Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6586 E. 2023/4938 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın mirasbırakanları tarafından kullanıldığını iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1037 E., 2022/1113 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aşkale Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/95 E., 2022/5 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 101 ada 78 parsel sayılı taşınmazın evveliyatında bir bütün olarak kullanılmakta iken, 2000 - 2001 yıllarında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ifraz işlemine tabi tutularak 101 ada 85 parsel ile 101 ada 119 parsel sayılı taşınmazların oluştuğunu, 101 ada 119 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, kendisinin Almanya’da yaşaması nedeniyle süresi içeriside kadastro tespitine itiraz edemediğini, oysa ki 101 ada 119 parsel sayılı taşınmazın 1700’lü yıllardan beri mirasbırakanları tarafından kullanıldığını, davalının dava konusu 101 ada 119 parsel sayılı taşınmaz üzerinde zilyetliğinin söz konusu olmadığını, yapılan kadastro tespitinin hatalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu taşınmazın kadimden beri mirasbırakanlarının zilyetliğinde olduğunu, ölümü ile kendisi tarafından malik sıfatı ile tasarrufta bulunulduğunu, davacının iddia ettiği yerin dava konusu yer olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.01.2022 tarihli ve 2021/95 Esas, 2022/5 Karar sayılı kararıyla; kadastro tespitinin 29.01.2002 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 12.08.2021 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.06.2022 tarihli ve 2022/1037 Esas, 2022/1113 Karar sayılı kararıyla; davada Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, bu durumda davanın reddine ilişkin olarak verilen ilk derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi,

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri ile 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda; ... İli, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 101 ada 119 parsel sayılı taşınmazın 03.07.2001 tarihinde senetsizden tarla vasfı ile davalı ... adına tespit gördüğü, tespitin 29.01.2002 tarihinde kesinleştiği davanın ise 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 12.08.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 ... maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.