Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5925 E. 2022/6063 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti kesinleştikten sonra açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : VAN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : YÜKSEKOVA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın esastan reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Hakkari ili, Yüksekova ilçesi, Güngör Mahallesi 361 ada 36 parsel sayılı taşınmaza davalı ile beraber 1935 yılından beri zilyet olunduğunu, davacıların dedesi Kasım İlke öldükten sonra dava konusu taşınmazın oğulları Mehmet İke ve Ali İke'ye kaldığını, dava konusu taşınmaz ikisinin kullanımında iken 1963 yılında Hazine adına tapuya kayıt edildiğini, tescil şerhinde müvekkilleri murislerinin de işgalinde olduğunun belirtildiğini, dava konusu taşınmazın davacılar arasında paylaştırıldığını ve herkesin kullandığı yerin sabit olduğunu, aile bireylerince davalıya dava açarak daha sonra oluşacak tapuyu anlaşmaya göre paylaştırması için onay verdiklerini, ancak davalı tarafından Yüksekova Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2012/116 E., 2012/444 K. sayılı dava sonucunda dava konusu taşınmazın tamamının davalı adına tescil edildiğini, davalının paylaştırmaya yanaşmadığını, bu nedenle davalı adına olan tapu kaydının kısmen iptali ile müvekkilleri ve ilgililer adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın hukuki bir dayanağının bulunmadığını, dava konusu taşınmazın davalı adına Mahkeme kararı neticesinde tescil edildiğini, davada 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.06.2021 tarihli ve 2019/553 E., 2021/704 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın tespitinin 07.05.2002 tarihinde kesinleştiği, davanın kadastrodan önceki sebebe dayanılarak 12.11.2016 tarihinde açılmış olması nedeniyle davada 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; verilen kararın hatalı olduğunu, davalının 2012 yılında Hazineye karşı tapu iptali ve tescil davası açtığını, Mahkeme kararı ile dava konusu taşınmazın kendi adına tescilini sağladığını, zamanaşımı süresinin davalı adına tapu kaydının kesinleştiği tarihten itibaren başlaması gerektiğini, dava konusu taşınmaza müvekkillerinin kadastro öncesinde ve kadastro sonrasında da zilyet olduğunu, fiili olarak her bir davacının kullanım yerinin belli olduğunu ve halen de kullanmaya devam ettiklerini, müvekkillerinin bir kısımının avukat olan davalıya aile bireyleri adına dava açması için yetki verdiğini, davalının sadece kendi adına dava açtığını, vekalet görevini kötüye kullandığını, zamanaşımı tarihinin tapu kaydının davalı adına kesinleştiği tarihten itibaren işlemesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın davacılara dedelerinden kaldığını, Mahkemece eksik inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 13.05.2022 tarihli ve 2021/1164 E., 2022/563 K. sayılı kararıyla; davada kadastro öncesi nedene dayanıldığı ve Mahkemece 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesi uyarınca karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacılar vekilinin istinaf bavurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV/3.) numaralı bentte yer verilen Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına 22/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.