Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6476 E. 2023/3250 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın varisi olmadığı iddiasıyla Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil edilen taşınmazın, mirasçı olduklarını iddia eden davacılar tarafından tapu iptali ve tescil davası açılması.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların mirasçılık sıfatlarını hasımlı veraset ilamı ile kanıtlamaları ve tescilin yolsuz olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakanları...'ın dava konusu 2812 ada 150 parsel sayılı taşınmazın maliki iken, ölümünden sonra mirasçısı yokmuş gibi taşınmazdaki payının ... -...- adına tescil edildiğini, kendilerinin...'ın yasal mirasçıları olduklarını, gerekli araştırma ve inceleme yapılmış olsaydı mirasçılarının bulunacağını, mülkiyet haklarının ihlal edildiğini, taşınmazın davalı adına yolsuz olarak tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davada davalı, vefatın üzerinden 92 yıl, taşınmazın tescilinin üzerinden ise 39 yıl geçtikten sonra yapılan talebin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın tamamının...Vakfından icareli olarak ...oğlu ... adına kayıtlı iken adı geçenin varissiz öldüğü mahallesi muhtarlığınca tanzim olunan ilmuhaberle sabit olduğundan, 86 nolu mahlul kararına istinaden taşınmazın 23.06.1980 tarihli ve 3449 yevmiye numarası ila Vakfı adına tescil edildiğini, tescilin Vakıflar Kanunu hükümlerine uygun yapıldığını, yıllar sonra ortaya çıkan kişilerin taşınmazı kendi adlarına tescil etmelerinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, her ne kadar taşınmaz maliki ... oğlu ...'ın varissiz öldüğüne dair tespit olsa da, asıl ve birleştirilen davada davacıların sunmuş olduğu hasımlı veraset ilamına göre mirasçılarının olduğu, yapılan tescil işleminin hukuka aykırı ve yolsuz olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini yineleyip, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların, dava konusu taşınmazların eski tapu kayıt maliki ...oğlu ...'ın mirasçısı olduklarına dair iddialarını, mirasçılık sıfatlarını gösterir hasımlı veraset ilamı ile kanıtladıkları, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hasımlı veraset ilamı alınan kişi ile tapuda kayıt maliki görünen kişinin ayı kişi olup olmadığının araştırılmadığını, davacının tapu kayıt maliki ile kendi mirasbırakanının aynı kişi olduğunun tespiti istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açması gerektiğini, kararı hem usul yönünden hem de esas yönünden hukuka açıkça aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun;

705. maddesi şöyledir:

"Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur.

Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.",

1022/1. maddesi şöyledir:

"Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”,

1023. maddesi şöyledir:

"Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.",

1024/2. maddesi şöyledir:

"Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.",

1025. maddesi şöyledir:

"Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir.

İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır."

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR:

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 35.791,72 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.