Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6558 E. 2023/7111 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadastro çalışmaları sırasında hatalı şekilde davalı adına tescil edildiği iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin hukuken bir değerinin bulunmaması, miras yoluyla iddia ettiği hakların ispatlanamaması ve kadastro tutanağına karşı somut delil sunulamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/502 E., 2022/538 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/77 E., 2021/127 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; Giresun İli ... İlçesi ... Köyü 183 ada 1 parsel sayılı taşınmazın atalarına ait iken 1985 yılı öncesinde davacıya miras kaldığını, bu tarihten sonra da yaklaşık 30 yılı aşkın süredir davacının nizasız fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetliği altında bulunduğunu, davacının taşınmazdan ağaç dikme, ürün elde etme ve ekip biçme şeklinde yararlandığını, taşınmazın 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında hatalı şekilde davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın müvekkilinin dedesi Mındız oğlu ...'un ölümü ile evlatları ... ve ... 'a müşterek mülkiyet halinde intikal ettiğini, ... ve ... arasında yapılan rızai taksim sonucunda da Soğuksu Mevkii'ndeki taşınmazın evine yakın olması sebebiyle ... 'a, dava konusu taşınmazın ise bir bütün halinde ...'a düştüğünü, taraflar arasındaki anlaşmanın bu şekilde olduğunu, davacının dedesi ve müvekkilinin de babası olan ...'ın 1971 yılında vefatıyla çekişmeli taşınmazın müvekkili dahil sekiz kardeşe kaldığını, mirasçıların 1982 yılına kadar taşınmazları müşterek kullandıklarını, bu tarihte ise taşınmazları taksim ettiklerini, yapılan taksim sonucunda dava konusu taşınmazın müvekkili ...'a intikal ettiğini, o tarihten buyana da taşınmazın müvekkili tarafından nizasız ve fasılasız olarak kullanıldığını beyanla davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakan ...'in taşınmazları taksim etmeden vefatı sonucu taşınmazların ... ve ... tarafından taksim edildiği, taksimat sonucu yerin davalıya kaldığı, ancak davalının il dışında çalışması sebebiyle taşınmazıyla fiziken gelip ilgilenemediği, yarıcılık sistemi ile davaya konu taşınmaz üzerinde faaliyet gösterildiği, davacıların uzun yıllar süren faaliyetlerinin davalının mülkiyeti devir iradesi olmaksızın ve yarıcılık faaliyeti kapsamında olduğu, zilyetliğin malik sıfatını taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili ...'ın 1985-2005 yılları arasında bilfiil dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde ikamet edip arazi üzerinde tarım yaparak ve bu yolla gelir elde ederek taşınmazda asli ve doğrudan zilyet olduğunu, yine davacının 2005 yılından sonra da kardeşi ve aynı zamanda köyün muhtarı olan ...'a zilyetliği devrederek arazinin zilyetliğini dolaylı olarak elinde bulundurduğunu, nitekim mahalli bilirkişi ... 'nın keşif esnasındaki beyanlarında çekişmeli taşınmazın yaklaşık 30 yıldır ... ve çocukları tarafından kullanıldığını beyan ettiğini, müvekkili davacının olağanüstü zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın mülkiyetini kazandığını ispatladığını beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın dere yatağı olduğu şeklindeki jeoloji mühendisi bilirkişi raporuna, dere yatağı vasfındaki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun hukuken hiçbir değerinin bulunmamasına, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kadastro öncesinde kamulaştırılmasına ilişkin olan ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1983/365 Esas-1983/466 Karar sayılı dava dosyasına, her ne kadar davacı tarafça çekişmeli taşınmazın 1984 yılında yapılan miras taksiminde kendisine düştüğü ileri sürülmüş ise de davacının annesi ...'nın kadastrodan sonra 2011 yılında ölmesi sebebiyle davacının belirtilen tarihlerde mirasçı sıfatına sahip olmamasına, bir an için çekişmeli taşınmazın taksimen davacının annesi ...'ya düştüğü kabul edilse dahi ...'nın davacı dışında başka mirasçılarının bulunmasına ve davacının çekişmeli taşınmazın sadece kendisine ait olduğunu dosya kapsamı itibariyle ispatlayamamış olmasına, kadastro tutanağının edinme sebebi kısmındaki açıklamaların aksini gösteren somut bir delil bulunmamasına göre Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda, Giresun İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 183 ada 2 parsel sayılı 4.746,08 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve taksime dayanılarak belgesizden davalı ... adına tespit edildiği, askı ilanlarının 11.08.2009-10.09.2009 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitinin kesinleşerek taşınmazın tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle,

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL onama harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.