"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen tescil davası sonunda Yerel Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ..., 1972 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında eski 49 ada 27 parsel (yeni 2219 ada 27 parsel) sayılı taşınmazın davacı Belediyeye ait olmasına rağmen davalı ... Müdürlüğünce kadastro işlemlerinin tam olarak yapılmaması nedeniyle malik hanesinin boş bırakıldığını ileri sürerek, taşınmazın davacı ... adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/02/2016 tarihli ve 2015/222 E. 2016/82 K. sayılı kararı ile; Tapu Müdürlüğüne başvuru yapılmadan dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın tapu kaydında düzeltim davası olmadığını, tapuda malik hanesinin boş bırakılmasının söz konusu olduğunu, taşınmazın davacı ... adına kaydının yapılması gerekirken davalı ... tarafından yapılmadığını, bu nedenle tescil istekli dava açıldığını, idareye başvurunun gerekmediğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu kaydında malik hanesi boş bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Kadastro sırasında, genel mahkemelerde mülkiyete ilişkin davaya konu olan taşınmazlar 3402 sayılı Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca malik haneleri açık olarak tespit edildikten sonra tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine gönderilir. Haklarında, tespit gününden önce genel mahkemede mülkiyete ilişkin dava bulunan taşınmazların kadastro tespitleri sırasında malik hanelerinin doldurulması, hukukça değer taşımamaktadır. Bu tür taşınmazlar hakkında genel mahkemelerin görevi, 3402 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca, taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı tanzim edildiği tarihte sona erer ve davanın kadastro mahkemesine aktarılması gerekir. Kadastro mahkemelerince, aktarılan davalarda, re'sen araştırma ilkeleri çerçevesinde yargılama yapılarak gerçek hak sahibi yararına tescile ilişkin karar verilmesi zorunludur.
3.3. Değerlendirme
Somut olayda; her ne kadar Mahkemece, dava tapu kaydında düzeltim olarak nitelendirilerek Tapu Müdürlüğüne idari başvuru yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; malik hanesi boş bırakılan dava konusu taşınmaz hakkında Tapu Müdürlüğü hasım gösterilerek dava açılamayacağı, taşınmazın tapu kaydında davalı olduğuna dair şerh bulunduğu, malik hanesi açık olan taşınmaz hakkında tapuya başvuru yapılmak suretiyle düzeltme yapılamayacağı ve davacının taşınmazın kendisine ait olduğu iddiasıyla Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltemeyeceği gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi bu gerekçe ve sonucu itibarıyla doğru olduğuna göre; yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün gerekçesi düzeltilmek suretiyle HMK'nın geçeci 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438/7. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 51,50 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.