"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/59 E., 2022/26 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; ... köyü, 129 ada 1, 2, 3, 4, 5 ve 32 parsel sayılı taşınmazlar ile 128 ada 57 ve 104 parsel sayılı taşınmazların Selim Asliye Hukuk Mahkemesinin tescil kararı ile miras bırakanı adına tapuya kayıtlı taşınmazlar olmasına rağmen davalılar adına tespit edildiğini, tespitin iptal edilerek taşınmazların ... ve ... adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde; ... köyünde bulunan, davacılara ait taşınmazların 128 ve 129 adalar arasında bulunan 128 ada 104 parsel ile 129 ada 1,2,3,4,5 parsel sayııl taşınmazlar arasındaki krokide C alanı olarak gösterilen ve yol olarak tespit görmüş olan 1038,65 m²'lik yer ile 128 ve 129 adalar arasında bulunan 128 ada 100 ve 101 parsel ile 129 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar arasındaki krokide G alanı olarak gösterilen ve yol olarak tespit görmüş olan 1810,09 m²'lik yerin yol olarak tespit gördüğünü, yapılan bu tespitin hatalı olduğunu, yapılan hatalı tespitin iptali ile taşınmazların tapu kayıtlarındaki hisseleri oranında davacılar adına tescilini talep etmiştir.
Birleşen dosya davacısı ...; ... köyü, 129 ada 6 parsel sayılı taşınmazın babasından kendisine intikal eden bir taşınmaz olmasına rağmen Hazine adına tespit gördüğünü, yapılan bu hatalı tespitin iptali ile taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Kadastro Mahkemesinin 31.01.2011 tarihli ve 2006/1228 Esas, 2011/7 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Hazinenin dayandığı tapu kaydının dava ve temyize konu 129 ada 6 parsel sayılı taşınmazı kapsadığı, davacı ...'ın dayandığı tapu kaydının temyize konu 122 ada 32 parsel sayılı taşınmazın hükme dayanak yapılan fen bilirkişisi raporunda (H) harfi ile gösterilen kısmı kapsadığı gerekçe gösterilerek 129 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline, 129 ada 32 parsel sayılı taşınmazın hükme dayanak yapılan fen bilirkişisi raporunda (H) harfi ile gösterilen 390,03 metrekarelik bölümünün 20/40 payının ... adına, 20/40 payının ise ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tesciline, kalan kısmın tespit gibi ... adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 28.05.2012 tarihli ve 2011/5286 Esas, 2012/4609 Karar sayılı kararıyla Mahkemece yapılan araştırmanın eksik olduğu belirtilerek, tapu kaydı uygulaması ve taşınmazlarla ilgili zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
3. Davacılar ... ve arkadaşları 11.08.2011 tarihinde tapusuz taşınmazın tescili istemi ile dava açmış, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24.09.2013 tarihli 2011/100 Esas, 2013/394 Karar sayılı kararıyla görevsizlik kararı ile dosya Kadastro Mahkemesine gönderilmiş ve Kadastro Mahkemesinin 2013/140 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmiştir.
4.Kadastro Mahkemesinin 09.03.2016 tarih ve 2013/140 Esas,2016/18 Karar sayılı kararı ile; 129 ada 6 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 18.06.2015 hakim havale tarihli rapor ve eki haritada (D) ve (E) harfleri ile gösterilen toplam 597,99 metrekare yüzölçümündeki bölümün arsa vasfı ile Hazine adına, taşınmazın (F) harfi ile gösterilen 1.274,19 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı ... adına tapuya tesciline, 129 ada 32 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 18.06.2015 hakim havale tarihli rapor ve ekindeki haritada (M) harfi gösterilen 372.01 metrekare bölümün arsa vasfi ile davacı ... ve ölü hissedar ... mirasçıları davacılar adına, taşınmazın (K) harfi ile gösterilen 1.229,90 metrekare yüzölçümündeki bölümün arsa vasfı ile davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve arkadaşları vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
5.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.06.2019 tarihli ve 2016/10608 Esas,2019/4368 Karar sayılı kararıyla; davacılar ... ve arkadaşlarının, kadastro tespiti sırasında tespit harici yol olarak bırakılan ve fen bilirkişi tarafından düzenlenen 10.01.2011 tarihli rapor ve eki haritada (G) ve (C) harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümüne yönelik tapu kaydına dayanarak dava açtıkları, ancak Mahkemece, temyize konu dava konusu bu kısımlar yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, çekişmeli taşınmaz bölümleri hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediğine göre davada Kadastro Mahkemesi görevli olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 24.09.2013 tarih ve 2011/100 Esas, 2013/394 sayılı görevsizlik kararının, temyiz incelemesinden geçmeden kesinleştiğinden Kadastro Mahkemesini bağlamayacağı açıklanarak mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gereğine değinilerek karar bozulmuştur.
6. Kadastro Mahkemesinin 10.07.2020 tarihli ve 2020/8 Esas, 2020/15 Karar sayılı kararıyla görevsizlik kararı verilerek dosya Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Görevsizlik kararı ile dosyanın geldiği Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; dava konusu 128 ada 104 parsel ile 129 ada 1,2,3,4,5 parsel sayılı taşınmazlar arasındaki krokide gösterilen C alanı ile 128 ada 100 ve 101 parsel ile 129 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar arasındaki krokide G alınını belirleyen alanların kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığı, dava konusu taşınmazın; Selim Kadastro Mahkemesince yapılan keşif neticesinde bilirkişi tarafından hazırlanan raporda 16.08.1984 tarih ve 18 sıra numaralı tapu kaydının G+H alanına, 16.08.1984 tarihli ve 19 sıra numaralı tapu kaydının A+B+C alanına uyduğunun belirtildiği, bilirkişi raporunda bulunan H, A ve B alanlarının şahıslar adına tescil olduğu, 1960 tarihli toprak tevzi komisyonunca oluşturulan belitmelik tutanağında 1078 nolu parselin ... adına kayıtlı olduğu 1073 nolu parselin ... adına kayıtlı olduğu, dava konu taşınmazın tarımsal amaçla kullanılmamakta birlikte yol ile belirgin şekilde ayrıldığı, davanın ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne, Selim Kadastro Mahkemesinin 2006/1228 Esas 2011/7 Karar sayılı dosyası kapsamında yapılan keşfe istinaden sunulan 10.01.2011 tarihli fen bilirkişi raporunda ekli krokide belirlenen 128 ada ve 129 adalar arasında bulunan C harfi ile belirtilen 1038,65 m2 ve ekli krokide 128 ada ve 129 adalar arasında bulunan G harfi ile belirtilen 1810,09m2 lik alanın 129 adanın ardışık son parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... ve ölü hissedar ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında arsa vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; eksik inceleme ile karar verildiğini, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 46 ncı maddelerinde düzenlenen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin yeterince araştırılmadığını, komşu parsellerle karşılaştırmalı rapor alınması gerektiğini, uyuşmazlıkta hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu; ... köyünde bulunan taşınmaz yol olarak tescil harici bırakılmıştır.
2. Temyizen incelenen nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesinin yollamasıyla davada uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesindeki sebeplerin varlığı halinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, davacıların dayanak tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmaz bölümlerini kapsadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
02.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.