Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6740 E. 2024/859 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazları üzerinde davalı tarafından yapılan kadastro tespiti ve tescil işlemlerinin iptali ve davacı adına tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazların mirasbırakanından kaldığını ispatlayamaması ve kadastro tespitinin mevcut tapu kayıtlarına dayandırılması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/643 E., 2022/771 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Perşembe Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/27 E., 2021/323 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, mirasbırakan babası ...’ya ait olan ... ada 32, 33, 38 ve 43, 139 ada 8 parsel sayılı taşınmazları kadastro tespitinde davalı kardeşinin kendi kullanımında göstererek adına tespit ve tescil ettirdiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, süresinde davaya cevap vermemiş, aşamada davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 26.03.2019 tarihli ve 2018/51 Esas, 2019/48 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazların önceleri tarafların mirasbırakanı ...'ya ait olduğu, ölümünden sonra davalı tarafından kullanılmaya devam edildiği, kadastro çalışmaları esnasında davalı adına kayıt ve tescil edildiği, davalı tarafın yasal süre içinde cevap dilekçesi sunmadığı için sunduğu delillerin değerlendirilmediği, taksim sözleşmesinin geçerliliğinin yazılı şekil şartına bağlı olduğu, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre (bedel karşılığı harici devir beyanı içerir) taksim sözleşmesinin varlığından bahsetmenin mümkün olmadığı ve usulüne uygun olarak ibraz edilmiş herhangi bir yazılı taksim sözleşmesinin dosyada bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerin Bölge Adliye Mahkemesinin 10.01.2020 tarihli ve 2019/2119 Esas, 2020/44 Karar sayılı kararı ile; eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazların davalı adına tespit ve tescilinin adına olan tapu kayıtları nedeniyle yapıldığı, davacı tarafın taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı ...'ya ait olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalı vekilince dosyaya sunulan dilekçede, 'taşınmazların bir kısmı 3.kişilerden temlik alınmıştır' şeklinde beyanda bulunulduğunu, davalı tarafça düzenlenen ve davacıyı yanıltılmak sureti ile parmak basması sağlanan köy senedinin de, davacının babasından intikal eden taşınmazlarda kendisine ait olan hisseleri davalının almak istediğini kanıtladığını, celp edilen belgelerde davaya konu 138 ada 32, 33, 38, 43 ve 139 ada 8 nolu parsellerde davalının iddia ettiği temlik alımına ilişkin bir bilgi bulunmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın tespitte uygulanan tapu kaydı kapsamında olduğu, bu tapu kaydında kök mirasbırakanın payının bulunmadığı, davacının taşınmazların kök mirasbırakandan kaldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının ön inceleme duruşması sonuçlanıncaya kadar taşınmazların kendisi tarafından satın alındığı savunmasında bulunmadığını, yargılamanın ilerleyen aşamalarında satın alma savunması yaptığını, savunmanın genişletilmesine muvafakati olmadığını, itirazının göz önünde tutulmadığını, davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, taşınmazların bir kısmının üçüncü kişilerden temlik alındığını ikrar ettiğini, davacı yanıltılarak parmak izi şeklindeki imzasının alındığı köy senedinin davalı vekilinin ikrarındaki olaylardan bir tanesi olduğunu, davalının olmayan bir taşınmaz için köy senedi düzenlediği ve parmak izi imzası aldığının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13 üncü ve 15 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. ... ada 32, 33, 38 ve 43, 139 ada 8 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin 25.06.2008 tarihinde yapıldığı ve 16.12.2008 tarihinde kesinleştiği, tespite dayanak tapu kayıtlarından 11.03.1964 tarihli, cilt 175, sayfa 6 ve 109 numaralı tapu kaydında ...'nın 9/32 payı olduğu, bu payın 3/32 sini üzerinde bırakarak 6/32 payını Hasan oğlu ...'ya satış suretiyle temlik ettiği, aynı gün sayfa 7 ve 110 numaralı işlem ile ...'nın 3/32 payı uhdesinde tutarak, 3/32 payını davalı ... oğlu ...'ya hibe ettiği görülmüştür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 397,80 TL temyiz başvuru harcı ile 427,60 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.

...