Logo

1. Hukuk Dairesi2022/614 E. 2022/3235 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TERKİN

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve terkin davası sonunda davanın kabulüne dair verilen hükmün kesinleşmesinden sonra davacı tarafça tavzih talebinde bulunulması üzerine, tavzih isteminin reddine ilişkin olarak verilen ek karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı, davalıya ait Akçaabat ilçesi Yenimahalle'de bulunan 1 ada 2 parsel sayılı taşınmazın idarece belirlenen kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek, taşınmazın kıyıda kalan kısmının tapusunun iptaline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

1. Akçaabat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/11/2015 tarihli ve 2015/378 Esas, 2015/700 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile Trabzon ili Akçaabat ilçesi Yenimahalle Mahallesi Denizsahili mevkii 1 ada, 2 parselde davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazın 10/07/2007 tarihli fen bilirkişileri ... ... ve ... ... tarafından tanzim edilen raporda kırmızı renkle gösterilen 404.43 m2'lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması nedeniyle tapu kaydının iptali ile sicil kaydının TMK'nın 999. maddesi gereğince tapu kütüğünden terkinine, 10/07/2007 tarihli fen bilirkişileri ... ... ve ... ... tarafından tanzim edilen rapor ve krokinin kararın eki sayılmasına karar verilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince 10/05/2017 tarihinde karar onanmış, davalı vekilinin karar düzeltme istemi Yargıtay 8. Hukuk Dairesince 13/10/2020 tarihli ve 2020/2792 E., 2020/6157 K. sayılı kararı ile reddedilerek karar kesinleşmiştir.

2. Davacı vekili 05/04/2021 havale tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazların mahkeme kararı ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Kıyı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri gereğince kıyıda kalan kısımlarının tapuda terkin edilmesi için Trabzon Kadastro Müdürlüğüne (Akçaabat Kadastro Birimi) yazı yazıldığını, Kadastro Müdürlüğünce verilen cevapta krokide kıyı kenar çizgisine ait koordinat değerleri bulunmadığından ayrıca Akçaabat Yenimahalle Mahallesinin 22-A kapsamında yenileme çalışmasına tabi tutulduğu için dava konusu 1 ada 2 parselin, 876 ada 2 parsel olduğunu, açıklanan nedenlerle mahkeme kararının infaz edilemediğini ileri sürerek, tavzih kararı verilmesini istemiş, Mahkemece hükmün yeterli açıklıkta olmaması veya icrasında tereddüt uyandırması veyahut birbirine aykırı fıkralar içermesi hallerinde tavzih istenebileceği, taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, dava konusu taşınmazın mahkeme kararı ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Kıyı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri gereğince kıyıda kalan kısımlarının tapuda terkin edilmesi için Trabzon Kadastro Müdürlüğüne (Akçaabat Kadastro Birimi) yazı yazıldığını, Kadastro Müdürlüğünce verilen 26/03/2021 tarihli cevapta; mahkeme kararına ekli bilirkişi raporu ekindeki krokide, kıyı kenar çizgisine ait koordinat değerlerinin bulunmadığı, ayrıca Akçaabat Yenimahalle Mahallesi 22-A yenileme çalışmasına tabi tutulduğu için dava konusu 1 ada 2 parselin, 876 ada 2 parsel olduğunun bildirildiğini, bu haliyle hükmün infaz edilemediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme:

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; tapu iptali ve terkin hükmünün tavzihi istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk:

3.2.1. Bilindiği üzere; hükmün tashihi ve tavzihi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 304. (1086 sayılı HUMK'un 455.) ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, 6100 sayılı HMK'nın 304. maddesinde "(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, Mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. (2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir." şeklindeki hükmün tashihi; 305. maddesinde de "(1) hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." şeklinde hükmün tavzihi müesseseleri düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un 306. maddesinde de "Tavzih, dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir. Dilekçenin bir nüshası, cevap süresi Mahkemece belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir. Cevap, tavzih talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur. Mahkeme, cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir; ancak gerekli görürse iki tarafı sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir. Mahkeme, tavzih talebini yerinde gördüğü takdirde 304. madde uyarınca işlem yapar." düzenlemelerine yer verilmiştir.

3.2.2. Öte yandan, 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Tavzihi istenen hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi uyarınca infaza elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, tavzihi istenen 25/11/2015 tarihli hükmün infazı için, Tapu Kadastro Müdürlüğüne yapılan başvuruya, müdürlükçe verilen 26/03/2021 tarihli cevap yazısı dikkate alındığında ilamın infazının mümkün olmadığı anlaşılmıştır.

3.3.2. 6100 sayılı HMK'nın 304 vd. maddelerinde kesinleşmiş kararların tavzihine engel herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Asıl olan hükmün infaz edilebilir olmasıdır. Hâl böyle olunca 304. ve 305. maddeleri gereğince, tavzih isteğinin kabulüne karar verilmesi, lüzumu halinde bilirkişiden ek rapor alınarak hükmün infazı kabil şekilde tavzihi gerekirken, HMK’nın 305/2 maddesine farklı mana yükleyerek uyuşmazlığı çözümsüz, ilamı sonuçsuz bırakacak şekilde tavzih talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile tavzihe ilişkin ek kararın (6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.