"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili, davacının maliki olduğu 573 parsel sayılı taşınmazın, 2 yıl içerisinde inşaata başlanması ve 5 yıl içerisinde de bitirilmesi şartı ile davalı Şirkete ihale yolu ile temlik edildiğini fakat davalının bu şartları yerine getirmediğini, 02.12.2014 tarihli Meclis kararı ile verilen satış izninin, 04.04.2017 tarihli Meclis kararı ile kaldırıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Şirket vekili, dava konusu taşınmazın 16.01.2015 tarihinde adına tescil edilmesinden sonra ilgili yerlere başvuruları yaptıklarını, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporu için yaptıkları başvuru haricindekilerin olumlu sonuçlandığını fakat ÇED başvurusunun askı süreci içerisinde yapılan itirazların değerlendirilmesi açısından Bakanlığa gönderildiğini, bu itirazların değerlendirme süreci içerisinde ise 15 Temmuz darbe girişimi ve ardından ilan edilen olağanüstü hal nedeni ile bürokrasinin yavaş işlediğini, ÇED raporu gelmediği için inşaata başlayamadıklarını, bu durumun kendilerinden kaynaklanmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 06.12.2019 tarihli ve 2017/78 Esas, 2019/262 Karar sayılı kararıyla; yetki ve usulde paralellik gereğince satış yönünde alınan Belediye Meclis kararının yine Meclis kararı ile kaldırılması gerektiğini fakat 04.04.2017 tarihli Meclis kararının, 02.12.2014 tarihli meclis kararını kaldırmayıp sadece davalının ek süre talebinin reddine yönelik olması nedeni ile yolsuz tescile sebep olmayacağı, davalının gerekli başvuruları yaptığı fakat bu sürecin uzamasının davalıdan kaynaklanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, 04.04.2017 tarihli Meclis kararının ilk Meclis kararı ile satışına karar verilen dava konusu taşınmazın geri alınması için belediye başkanına yetki verilmesini içerdiğinden Mahkemenin bu gerekçesinin yerinde olmadığını, davalı tarafın bildirdiği OHAL sebebiyle bürokrasinin yavaşlaması gibi hususların ifa imkansızlığı hükümlerinin uygulanması açısından yeterli olmadığını, Yargıtayın genel olarak bu durumların Türkiye gerçeği olduğunu benimsediğini, netice itibarı ile davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.05.2022 tarihli ve 2020/589 Esas, 2022/749 Karar sayılı kararıyla; davalının Belediye Meclis kararında ve ihale şartnamesinde belirtilen tesisi yapmak için gerekli başvuruları yaptığı fakat elinde olmayan sebeplerle çevresel etki değerlendirme raporunun geciktiği görüldüğünden, istinaf talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, satışın şarta bağlı olduğunu, şartın gerçekleştirilmediğinin, davalı tarafından tesisin yapılmadığının keşif ve davalının beyanları ile sabit olduğunu, davacının taşınmazı geri alma hakkının bulunduğunu, davalının savunmasında belirttiği sebeplerin hiçbirinin mücbir sebep olmadığını, bu nedenle ifa imkansızlığı hükümlerinden yararlanamayacağını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 s. ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 136. maddesinde;
"Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer.
Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır.
Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür."
Aynı Kanun'un 137. maddesinde;
"Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle kısmen imkânsızlaşırsa borçlu, borcunun sadece imkânsızlaşan kısmından kurtulur. Ancak, bu kısmi ifa imkânsızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, borcun tamamı sona erer.
Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, bir tarafın borcu kısmen imkânsızlaşır ve alacaklı kısmi ifaya razı olursa, karşı edim de o oranda ifa edilir. Alacaklının böyle bir ifaya razı olmaması veya karşı edimin bölünemeyen nitelikte olması durumunda, tam imkânsızlık hükümleri uygulanır.
" düzenlemelerine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
Davacı ... Meclisinin 02.12.2014 tarihli kararı ile çekişme konusu 573 parsel sayılı taşınmazda iki yıl içerisinde inşaata başlamak ve beş yıl içerisinde tamamlamak ve et entegre tesisleri yapmak şartı ile taşınmazın dönümü 5.000,00 TL üzerinden 2886 sayılı Yasa gereği satışının yapılmasına, gerekli işlemler için Belediye başkanına yetki verilmesine karar verildiği, 19.12.2014 tarihli Belediye Encümen kararı ile taşınmazın ihaleye katılan davalıya satışının yapılmasına karar verildiği, taşınmaz davacı ... adına kayıtlı iken 16.01.2015 tarihinde 211.250,00 TL bedelle, satış suretiyle davalı Şirkete temlik edildiği, Belediye Meclisinin 04.04.2017 tarihli kararı ile aradan iki yıl geçmesine rağmen sözleşme ve satış şartları yerine getirilmediği için davalının süre uzatma talebinin reddine, tapu iptali ve tescil davası açılarak taşınmazın geri alınmasına, tapu işlemleri için Belediye başkanına yetki verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan, tarihsiz, "... Belediyesi Başkanlığı Cumhuriyet Mahallesinde Bulunan ... Satış Şartnamesidir" başlıklı 15 maddeden oluşan şartnamenin 10. maddesinde, tarlayı satın alanın Belediye Meclisinin 02.12.2014 tarihli kararına istinaden iki yıl içerisinde inşaata başlamak, beş yıl içerisinde tamamlamak ve et entegre tesisleri yapma şartlarını kabul etmiş sayılacağı; 12. maddesinde ise, şartname hükümlerinin herhangi bir maddesine uyulmadığı takdirde ihalenin fesih olunacağı, şartname hükümlerinin bu maddesinin uygulanarak yatırılan teminatların idareye gelir kaydedileceği, hususlarına yer verildiği görülmektedir.
İlk Derece Mahkemesinin, dava konusu taşınmazın ihalesinin halen ayakta olduğuna ilişkin gerekçesi doğrudur. Ne var ki, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir.
Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve taraflar arasında imzalanan şartname hükümleri gözetilerek iddia ve savunma çerçevesinde araştırma ve incelemesi yapılması, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının talep hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.