Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6909 E. 2024/1206 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mirasçılardan birinin davaya dahil edilmemesi nedeniyle verilen usulden ret kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: İstinaf başvurusunun, tebligat tarihi, Covid-19 salgını nedeniyle getirilen durma süresi ve bu sürenin uzatılması da gözetilerek hesaplandığında, yasal süresi geçtikten sonra yapıldığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin usulden ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/256 E., 2022/460 K.

HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar(Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/528 E., 2020/67 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin ek kararıyla, davacılar vekilinin süresi içerisinde istinaf isteminde bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

Davacılar vekili tarafından bu defa ek kararın istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı yasal süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Mirasbırakan ...’nın bir kısım mirasçıları olan davacılar ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 123 ada 199, 124 ada 12 ve 139 ada 1 parsel sayılı taşınmazların hatalı şekilde davalıların mirasbırakan adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların müvekkillerinin mirasbırakanlarından kendilerine kaldığını, taşınmazları eklemeli şekilde 100 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla zilyet ettiklerini, davalıların taşınmazlarda hiçbir zaman zilyetliğinin bulunmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkillerinin mirasbırakanı olan ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Mirasbırakan ... mirasçısı ... vekili müdahale dilekçesinde; davacılarla aynı sebebe dayanarak dava konusu taşınmazların tapu kaydının miras payı oranında iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalılardan ... vekili cevap dilekçesinde; davacılar tarafından iddialarını ispatlamak üzere herhangi bir delil sunulmadığını, taşınmazların müvekkili ve ailesine ait olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Diğer davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, eldeki davada davacıların mirasbırakanı ...’nın mirasçılarından ... taraf olarak yer almadığı için davacı tarafa adı geçenin muvafakatının alınması veya terekeye temsilci atanması için kesin süre verildiği, ancak kesin sürenin gereklerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, her ne kadar ...’nın veraset ilamında ... isimli bir mirasçısı varmış gibi görünse de gerçekte böyle bir kişinin bulunmadığını, bu nedenle terekeye temsilci atanması için dava açmak yerine adı geçen kişinin nüfus kaydının iptali için dava açtıklarını, davanın halen derdest olduğunu, Mahkemenin ara kararının bu nedenle yerine getirilemediğini, kaldı ki taraflarına verilen kesin sürenin de usulüne uygun olmadığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Ek Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 24.01.2022 tarihli ek kararıyla; davacılar vekili tarafından süresi içerisinde istinaf isteminde bulunulmadığı gerekçesiyle, istinaf isteminin reddine karar verilmiş; karar, davacılar vekili tarafından istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla istinaf edilmiştir.

D. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamından, yerel mahkemenin 16.01.2020 tarihli kararının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a-4 ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 9/6 ncı maddesine göre elektronik tebligat yoluyla 29.03.2020 tarihinde davacılar vekiline tebliğ edildiği, davacılar vekilinin bu karara karşı 15.11.2021 tarihinde istinaf başvurusunda bulunduğu, 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un geçici 1 inci maddesi gereğince, Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm sürelerin 13.3.2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30.04.2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durmasına, durma süresinin başladığı tarih itibarıyla bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan sürelerin, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılmasına karar verildiği, salgının devam etmesi nedeniyle Cumhurbaşkanlığı'nın 30.04.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 2480 sayılı Kararın Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair Kararının 1/1 inci maddesi gereğince, durma süresinin 15.06.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatıldığı, bu bilgiler ışığında değerlendirme yapıldığında, Yerel Mahkemenin gerekçeli kararının davacılar vekiline 29.03.2020 tarihinde tebliğ edildiği, iki haftalık yasal istinaf süresinin son gününün, 7226 sayılı Kanun uyarınca durma süresi de hesaba katıldığında 01.07.2020 tarihine isabet ettiği, davacılar vekilinin istinaf dilekçesinin ise yasal istinaf süresi geçtikten sonra 15.11.2021 tarihinde mahkemeye sunulduğu ve istinaf harçlarının da bu tarihte yatırıldığı, dolayısıyla İlk Derece Mahkemesinin ek kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin ek karara yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesi; 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu'nun geçici 1 inci maddesi; Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 9 uncu maddesi

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda ... köyü çalışma alanında bulunan 123 ada 199 parsel sayılı 458,78 metrekare, 124 ada 12 parsel sayılı 470,36 metrekare ve 139 ada 1 parsel sayılı 741,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilerek davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...