"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalılar Muti ve ... yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar ..., ..., ... ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava konusu 1293 parsel sayılı taşınmazın 1968 ... Köy tüzel kişiliği adına Köy Muhtarlığınca kamulaştırma işlemlerinin gerçekleştirildiğini, ancak Belediye tarafından evraklar ... Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne gönderilmediğinden Hazine adına tescilin yapılmadığını, verilen kamulaştırma kararı uyarınca istimlak bedellerinin yatırıldığını, ilgili taşınmaz üzerinde halihazırda okul bulunduğunu, taşınmaz bilgilerinde de okula tahsisli olduğunun belirtildiğini, arsa üzerinde okul bulunmasına ve kamulaştırma işlemi yapılmasına rağmen, muvazaalı olarak satış yapıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ..., davanın süresinde açılmadığını, dava konusu yerin kamulaştırıldığına ve kamulaştırma bedelinin ödendiğine dair bir belgenin sunulmadığını, Kamulaştırma Kanunu'nun hiçbir maddesine uyulmadan paylarının işgal edildiğini, ayrıca kamulaştırmasız el atma nedeniyle 5999 sayılı Kanun gereği el attığı yerin tazminatını ödeme hususunda müracaatının gerektiğini, uzlaşma teklifi yapılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2.Davalılar ... ..., ..., ... ve ..., zamanaşımı itirazı ile birlikte kamulaştırma prosedürü uygulanmadığını ve bu işlemi gerekçe göstererek açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, ayrıca dava tarihi itibariyle tapuda malik olmayan ... ... ve ... aleyhine açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle bu davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini gerektiğini, davacı İdare tarafından ... bu davaya dayanak olarak gösterilen kamulaştırma işleminin yoklukla malul olduğunu, dava konusu taşınmazı satın alırken tapu kaydında herhangi bir şerh bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
3.Davalı ..., taşınmazı 1989 ... satın aldığını ve aralıksız ve çekişmesiz olarak 27 yıldır taşınmazın maliki olduğunu, satın aldığı tarihte taşınmaz üzerinde herhangi bir takyidat veya kamulaştırma şerhi bulunmadığını, satın alma tarihinde kamulaştırma işlemleri yürütüldüğünü bilmediğini, 1968 ... kamulaştırma kararı alındığı söylenen gayrimenkulun kaydına 48 yıldan bu yana herhangi bir şerh konulmadığını, bu nedenle de gayrimenkulun 3. kişiler arasında el değiştirmesinin mümkün olduğunu, zamanaşımının geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.05.2019 tarihli ve 2016/993 E., 2019/335 K. sayılı kararıyla; kamulaştırmanın TMK.nın 705/2 maddesinde belirtilen tescilsiz kazanılma hallerinden olduğu, dava konusu 1293 parsel sayılı taşınmazın 1/3’er payla ..., ...ve ... adına kayıtlı iken, 1968 ... Köy Muhtarlığınca okul yeri olarak kamulaştırıldığı, ferağ vermeyen maliklerin kamulaştırmaya karşı dava açtıkları, ... ve... tarafından açılan davanın Danıştay 6. Dairesinin 1968/1433 E., 1970/3262 K. sayılı kararıyla,...tarafından açılan davanın Danıştay 1969/1530 Esas,1971/798 Karar sayılı kararıyla reddedildiği ve kesinleştiği, kamulaştırma bedelinin ferağ vermeyen ve dava açan bu malikler adına ... Bankasına depo edildiği, kamulaştırma işleminin tamamlandığı, okul binasının 1970’li yıllardan beri mevcut olduğu ve davalıların TMK’nın 712-713. maddesinde belirtilen zilyetliklerinin bulunmadığı gerekçesiyle tapuda malik olmayan davalılar ... ve ... ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar ..., ..., ... ve ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
1.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını ve bu yüzden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, malik dışında bir kişi adına tescil yapıldığını, ilgili tescilin değiştirilmesini, dava konusu taşınmazın 9 yıl boyunca malik sıfatıyla davasız ve aralıksız olarak kullanıldığını, istimlak bedellerini yatırdığına ilişkin dekont sunulmadığını, 03.06.1968 tarihli kıymet takdirinin bulunmadığını, yargılama aşamasında eksik değerlendirme yapıldığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalılar ... ve ... vekili istinaf dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, kamulaştırma işleminin ödeme makbuzları ile ilgili kamulaştırma evrakının Mahkemeye tevdi edilmediğini, taşınmazı satın aldıkları tarih itibariyle tapu kaydında hiçbir şerh veya beyan bulunmadığını, kamulaştırma işleminin usul ve yasaya uygun yapılmadığını, asıl belge olmadan fotokopisi üzerinden işbu davayı yürütmenin uygun olmadığını, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu gayrimenkulün aralıksız ve çekişmesiz olarak 10 yılı aşkın süredir maliki olduğunu, taşınmazın kaydında herhangi bir kamulaştırma şerhi ve kısıtlama bulunmadığını, kamulaştırmanın usul ve yasaya uygun yapılmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 04.03.2022 tarihli ve 2019/2220 E., 2022/738 K. sayılı kararıyla; kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığı, TMK’nın 705/2 maddesi gereğince mülkiyetin davacı idarece iktisap edildiği, bu hakkın tapu siciline yansıtılmamasının davacı idarenin mülkiyet hakkını ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Türk Medeni Kanunu’nun(TMK) 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/1. maddesinde; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024/3. maddesinde; “Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
2.492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. ve 30. maddeleri uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği, dava değerinin belirlenmesinde, taşınmazdaki dava konusu davacı payının, dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı açıktır.
3.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2 inci maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalılar ... ve ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Ancak, yargılama sonunda takdir edilecek nispi karar ve ilam harcı, hükmün infaz edilebilir olması kamu düzeninden olup, re'sen incelenmesi gerekir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, dava konusu 1293 parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında 24.08.2021 tarihinde Kadastro Kanunu'nun ek 1. maddesi gereği 4833 ada 1 parsel olarak halen davalılar adına kayıtlı olduğu anlaşılmakla, infazda tereddüt oluşturacak biçimde kaydı kapanan eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulması isabetli değildir.
4. Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararında hükmün (2) numaralı bendinde yer alan “1293 parsel” ibaresi çıkarılarak yerine “4833 ada 1 parsel” ibaresinin, hükmün 3 numaralı bendinde yer alan “44,40TL” ibaresi çıkarılarak yerine “29.065,73TL” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalılara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.