacının vergi kaydı ve babası ...'ın eklemeli zilyetliğine dayanarak tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle 13.01.2016 tarihinde eldeki davayı açtığı, hal böyle iken 3402 sayılı Kanun'un 12/3üncü maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin dolduğu belirlenmiştir.
3.Hal böyle olunca; temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikle görülmemiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.