Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6277 E. 2023/2937 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ölünceye kadar bakma akdiyle yapılan taşınmaz temlikinin muris muvazaası içerip içermediği ve bu bağlamda tapu iptali ve tescil veya tenkis taleplerinin reddinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, ölünceye kadar bakma akdinin muvazaalı olmadığı ve davalının bakım borcunu yerine getirdiği yönündeki tespitleri ile davacı tarafın muvazaa iddiasını ispatlayamaması gözetilerek, HMK’nın 190. ve TMK’nın 6. maddeleri uyarınca ispat yükünün davacı tarafta olduğu değerlendirilerek, davanın reddine ilişkin temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA TARİHİ : 24.01.2013

KARAR : Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin mirasbırakanı ...'ın kayden maliki olduğu çekişme konusu 642 ada 139, 141; 644 ada 68, 285; 645 ada 6; 652 ada 3; 655 ada 147 ve 665 ada 8 parsel sayılı taşınmazlardaki 1/3’er paylarını davalı damadına ölünceye kadar bakma akdi ile 09.10.2001 tarihinde temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa tenkis istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, bakım borcunun yerine getirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.02.2015 tarihli ve 2013/40 E. 2015/65 K. sayılı kararı ile iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 09.11.2017 tarihli 2015/4150 E. 2017/6330 K. sayılı kararıyla “... Somut olayda; Her ne kadar mirasbırakan adına kayıtlı temlik dışı taşınmazların toplam değeri temlik edilenlerin toplam değerinden daha düşük ise de toplanan deliller yukarıda belirtilen ilke ile birlikte değerlendirildiğinde, temlik tarihinde 76 yaşında olan mirasbırakanın temliki davacı oğlundan mal kaçırmak amacıyla değil de bakılmak amacıyla gerçekleştirdiği, davalının bakım borcunu yerine getirdiği kaldı ki davanın, mirasbırakana bakılmadığı iddiasıyla açılmadığı da gözetildiğinde temlikin muvazaalı olmadığı sonucuna varılmaktadır. Hâl böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme isteği Dairenin 06.06.2018 tarihli ve 2018/751 E., 2018/11086 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakanın dava konusu taşınmazlardan başka adına kayıtlı taşınmazlar olduğu, davalıya yapılan temliklerin makul sayılabilecek ölçüde kaldığı, davacı ile mirasbırakan arasında mal kaçırmayı gerektirir neden bulunmadığı, ölünceye kadar bakma akdi yapıldığında mirasbırakanın 76 yaşında olduğu, davalının bakma edimini ifa ettiği, temlikin muvazaalı olduğu iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, mirasbırakanın bakıma muhtaç olmadığını, müvekkili tarafından her türlü ihtiyacının karşılandığını, mirasbırakanın amacının maddi durumu iyi olmayan kızına taşınmazları devrederek kızı ve torunlarına iyi bir gelecek hazırlamak olduğunu, tanık ...'nın beyanı ile iddianın sabit olduğunu, Mahkemece Yargıtay içtihatlarına aykırı karar verildiğini, temlikin ivazlı olması nedeniyle tenkis taleplerinin reddedilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ölünceye kadar bakım akdinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına Yasa'nın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer.

Bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.

Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.

Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi şöyledir:

"İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi şöyledir:

"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.