Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6670 E. 2023/7676 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından veya ölümünden sonra mirasçılar arasında taksim edilmediğini beyan etmesi ve terekeye dahil taşınmaz üzerinde terekenin paylaşılmasından önce tek başına tapu iptali ve tescil davası açma ehliyetinin bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/279 E., 2022/675 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/491 E., 2021/654 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Rize ili, Çamlıhemşin ilçesi, ... köyü 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında hatalı şekilde davalı adına tespit edildiğini, dava konusu taşınmaza komşu davacıya ait 107 ada 2 parsel sayılı taşınmazın dava konusu taşınmaz ile bir bütün olarak kullanıldığını, dava konusu taşınmazın davacıya mirasbırakanından intikal ettiğini ileri sürerek 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiş; aşamada, dava konusu taşınmazın mirasbırakanın taksimi sonucunda davacıya isabet ettiğini ve taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ettiğini açıklamıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının kadastro tespit çalışmaları yapılırken dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde muhtarlık yaptığını, kadastro tutanağında davacının da imzasının bulunduğunu, tespitin doğru yapıldığını, davacının dava dışı 107 ada 2 parsel sayılı taşınmazı haksız bir şekilde babası adına tespit ettirdiğini, söz konusu tespitin iptali için davalının amcasının çocuklarının dava açtığını ancak hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verildiğini, kararın henüz kesinleşmediğini, bahse konu dosyanın Pazar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/409 Esas ve 2016/155 Karar sayılı dosyası olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın, davalının ailesine ait olduğu, davalının ot biçmek suretiyle dava konusu taşınmazda zilyetliğini sürdürdüğü, davacı ve babası ...'un dava konusu taşınmazda hak sahipliğinin ve kullanımının bulunmadığı, davacı asilin dava konusu taşınmazın mirasçılar arasında taksim edilmediğini ikrar ettiği, mirasçılardan birinin kendi adına tescil isteminin yasal olarak dinlenme olanağı da bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Pazar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/324 Esas sayılı dosya için hazırlanmış delil ve tanık listesinin hatalı olarak eldeki dosyaya sunulduğunu, listedeki tanıkların Çamlıhemşin ilçesi Yolkıyı köyünde bulunan taşınmaz ile ilgili Orman İdaresine yönelik açılan davada bildirilen tanıklar olduğunu, Mahkemece tanıkların bildirilmesi için usulüne uygun süre de verilmediğini, duruşma salonu dışında hazır edilen tanıkların dinlenmeleri gerektiğini, keşfin ertelenmesi istekli mazeret dilekçesinin dikkate alınmadığını, keşfin yokluklarında yapıldığını, keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklara gerekli soruların yöneltilmediğini, Pazar 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/409 Esas ve 2016/155 Karar sayılı dosyası incelenmeden karar verildiğini, mahalli bilirkişilerin ve davalı tanıklarının davalı yanın yakın akrabaları olduğunu, mahalli bilirkişilerin çevre parsel malikleri arasından seçilmediğini, davalı tarafça sunulan Özel İdare kaydının dava konusu taşınmaza uymadığını, ıslah dilekçelerinin de dikkate alınmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacı asılın keşif sırasında mirasbırakanın sağlığında ya da ölümünden sonra yapılmış herhangi bir taksim bulunmadığını beyan ettiği, çekişmeli taşınmazın davacıya ait olduğu hususunun kanıtlanamadığı, sehven bildirildiği ifade edilen davacı tanıklarının yerine yeni tanık listesi verme yönündeki davacı vekili talebinin reddedilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 640 ıncı, 701 inci, 702 nci ve 713 üncü maddeleri ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Rize ili, Çamlıhemşin ilçesi, ... köyü 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazın senetsizden irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile davalı ... adına tespit edildiği, tespitin 24.03.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK’nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. TMK'nın 702 inci maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oy birliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Mirasçılardan birinin, terekeye karşı üçüncü kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından davaya diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine olanak yoktur.

Diğer taraftan, bir mirasçının terekeye dahil bir taşınmaz hakkında, 3. kişi davalıya karşı tapu iptali ve kendi adına tescil isteminde bulunmasının önünde yasal bir engel yoktur. Ancak bu halde, davacının dava konusu taşınmazın mirasbırakandan satış, bağış veya terekenin taksimi yoluyla kendisine intikal ettiğini; bir başka ifade ile taşınmazın terekeden ayrıldığını ve bu yolla kendisine intikal ettiğini ispat etmesi gerekecektir.

4. Somut olaya gelince; davacının dava konusu taşınmazın mirasbırakanın taksimi sonucunda kendisine isabet ettiğini ileri sürerek taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep ettiği, 09.07.2021 tarihli keşifte ise dava konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından ve ölümünden sonra mirasçılar arasında taksim edilmediğini ifade ettiği, davacı asilin keşifteki anılan beyanı gözetildiğinde aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğru olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.