Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6654 E. 2023/572 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla davalıya yaptığı satışın muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararına uygun olarak, mirasbırakanın mal varlığı, davalının alım gücü ve satışın diğer mirasçılara etkisi gibi hususlar değerlendirilerek, satışın muvazaalı olduğuna ve davalı adına yapılan tapu kaydının iptaline karar verildiğinden, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/237 E., 2022/153 K.

DAVACILAR : ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ..., Avukat ...

DAVA TARİHİ : 09.10.2014

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 31.01.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekilleri Avukat ... ve Avukat ... ile temyiz edilen davacılar ... v.d. vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları babaları ...’nun eski 36 ada 17 (yeni 382/9 ve 383/9) parsel ve 315 ada 12 parsel sayılı taşınmazlarını mirastan mal kaçırma amacıyla davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, temlik tarihi itibariyla mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücü olmadığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile hareket etmediğini, bedeli karşılığı dava konusu taşınmazları aldığını, alım gücünün olduğunu ve temlik harici terekenin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.12.2017 tarihli ve 2014/504 E. 2017/720 K. sayılı kararıyla; temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.04.2018 tarihli ve 2018/291 Esas, 2018/313 Karar sayılı kararıyla ; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 03.11.2020 tarihli ve 2018/2616 E. 2020/5632 K. sayılı kararı ile; "... davalının tanık listesinde sekiz tanık bildirdiği, aşamada bunlardan ikisinin ölümü üzerine yerlerine başka isimlerin bildirildiği, Mahkemece yargılama sırasında sadece iki davalı tanığının dinlendiği, diğer tanıkların ise dinlenmediği gibi ...nın 241.maddesi uyarınca bu yönde herhangi bir karar alınmadığı görülmektedir. Diğer taraftan, tanık delili HMK’nın 240 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş ve ne şekilde dinlenecekleri hüküm altına alınmıştır. O halde; tanık dinleme yöntemine ilişkin anılan usul hükümleri göz ardı edilerek davalı tanıklarından sadece ...,...’in dinlenerek diğer tanıklar yönünden davalının feragati bulunmaması ve ...nın 241. maddesi gereğince bir ara karar kurulmaksızın sonuca gidilmesi savunma hakkını zedeleyen bir usul hatasıdır. Hal böyle olunca; davalıların tanık listesinde bildirdiği; ...,... dışındaki diğer tanıkların ...nın 243 vd. maddeleri gereğince duruşmaya çağrılarak usulünce dinlenmesi, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile murisin malvarlığı bulunan, tanınan, zengin biri olduğu, mal varlığını satmaya ihtiyacı bulunmadığı, bir süre davalı ile dubleks evde altlı üstlü yaşadıkları, murisin bahçeleriyle ilgili bakım işlerini de davalının yaptığı, sağlığında başka bir evladına devir yapmadığı, yalnızca davalıya ve onun oğluna yaptığı devrin bulunduğu, davalının gelir kaynağının babasının bahçelerinden gelen gelir ve oto yıkama dükkanı olduğu, yapılan devir işleminin diğer mirasçılardan mal kaçırma saiki taşıdığı, diğer evlatlarına kalan her bir payın davalıya ve oğluna vasiyetname ile bırakılan yerin değerinin toplamının 1/13 ü olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, kararın gerekçesinde dinlenen tanıkların beyanlarından hangisine hangi nedenlerle itibar edildiği ve davalı tanıklarının beyanlarının neden hükme esas alınmadığı hususlarının açıklanmadığını, Yargıtay bozma kararına uyulduğu halde dava dışı ve muristen intikal eden, murisin satmadığı taşınmazların değerleri belirlenirken muris tarafından yapılan satışların tarihi değil dava tarihlerinin nazara alındığını, bir taşınmazın düşük bedelli ya da bedelsiz olarak devredilmiş olmasının muris muvazaasının tek başına kanıtı olamayacağını, müvekkili davalının taşınmazı alacak gücünün olup olmadığı üzerinde durulurken bu hususun göz ardı edildiğini ve murisin gerçek amacının ne olduğu üzerinde durulmadığını, başka taşınmazların da satıldığı tapu kayıtları ve tanık beyanları ile de ispat edilmişken gerekçede, murisin dava konusu taşınmazları satmaya ihtiyacının bulunmadığının belirtildiğini, bu hususun da dosya kapsamına uygun düşmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706., ... Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozma ilamına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 103.104,72 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

03/09/2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacılar vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine,

Kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...