"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/570 E., 2021/202 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Sakarya ili, Akyazı ilçesi, ... köyünde, yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 123 ada 1 parsel sayılı taşınmazın adına tespit ve tescil edildiğini, ancak 681 m2 lik kısmın tescil harici bırakılarak eksik yazıldığını, zeminde kendisine ait 1 parsel sayılı taşınmaz ile bütünlük oluşturduğunu, yıllardır davasız ve aralıksız olarak malik sıfatı ile kullandığı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya kamunun yararlandığı veya özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olmadığını ileri sürerek adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.07.2015 tarihli ve 2013/142 E. 2015/361 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.05.2018 tarihli 2015/19585 E. 2018/3254 K. sayılı kararıyla; “...Öncelikle, çekişmeli taşınmazın tespit harici bırakılma tarihi ve nedeni kadastro müdürlüğünden sorulup öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünün dava tarihinden geriye doğru üç farklı tarihe ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, taraflara zilyetlik tanığı gösterme imkanı tanınmalıdır. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, göstermeleri halinde taraf tanıkları, fen bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu aracılığı ile yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesi, niteliği, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, çekişmeli taşınmazın sınırında bulunan davacıya ait 123 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile bir bütün olarak davacının kullanımında olup olmadığı ve dava tarihine kadar davacı yararına 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini ve üzerindeki bitki örtüsü ile ağaçların yaş, sayı ve cinsini bildirir, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor istenmeli; fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, hava fotoğrafları jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda incelemesi yaptırılmalı, bu kapsamda çekişme konusu taşınmaz bölümü hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin kısmen veya tamamen ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine yönelik rapor alınmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir...." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, 18.09.2013 tarihli fen bilirkişi raporunun ekinde yer alan kroki 3'te "A" harfi ile taralı olarak gösterilen 688,49 m²'lik tescil harici bırakılan taşınmazın davacı adına kayıtlı 123 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sınırlarına dahil edilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, imar ve ihya edilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 17 inci, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 713/1 inci maddeleri
3. Değerlendirme
Hemen belirtilmelidir ki; Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmediği gibi yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır.
Somut olayda; hükmüne uyulan bozma ilamında taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ekonomik amaca uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesi gereğine değinildiği halde taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği ile ekonomik amaca uygun zilyetliğin ne zaman başladığı ve nasıl sürdürüldüğü hususları belirlenmemiştir. Kadastro Müdürlüğü tarafından dava konusu bölüm dere yatağı ya da dere yatağına komşu olması nedeniyle tescil harici bırakılmış olabileceği belirtilmiş olmasına rağmen keşfe jeolog bilirkişi götürülüp taşınmazın dere yatağı vasfında olup olmadığı, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı ya da derenin aktif etki alanından kalıp kaldığı hususunda rapor alınmamış; fen bilirkişi raporunda sadece sınırları gösterilmiştir. Üç kişilik ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın 50-60 yıldan beri tarımsal arazi ve meyve bahçesi vasfında olduğu, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi bilirkişi raporunda ise 1974 tarihli hava fotoğrafında imar ihya faaliyetlerinin henüz başlamadığı çalı formunda bodur bitki örtüsü ile kaplı olduğu, 1994 tarihli hava fotoğraflarında ağaç örtüsü olduğu imar ihya faaliyetlerinin bu tarihte yapılıyor olduğu belirtilmiş bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmemiştir.
Hal böyle olunca; komşu parsel kayıtları ve var ise dayanak kayıtları tedavülleri ile birlikte getirtilmeli taşınmazın imar durumu araştırılmalı, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmelidir.
Bundan sonra, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, daha önce dosyada görev almamış 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, özellikle imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadıkları, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri ve edilmiş ise imar-ihyalarının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalıdır.
Ziraat mühendisi bilirkişi kuruluna çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, kullanım durumunu ve zilyetlik şekli ve süresini kesin olarak belirleyen, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir şekilde komşu parsellerle karşılaştırmalı ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlettirilmelidir.
Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kuruluna hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazın sınırları ve önceki ile şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği, sınırlarda zamanla genişleme olup olmadığı hususlarında ve önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderir şekilde rapor hazırlattırılmalıdır.
Jeolog bilirkişiden taşınmazın önceki ve halihazırdaki niteliğinin ne olduğu, özellikle dava konusu taşınmazın dere yatağında kalıp kalmadığı, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı, derenin etkisi altında kalıp kalmadığı, derenin taşkın riski taşıyıp taşımadığı, taşınmazın jeolojik yönden zilyetlikle mülk edinilmeye uygun yerlerden olup olmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
Fen bilirkişisinden ise keşfi izlemeye ve bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli krokili rapor alınarak toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olması isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Yerel Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.