"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1493 E., 2022/783 K.
DAVA TARİHİ : 30.09.2020
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/211 E., 2021/102 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, dava konusu 168 ada 23, 32, 34, 39 ve 81 parsel sayılı taşınmazların kök mirasbırakan ...'den kaldığını, kök mirasbırakan İbrahim'in ölümünden sonra davalının mirasbırakanı olan ...'ın taşınmazlardaki miras payını 01.08.1983 tarihli satış senediyle kendilerinin mirasbırakanı olan Özden'e sattığı halde, intikal işlemleri sırasında ...'ın miras payının davalıya intikalinin yaptırıldığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazların bulunduğu yörede kadastronun 2008 yılında geçtiğini, davacıların ise kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak dava açtığını, kadastro tespitinin kesinleşmesinin üzerinden 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, 1983 tarihli harici satış senedine itibar edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların dayandığı satış senedinin 01.08.1983 tarihli olup dava konusu taşınmazların tesis kadastrosunun kesinleşme tarihinin 26.08.1997 olduğunu, davanın ise 30.09.2020 tarihinde açıldığı, kadastro öncesi nedene dayanılarak açılan davada 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, davada ileri sürülen iddiaları tekrarlayarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu taşınmazlara ait kadastro tespitlerinin 26.08.1997 tarihinde kesinleştiği, davacıların dayandığı senedin ise 1983 tarihli olduğu, senedin vadesinin kadastro tespitinden sonra olmasının, hak düşürücü sürenin uygulanmasına bir etkisinin bulunmadığı, eldeki davanın 30.09.2020 tarihinde açıldığı, Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde ön görülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.b.1 inci maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.