"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/479 E., 2022/1157 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/ Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/457 E., 2018/229 K.
Taraflar arasındaki bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın karşı davada davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı karşı davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacılar; ortak mirasbırakanları ...'a ait Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 119 ada 9 ve 119 ada 21 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında hatalı şekilde davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, mirasçılar arasında zilyetlikle kazanımın da mümkün olmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile bu oranda adlarına tesciline, mümkün olmazsa taşınmazların bedellerinin miras payı oranında davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişler; ıslahla istem sonuçlarını arttırmışlardır. Davacılardan ..., ... ve ... (karşı davada davalılar), karşı davayı kabul etmediklerini, davanın şartlarının oluşmadığını belirtip karşı davanın reddini savunmuşlardır.
II. CEVAP
Asıl davada davalı - karşı davada davacı ...; 119 ada 9 ve 119 ada 21 parsel sayılı taşınmazların diğer mirasçıların bilgisi ve muvafakati ile fiilen ve taksimen kendisine verildiğini, kadastro tespitinden önce 20 yılı aşkın süredir malik sıfatı ile zilyedi olduğunu belirtip asıl davanın reddini savunmuş; karşı davada ise, ortak mirasbırakan ...'den kalan ve evvelce bir bütün olarak kullanılmakta iken kadastro ile 101 ada 96, 97 ve 98 parsel numaralarını alan üç parça taşınmazın kadastro tespitinden çok önce davalıların (asıl davada davacılar ..., ... ve ...'nin) mirasbırakanı ... tarafından üçüncü kişilere satıldığını, kendisinin de taşınmazlarda mirasbırakan ...'den intikal eden 1/5 pay oranında miras hakkının bulunduğunu ileri sürerek miras payına karşılık gelen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL'nin davalılardan yasal faiziyle tahsilini istemiş, vekili 05.02.2018 tarihli duruşmada dava konusu 101 ada 98 parsel sayılı taşınmaz yönünden davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl davanın kabulüne, karşı davada 101 ada 98 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın feragat nedeniyle reddine, diğer taşınmazlar bakımından ise, davacının kök mirasbırakanına ait olan taşınmazların mirasbırakanın terekesinden haksız yere çıkmasına sebebiyet verildiği ve davalıların davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmiş olduğu, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde karşı davada davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Karşı davada davalılar vekili, karşı davanın davalılara tebliği ile asıl davadan ayrı bir dava olarak görülmesi gerektiğini, Mahkemece asıl davadaki avukatın resen vekil gibi tayin edilerek davaya devam olunmasının hukuken mümkün olmadığını, taşınmazın mirasbırakanları ... tarafından satıldığı iddia edildiğine göre davanın onun tüm mirasçılarına hasredilmesi gerektiğini bu nedenle davanın usulden reddi yerine kabulünün doğru olmadığını, kadastro çalışmaları sırasında taşınmaz adına tespit ve tescil edilen kişilere karşı dava açılması gerektiğini, taşınmazlardan birinin kök mirasbırakan ...'nin kardeşi olan ...'ya ait olduğunu, Mahkemece bu hususta inceleme yapılmadığını, taşınmazların kadastro mahkemesinde de dava konusu yapıldığını, ancak mahkemece kadastro mahkemesi dosyasının incelenmediğini belirterek karşı davanın kabulüne ilişkin kararın kaldırılmasını ve karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla
; karşı davada dava konusu edilen taşınmazların tümünün öncesi itibarıyla kök mirasbırakan ...'a ait olduğu, mirasbırakanın taşınmazları çocukları arasında paylaştırmadığı, bu hususun dosya kapsamı ve keşifte dinlenen tanık beyanlarıyla sabit olduğu, karşı davalılar adına sunulan cevaba cevap dilekçesinde vekil tarafından karşı davanın reddine ilişkin beyanda bulunulduğu, dosya arasında mevcut nüfus kayıtlarına göre karşı davalıların mirasbırakanı ...'ın karşı davalılardan başka mirasçısının bulunmadığının anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesince karşı dava yönünden yazılı şekilde kabul kararı verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle karşı davada davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde karşı davada davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek karşı davada verilen kabul kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Temyize konu karşı dava, kadastro öncesi nedene dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 713 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi; TMK'nın 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1909 doğumlu ortak mirasbırakan ...'ın 1978 yılında öldüğü, karşı davada davacı ...'in mirasbırakan ...'nin oğlu, karşı davada davalıların ise mirasbırakan ...'nin kendisinden önce ölen (2012 yılında) oğlu ...'tan torunları oldukları, dava dışı mirasçılarının da bulunduğu görülmektedir.
Kadastro çalışmaları sonucu Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 101 ada 96 parsel sayılı taşınmazın 5672,57 m2 yüz ölçümü ve tarla niteliğiyle, 101 ada 97 parsel sayılı taşınmazın 6029,13 m2 yüz ölçümü ve tarla niteliğiyle senetsizden, ceddinden intikal ve 20 yılı aşkın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı üçüncü kişi ... adına tespit görüp 26.11.2010 tarihinde hükmen tespit maliki adına tescil edildiği, onun ölümüyle mirasçılarına intikal ettiği anlaşılmaktadır.
Temyiz konusu edilen karşı davada davacı ..., ortak mirasbırakanları ...'den kalan ve evvelce bir bütün olarak kullanılmakta olan dava konusu taşınmazların kadastro tespitinden çok önce kardeşi (davalıların mirasbırakanı) ... tarafından üçüncü kişilere satıldığını, kendisinin de taşınmazlarda mirasbırakan ...'den intikal eden 1/5 pay oranında miras hakkının bulunduğunu ileri sürerek tazminat isteğinde bulunmuştur.
Somut olayda, dava konusu 101 ada 96 ve 97 parsel sayılı taşınmazların ortak mirasbırakan ...'den davalıların alt mirasbırakanı...'e ne şekilde geçtiği ispatlanamamıştır. Bu durumda ...'in tek başına tereke adına yaptığı harici satışa değer verilemeyeceğinden karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karşı davada davalılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.