Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5992 E. 2023/6518 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu başkası adına tescil edilen taşınmazın, davacı tarafından kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil talebiyle açılan davada, davalının taşınmazın davacıya aidiyetini bilip bilmediği ve iyiniyetli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif, dinlenen tanık beyanları ve teknik bilirkişi raporuna göre, davalının dava konusu taşınmaza komşu parsellerin maliki olması ve taşınmazı bir dönem kiralamış olması sebebiyle, taşınmazın davacıya aidiyetini bildiği değerlendirilerek davalının istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1688 E., 2022/815 K.

DAVA TARİHİ : 27.09.2018

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/7 E., 2021/151 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; ... İlçesi,...Köyü 149 ada 4 ve 102 ada 2 sayılı parselin 2009 yılında yapılan kadastro çalışmalarında hatalı olarak ..., Mustafa Yalçın, Şerife Yıldız adına tespit edildiğini, adı geçenlerin dava konusu taşınmazları hiç kullanmadıklarını, taşınmazların davacı müvekkiline atalarından intikal ettiğini, eklemeli olarak müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğunu, tespit maliklerinin daha sonra dava konusu taşınmazları davalıya sattıklarını, davalının dava konusu taşınmazların müvekkiline ait olduğunu bilerek satın aldığını, bu nedenle iyiniyetli olmadığını öne sürerek dava konusu 149 ada 4 ve 102 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne,... İli, ... İlçesi,...Köyü, 149 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ile aynı yerde davalı adına kayıtlı 102 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı bulunan tapu kayıtlarının iptaline, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/675 E., 2014/674 K. sayılı mirasbırakan Salim Doğan'a ait veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili i istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dava dilekçesinde dava konusu parsellerin müvekkiline atalarından miras yolu ile intikal ettiğini, 60-70 yılı aşkın bir süreden beri ataları ve müvekkilinin dava konusu parsellerde zilyetliklerini sürdürdüğü iddiasıyla dava açtığını, yapılan keşif sonrasında taşınmazları davacının babası Salim Doğan’ın, dayısı Ahmet Yalçın'dan satın aldığını ileri sürdüğünü, ancak bu yönde bir delil ortaya konulmadığını, keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin dava konusu yerlerin Ahmet Yalçın isimli kişiye ait olduğunu, onun da 50 yıl önce İstanbul'a gittiğini beyan ettiklerini, beyanlarda adı geçen bu şahsın davacının babasının dayısı olduğunu, dolayısıyla alt soyu olan dayıdan yeğene miras kalmayacağını, zaten davalı müvekkilinin satın aldığı kişilerin de Ahmet Yalçın'ın mirasçıları olduğunu, davacının babasının malik sıfatıyla zilyetliğinin olmadığını, dayısının gayrimenkullerini onun adına kiraladığının beyanlardan anlaşıldığını, dava konusu taşınmazların Ahmet Yalçın'a ait olduğunu, davacının babasının Ahmet Yalçın adına kiraya verdiğini bilen davalı müvekkilinin kötü niyetli olduğundan bahsedilemeyeceğini öne sürerek Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Mahkemece yapılan ilk yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karara karşı davacı ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 10.12.2020 tarih ve 2020/297-2020/1388 E-K sayılı ilamında özetle; "Yaşlı, tarafsız, çekişmeli taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisi aracılığıyla yapılacak keşifte, mahalli bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, kimden kime intikal ettiği ve ne zamandan beri kimin kullanımında olduğu, davacının mirasbırakanından kaldığının anlaşılması halinde davalının taşınmazların davacı tarafa aidiyetini bilecek durumda olup olmadığı, davalının çekişmeli taşınmazların bulunduğu köyle ilgisinin olup olmadığı, bu köyde ikamet edip etmediği, taşınmazlara komşu davalı adına tapulu taşınmazı bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılması gerektiğine değinilerek HMK.nun 353/1-a/6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden görülmesi için Mahkemesine gönderilmesine," karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahallinde yapılan keşif, uygulama, beyanlar ve teknik bilirkişi raporuna göre; dava konusu taşınmazların öncesinde davacının mirasbırakanı Salim Doğan'ın dayısı olan Ahmet Yalçın'a ait olduğu, sonrasında adı geçen tarafından Salim Doğan'a zilyetliğin devredildiği, davacının mirasbırakanı Salim Doğan tarafından zilyetliğin devir tarihinden itibaren uzun yıllardır kullanıldığı, daha sonrasında taşınmazları başkalarına kiraya vererek kullandığı, davalının da dava konusu taşınmazları bir dönem kiralayarak kullandığı, ayrıca davalının dava konusu taşınmazlara komşu 102 ada 6 parsel ve 149 ada 5 parsel sayılı taşınmazların maliki bulunduğu, bu durumda davalının dava konusu taşınmazların davacı tarafa aidiyetini bilecek durumda olduğu, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu ... İli, ... İlçesi,...Köyü çalışma alanında bulunan 149 ada 4 ve 102 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 5.869,03 ve 845,30 m² yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/3’er paylı olarak Mustafa Yalçın, ... ve Şerife Yıldız adına tespit edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 11 inci maddesi gereğince kadastro tutanakları 17.04.2009 - 18.05.2009 tarihleri arasında askı ilanına alınarak askı ilan süresi içerisinde dava açılmadığından kesinleştirilip tespit malikleri adına tapuya tescil edilmiş, bilahare 13.09.2017 tarihinde yapılan satış ile kayden davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle,

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 1.928,26 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.