Logo

1. Hukuk Dairesi2022/677 E. 2023/7565 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanılıp kazanılmadığı ve davacı adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına rağmen önceki bilirkişi raporu ile çelişen yeni bir bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurması, bozma kararında davacılar lehine oluşan usuli kazanılmış hakkı gözetmemesi ve asli müdahilin talebi konusunda yeterli araştırma yapmaması bozma kararına uyulmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/57 E., 2021/239 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacılar; Pazarcık ilçesi, ... köyünde kain tescil harici taşınmazın 40 yılı aşkın malik sıfatı ile zilyedi olduğunu ileri sürerek adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiş, bilahare 31.03.2016 tarihli duruşmada bilirkişi raporunda (C) ve (B) harfi ile gösterilen yerlerle ilgili taleplerinden vazgeçtiğini, sadece (A) harfi ile gösterilen yer in davacı adına tapıya tescilini istediğini ifade etmiştir.

Asli müdahil; tescil harici bırakılan ve yargılama sırasında bilirkişi raporunda (C) harfiyle gösterilen alanın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; davanın reddini savunmuştur.

III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI

1. Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 08.03.2011 tarih, 2010/881 Esas, 2011/224 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 05.07.2012 tarih, 2012/584 Esas, 2012/6780 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece çekişme konusu taşınmazın kamu hizmetine ayrılan ya da ayrılması planlanan yerlerden olabileceği gerekçesiyle ihtimallere göre karar verilmesinin doğru olmadığı TMK.nın 713/1 ve 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü ve 17 nci maddelerinin değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 19.03.2013 tarih, 2012/689 Esas, 2013/245Karar sayılı kararıyla; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.195,45 m2'lik tarla niteliğindeki taşınmazın davacı ... mirasçılarının veraset ilamındaki miras payları oranında adlarına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, verilen hüküm davacılar vekili ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

4. Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 23.03.2015 tarih, 2015/3753 Esas, 2015/2556 Karar sayılı kararıyla; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölüm hakkındaki temyiz itirazları yönünden yapılan araştırma ve incelemenin karar için yeterli olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

5. Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 31.03.2016 tarih, 2015/679 Esas, 2016/448 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda müdahil ...’ın taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katıldığı, yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.544,78 m2'lik tarla niteliğindeki taşınmazın davacı ...'ın veraset ilamındaki payları oranında mirasçıları adına, (C) harfi ile gösterilen 5.356,78 m2 ev ve bahçe niteliğindeki taşınmazın müdahil ... adına, (B) harfi ile gösterilen 860,12 m2 tarla niteliğindeki taşınmazın davalı Hazine adına tesciline karar verilmiş, verilen hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

6. Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 10.03.2020 tarih, 2016/17878 Esas, 2020/1130 Karar sayılı kararıyla; 6360 sayılı Yasa gereği Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesi gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

7. Mahkeme yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.544,78 m2'lik tarla niteliğindeki taşınmazın davacı ...'ın veraset ilamındaki payları oranında mirasçıları adına, (C) harfi ile gösterilen 5.356,78 m2 ev ve bahçe niteliğindeki taşınmazın müdahil ... adına, (B) harfi ile gösterilen 860,12 m2 tarla niteliğindeki taşınmazın davalı Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; (A) ve (C) harfli yerlerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğu ve zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşmediğini belirterek kararın hükmen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın davacılar ve asli müdahil adına tescili talep edilmiştir.

2. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de dosyanın geçirmiş olduğu safahatin incelenmesinde; Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 19.03.2013 tarih, 2012/689 Esas, 2013/245 Karar sayılı kararıyla bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.195,45 m2'lik tarla niteliğindeki taşınmazın davacı ... mirasçıları lehine miras payları oranında adlarına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, verilen kararın taraflarca temyiz edildiği, Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 23.03.2015 tarih, 2015/3753 Esas, 2015/2556 Karar sayılı kararıyla; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin bilirkişi raporunda (B-6.028,51m2) harfi ile gösterilen bölüm yönünden yapılan araştırma ve incelemenin karar için yeterli olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında 29.03.2016 tarihinde asli müdahil Mehmet Uyanık harcını yatırmak suretiyle bilirkişi raporunda ‘’C‘’ harfiyle gösterilen alanın adına tescilini talep etmiştir.

Mahkemece; fen bilirkişi raporunun, bozma öncesi alınan fen bilirkişi raporuyla uyumlu olmadığı, çelişkili olacak şekilde harflerin, belirtilen alanların yüzölçümlerinin ve kroki üzerinde gösterilen konumlarının tamamen farklı olduğu, asli müdahilin talep ettiği ‘’C‘’ harfi yönünden hiçbir araştırma yapılmadığı, Mahkemece davanın kabul edilen (A) harfi ile gösterilen 2.195,45 m2'lik kısmı yönünden; Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 23.03.2015 tarih, 2015/3753 Esas, 2015/2556 Karar sayılı kararıyla bu kısma ilişkin davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verildiği ve Mahkemece de bozmaya uyulduğu gözetilmeksizin bozmadan sonra alınan bilirkişi raporu doğrultusunda bu alanın 4.544,78 m2 olarak davacı adına tesciline karar verildiği anlaşılmıştır.

3. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için bozma kararı öncesinde alınmış olan bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.195,45 m2'lik kısım yönünden davacılar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu hususu gözetilerek bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, bozma öncesi alınan bilirkişi raporuyla uyumlu olacak şekilde yeniden fen bilirkişi raporu alınması, asli müdahilin talep ettiği alanın doğru bir şekilde belirlenerek bu alanın asli müdahil yönünden zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak bu alanın bozma öncesi kesinleşen alan içerisinde kaldığının anlaşılması halinde ayrı dava konusu yapılması gerektiğinin düşünülmesi gerekmektedir.

4. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmelidir.

5. Daha sonra, elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen (teknik) bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulunun katılımıyla mahallinde yeniden

keşif yapılmalıdır.

6. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildikleri, kamu orta malı mera ya da orman vasfı taşıyıp taşımadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.

7. 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan dava konusu taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü açıklattırılarak tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişilere tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor hazırlatılmalıdır.

8. 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 nci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenmeli, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

18.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.