"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/147 E., 2021/505 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, Yahyalı ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan, sınırlarını belirtmiş olduğu 99.00 m2 miktarlı taşınmazı ... Kostur’dan satın aldığını, taşınmaza uzun yıllardır malik sıfatıyla zilyet olduğu, taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında adına tespit ve tescil edilmesi gerekirken tescil harici bırakıldığını ileri sürerek taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine, davaya cevap vermemiştir.
2. Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın ... ilçesi mahallesi haline geldiğini, Kayseri Büyükşehir Belediyesinin hasım olarak gösterilmesinde hukuki yarar bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
3. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili, davacı taraf lehine yasaların aradığı kazanım koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
4. Fer'i müdahil ..., taşınmazın kadimden beri yol olarak kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Yahyalı Kadastro Mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine, Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.05.2015 tarihli ve 2014/230 E., 2015/201 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarının kesinleştiği 1992 yılından itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra kadastro öncesi nedene dayalı dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı taraf temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01.02.2018 tarihli ve 2015/18230 E., 2018/424 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın dosya içerisinde bulunan fen bilirkişiler tarafından hazırlanan 28.04.2015 havale tarihli rapor ve eki krokide (A) harfiyle gösterilen ve taşınmazlar arasında kalan boşluk alan olup bu bölümün kadastro sırasında tutanak düzenlenmeyen yer olduğu, bu haliyle davanın, TMK’nın 713/1 inci, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddelerine dayalı açılan tescil davası olduğu, bu nitelikteki davalarda TMK'nın 713/4 üncü ve 5 inci fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerektiği, diğer yandan tescil davalarında TMK'nın 713/3 üncü maddesi uyarınca Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişileri yasal hasım olup Hazine ile ilgili kamu tüzel kişiliklerine husumet yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması, taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasına girilerek tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek sair yönler incelenmeksizin karar bozulmuştur.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2018/147 E., 2021/505 K. sayılı kararıyla; dava konusu alanın köyün ortak yolu olduğu, davacı taraf lehine kazanma koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı taraf temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazı 04.09.1991 yılında aynı köyde ikamet eden ... ’dan satın aldığını, ... ile aralarında düzenlenen satış sözleşmesinin Mahkemece dikkate alınmadığını, ayrıca tanıklarını bildirmesine rağmen Mahkemece tanıklarının dinlenilmediğini, yan parsel malikleri tarafından taşınmaza müdahalede bulunulduğunu, yapılan keşif sonucu taşınmazın köy boşluğu veya yol olmadığının tespit edildiğini, dava konusu alanı 1991 yılından beri kullandığını, lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 inci ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. 1992 yılında Kayseri ili, Yahyalı ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz bölümü paftasında yola bitişik köy boşluğu olarak gösterilmiştir.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, davacı tarafa tanık listesini ibraz etmek üzere usulüne uygun şekilde süre verilmesine rağmen bu süre içerisinde tanık listesi sunulmadığı gibi yargılama aşamasında dinlenilmek üzere hazır da edilmediği, özellikle Yahyalı Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/120 E. sayılı dosyasından taşınmazın bütün köyün kullanımında köy boşluğu niteliğinde olduğunun anlaşıldığı da gözetilerek davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu anlaşılmakla davacı tarafın temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK'un 438 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.